KIZIL | texting

2.0

Helloo canlarrrr

Geç geldik ama güzel geldik. Bu bölüme oy verip yorum yaparsanız diğer bölümü de yollayacağım^^

100 oy, 100 yorum 😽

Ig; themeeryy_

***
Yatakta yan döndüğümde ağzımdan birkaç huysuz mırıltı kaçmıştı. Daha fazla uzaklaşmak istediğimde belime sarılan kol buna izin vermedi. Gözlerimi hafifçe araladığımda karnımın üzerinde ki damarlı, kaslı kola bakındım.

Kendimi sakin olmam konusunda uyardım çünkü annem de evdeydi. Annem evdeyken ses çıkarmamam gerekiyordu. Uzanıp komodinin üzerine koyduğum saate baktım. Henüz saat 08.21'di.

Koluna dikkat ederek yatakta sırt üstü uzandım. Gözlerimi ovalarken uyanması için adını söyledim ama nafile. Serhat uyanmıyordu.

Yönümü bu sefer ona çevirip yanağını okşadım. Kaşları çatıldı hafiften. Uyurken bile kaşlarının çatılı olmasına inanamıyordum cidden.

"Serhat," dedim yanağını, saçlarını, göz altlarını okşarken. Kıçımı kıvırıp pozisyonumu düzeltirken, "Uyu Gamze," diyerek kalçalarımın altından tuttu ve beni bedenine yapıştırdı. Ayaklarımı ayakları arasına hapsetmişti.

"Hayır, uyan. Annem uyanmadan gitmen lazım. Bende hazırlanayım bu tatile." Yanağını okşadığım elimi tutup avuç içime derin bir öpücük bıraktı. Daha sonra diğer tarafa dönüp bana arkasını döndü. Yan dönüp ona baktım.

Birkaç dakika ardından yataktan kalktı. Çıplak, kaslı sırtına bakarken ensesinin altında ki hafiften belli olan tırnak izlerine baktım dişlerimi ısırarak. Dün öpüşmenin dozu kaçınca böyle şeyler olmuştu.

Yataktan kalkıp aynamın karşısına geçince yatakta ona bakan benimle göz göze geldi. Eşek gibi sırıtan ifadesini önce anlamadım ama dudaklarından dökülen sözler yüzünden yatakla birleşmek istedim. "Sabah sabah dün gecenin devamını getirelim der gibi bakıp durma gelir ağzını yüzünü ısırırım."

"Serhat," diye sessiz ama etkili bir çığlık attım. Yorganı örtmüştüm çünkü utanmıştım. Salakça bir durum olsa da evet, beni utandırmıştı.

"Aa tırnak izleri de varmış. Tüh hiç de belli olmuyor." Birkaç adım sesi sonrası yorganı kafamdan çekti. Yeni uyandığından dolayı kısık bakan gözleri, şişmiş dudaklarına baktım. Çıplak bedenini bedenime adeta yapıştırır gibi eğmesi yüzünden boynunda ki gümüş zincir iki göğüs arama değdi. Kolyenin soğuğu tenimi ürpertmişti.

Ona karşı içimde ki arsız kadın sürekli ortaya çıkıyordu. Bu arsızlığımın nedeni tamamen oydu. Tenime dokunuşları cehenneme davet eder gibiydi. Yakıyordu.

Çenemi okşayıp alt dudağıma öpücük bıraktığında yine o istek gelip kuruldu içime. Onunlayken daima bu istek yerinde kalıyordu.

"Tatile gideceğiz unutma," dedim dudaklarım üzerinde ki dudakları yüzünden tuhaf çıkan sesimle. Alt dudağımı emerken eli çıplak belime dolandı. Diğer eli ise sütyen çizgimde durmuştu.

"Unutmam." Dudaklarımı aralayıp ona karşılık verdiğimde kısa süren öpücüğü bitiren ben oldum. Elinden çikolatası alınmış bir çocuk gibi dudak büzmesi gülümsememi sağladı.

"Lan yarı yolda bırakıyorsun beni." Huysuzlanmasına daha geniş güldüm. Kollarımı boynuna sarıp ona sarıldığımda, "Gamze," diyerek ona bakmamı sağladı.

Yüzüne bakarken gülümsemeye devam ettim. Dudaklarımı büzüp, "İçim gidiyor gülüşüne, bakışına, sesine, varlığına," dediğinde bu sefer sözleri yüzünden utandım ama gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Yanağımdan sesli bir şekilde öpüp kalktı üzerimden.

Koltuğun üzerinde ki kemerini taktı önce. Ardından tişörtü giyip ceketini de giyindi. Saçlarını karıştırıp silahını arkasına koydu. Cüzdanını, telefonunu, anahtarını da ceketinin cebine koydu. Gitmeden elini başımın arkasına kaydırıp alnımdan öptü.

Pencereden giderken yorganı çenemin altına çekmiş kısık gözlerle bakıyordum ardından. Yataktan kalkıp pencereyi örttüm ve tekrar yatağa girdim. Saat henüz erken olduğundan ve akşam üzeri yola çıkacağımızdan yorganı çekip yeniden kapattım gözlerimi.

Yatağıma sinen kokusu güzel bir uyku çekmemi sağlayacaktı.

**
İlyas amcanın kırılan ayağına bakarken üzgünce büzüldü dudaklarım. Koltuğun boşta kalan kısmına Serhat'ta oturup çaktırmadan kolunu arkama atmış omzuma dokunmuştu.

Tatil için Bursa'ya gidecektik ama Liya'nın babası İlyas amca ayağını kırmıştı. Bu yüzden Candan teyze ve kendisi bizimle gelmeyecekti. Serhat laf arasında bu durumun onun açısından daha iyi olduğunu, benimle daha sık vakit geçireceğini dile getirmişti.

"Çocuklar hadi geç kalmayın sizde," diyen Candan teyzeye baktım. Liya tüm hazırlıkları tamamlamıştı. Ve laf arasında Barlas abiyi de davet ettirmiş olsak da Barlas abi işleri yüzünden gelemeyeceğini söylemişti. Bu durum onu epey üzmüştü.

Ayaklanıp onlarla vedalaştık sırayla. Serhat benim bavulumu da kendi çantasıyla beraber aldı. Onun ikisini bez çanta taşır gibi taşımasını izliyordum. "Ağzını kapat, ağzını." İrkilip sinsice sırıtan Liya'ya baktım.

Ona aldırmadan kendisi için ayarladığı bavulu bırakıp yerde ki iki çantayı aldım. İkisi de hafifti. Levent abi ve Aydan çoktan hazırlanmış ve arabaya inmişlerdi. Serhat'ta Levent abi de kendi arabalarında gideceklerdi. Liya kiminle gidecekti söylememişti henüz.

Bizimle gelmesini istiyordum. Yol boyunca Liya'yla dedikodu yapıp kafamızı dağıtmamız gerekirdi.

Aşağı indiğimizde Liya'nın Serhat'la kavga ettiklerini gördüm. Onlara ilerlerken Serhat'ın Liya'yı Levent abinin arabasına binmesi için ikna ettiğini anlamam uzun sürmedi. Bu beni hafifçe gülümsetti.

"Ya bana ne diyorum abi. Bana ne. Ben arkadaşımla beraber gideceğim ya. Aa sende götünden ayrılmaz oldun kızın. Kriz geçirmemi mi istiyorsun." Liya ve bitmeyen drama queenliği...

"Lan tamam, sus. Bak ne istersen alırım. Kartımı bile veririm ama diğer arabaya geç." Normal şartlarda bu teklifi çevirmezdi Liya ama Serhat'a gıcık olmuş olmalı ki, "Hayır," dedi. Sanki kelimesinin sonuna nokta koymuş gibiydi.

"Liya yapma böyle ama," diyen Serhat'ın yüzünü görmüyordum. Yine de gidip yanaklarına kocaman öpücükler bırakmak istedim.

"Bana ne dedim abi. Yol boyunca çekeceksiniz beni." Daha fazla durmayıp yanlarına geçtim. Liya yanımdan geçmeden yanağıma öpücük kondurup Serhat'a dil çıkarmıştı. Arka koltuğa kurulup oturduğunda Serhat'tan çıkan derin oflama yüzünden gülmemi durduramadım.

"Gülme," dese de ters olamıyordu. Mızmızlanıp durduğundan kimsenin bizi görmediğine emin olduğum bir anda dudaklarından öpüp geri çekildim. Onu arkamdan öylece bırakırken, "Hadi sevgilim geç kalmayalım," demeyi de unutmamıştım tabii.

Liya'nın yanına, arka koltuğa geçtiğimde birbirimize bakıp gülümsedik. Bu hayatta ki tüm şansımı Liya ve Serhat'ın hayatımda olmasını sağlayarak kullanmış olabilirdim.

***
Ayy ne güzel oldu bunlar götlerini ısırıcam

Biz tatilde biraz şey yapacağız öhö. Yani onlar biraz sıcak basmalı, elleşmeli şeyler yapacaklar öhöö :))

Yorum ve oy desteğini benden esirgemediğin sürece bölümlerin daha hızlı geleceğini unutma lütfen ^^