1.4

18.1K 629 79
                                    

Yorumlarınızı eksik etmeyin cicilerimmmmm

Profilime girerek yeni yayınladığım Sinek Valesi adlı kurguma göz atmak isterseniz haber vereyim dedim😌

Ig; themeeryy_

***
Saçlarımı tepemde at kuyruğu halinde toplayıp makyajımı yaptım ve çantamı alarak odamdan çıktım. Bugün Serhat'la vakit geçirecektik. En son beraber yemek yemiştik ve tam üç gün olmuştu onu görmeyeli.

Bu aralar işleri yoğundu. Yalnızca beş dakikalık bir arada görebiliyordum.

"Anne çıktım ben." Oturma odasında dizisinin tekrarını izleyen annem tamam demişti sadece. Krem rengi postallarımı giyip yedek anahtarı alıp arkamdan kapıyı örttüm.

Kulağıma kulaklığı takıp merdivenlerden inerken Serhat'ın beni alacağı yere kadar şarkı dinleyerek kafamı dağıtmaya çalıştım. Neden süreli saçma sapan şeylerle aklımı yorduğumu merak ediyordum. Liya gibi olsam bu denli kafaya takmazdım. Birçok şeyi umursamamayı öğrenmem gerekiyordu ama engel olamıyordum kendime.

Mahallenin yokuşunu inerken Tuğrul abiyi gördüm. Kulaklığı çıkarıp, "Nasılsın abi?" diye sordum.

"İyidir fıstık senden? Hayırdır böyle?" Yakışıklı suratına bakarken Liya'nın sözleri aklıma gelmişti ve adamın suratına karşı gülmenin normal olmayacağından kendimi sıktım sadece.

"İyi bende. Arkadaşımla buluşacağım." Sorduğu her iki soruya da cevap verdim. Kaşlarını imayla kaldırıp, "Kimmiş bu arkadaş?" diye sordu.

Burnumu havaya dikip, "Bence ikimizin de sırları varken kurcalamayalım abi," dedim sakince.

Ellerini arkasında birleştirip, "Sırlar?" diye sordu.

Yanından geçerken sessizce, "Ben Lale diyeyim sen anla," dedim ve yanından geçtim.

Anlamadığımı düşünüyor olamazdı değil mi? Oldukça dikkatli biri olmak benim suçum değildi. Onlar çok fazla fire veriyorlardı sadece.

Sevgilimin arabasını gördüğümde genişçe gülümseyip sağ tarafa bindim. "Hoş geldin yok mu?" diye sordum neşeyle Serhat'ın yüzüne bakıp.

"Olmaz mı," dedikten hemen sonra uzanıp dudaklarıma sıkı bir öpücük kondurmuştu. Geriye çekildiğinde dudaklarına bulaşmış olan rujum elimi ağzımın üzerine kapatıp kahkaha atmama neden oldu.

Serhat neye güldüğüme anlam veremiyor gibi görünüyordu. Çantamda ki küçük aynayı çıkarıp ona uzattığımda alıp dudaklarına baktı. "Siktir," dedi torpido gözünü açıp ıslak mendil çıkarırken. O ıslak mendil çıkarmaya çalışırken ben keyifle onu izliyordum.

"Yok abiciğim," diye söylenmeye başlamıştı bile. "Olmuyor böyle ruj falan. Anında lekesi bulaşıyor. Buna başka bir çözüm yolu bulmamız gerekli."

Arada ki küçük yere dirseğimi yaslayıp çenemi avucuma koyarak, "Nasıl bir yol bulalım canım?" diye sordum. Canım dediğim anda bakışları bende kilitlenmişti.

Ona sürekli şakasına canım dediğim zamanlarda bu kelimeye ayrı bir zaafı olduğunu söylemişti. Sadece sen söyle dediğinde neden ben? diye karşılık vermiştim. Yaklaşmıştı iyice bana. Bir nefes kadar uzağımda dururken çünkü bir tek senin ağzından duyarsam zaafım olur demişti.

KIZIL | texting Where stories live. Discover now