2.8

4.6K 341 22
                                    

Keyifli okumalarrr🤍

***
"Of."

Ters bakışlarımı yeniden Serhat'a çevirip artık susması için dirseğimle karnına vurdum. Etrafa sevimsiz bakışlar atmayı bir an önce bırakmalıydı.

"Sıkıldım ben," diyerek fısıldadı kulağımın dibinde. Mısırdan ağzına tıktım. Sus dememin başka bir yoluydu bu da. Tabii anlayana.

Film başladığı andan itibaren Serhat'ın şikayetlenmeleri bitmemişti. Bu denli sıkıldığını bilseydim onu hiç zorlamazdım gelmesi için. Tek başıma da izlerdim. Sadece izlemek için seçtiğimiz film onu sarmamıştı. Daha şiddet içerikli bir film olsaydı keyifle izleyeceğine emindim.

En son uyarımdan dolayı film boyunca hiç konuşmamıştı. Beraber çıktığımız da ona dışarı da beni beklemesini söyleyip lavaboya geçtim. Ellerimi yıkayıp ağzımın kenarlarını da sildim. Çantamdan çıkardığım ruju yeniden dudaklarıma sürüp üzerine de gloss sürdüm.

Lavabodan çıkacağım vakit iki kızın saçma sapan bir muhabbetten tartışmasını yanımda Liya olsaydı dinlerdim ama şimdi, tek başıma isteğim yoktu.

Ağzıma çantamdan aldığım naneli şekerlerden bir tane atıp sağa doğru dönünce aniden önüme uzatılan ve ilk anda ne olduğunu çözemediğim çiçekler yüzünden anlık çığlık atmaya engel olamamıştım. Kırmızı gül buketi elinde tutan adama baktığımda ondan bir açıklama bekliyordum.

Adam şaşkınlığını üzerinden attıktan hemen sonra, "Çok çok özür dilerim hanımefendi sizden. Ben nişanlıma böyle bir sürpriz yapmak istemiştim de. Bir anda sizi karıştırdım onunla," diyerek mahcubiyet dolu bir ifadeyle kendisini açıklamaya başladı.

Hafifçe tebessüm edip, "Sorun yok. Küçük bir yanlış anlaşılma oldu," dedim yapıcı bir üslupla. Adam birkaç mahcubiyet dolu cümle daha söylemişti ama uzatmaya gerek yoktu. Ve Serhat'ı daha fazla bekletmek istemiyorum.

"Nişanlınızla mutluluklar," diyerek gülümsedim son kez. Adam arkamda kalan bir noktaya baktıktan sonra, "Teşekkür ederim, size de mutluluklar diliyorum," deyince kafamı hafifçe çevirip arkama baktım. Serhat'tan başkası değildi sinirli adımlarla olduğum yere gelen.

Adam arkasını döndüğünde ben de Serhat'a doğru dönüp, "Gidelim mi bir tanem?" diye sordum bileğine elimi koyup. Onun bakışları adamın gittiği yerdeydi.

"O adam kimdi?"

"Küçük bir yanlış anlaşılma yaşandı aramızda," dedim gülleri söylemeden. Bir şey yapacağından değildi. Detay vermek istememiştim sadece.

Çatık kaşlarını yüzüme çevirip, "Sana herhangi bir şey yapmadı değil mi? Bağırdı mı? Bak güzelim, eğer sana bir şey yaptıysa söyle bana. Sonradan öğrenirsem kötü olur," diye tane tane konuşunca uzanıp çenesinden öptüm ve gülümseyerek geri çekildim.

"Gerçekten sorun yok aşkım. Küçük bir karışıklık oldu ama o kadar. Nereye gideceğiz?" Konuyu değiştirmiş olmamı anladı ama ses çıkarmadan uyum sağladı bana. Elimi sıkıca tutup beraberinde otoparka kadar el ele peşinden sürükledi.

Arabanın ön kapısını açıp oturduğumda emniyet kemerini taktım. Serhat'ta binip kemerini takıyorken onu izliyordum. Kemerini tam takacağı anda göz göze geldik. İçli bir nefes verdikten sonra uzanıp alnıma derin bir öpücük bıraktı. Öpücüğünün bünyeme bıraktığı etki çok fazlaydı.

KIZIL | texting Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang