2.4

9.2K 494 57
                                    

Gençlik ölmüş bitmiş diye duyup da geldim. Kesin çok özlediniz bizi di mii???

Keyifle okuyunnnn^^

***
Üzerime giydiğim haki yeşilin kollarını avuç içime alıp, başımı cama yasladım. Karla kaplı ağaçların büyüleyici görüntüsünü izlerken Serhat kollarını karnıma sarıp, boynuma sesli bir öpücük kondurdu.

Gülümseyerek ellerimi ellerinin üstüne koydum. "Nasılsın?" diye sorduğunda başta anlam veremedim ama sonrasında anladığımda, "İyi işte," diye geveledim ağzımın içinde.

Keyifli bir şekilde kulağımın dibinde, "Öyle mi?" diye sordu. Sinirle homurdanıp ittirdim onu arkadan. Kolları arasından çıkıp koltuğa oturduğumda, bunu fırsat bilerek koltuğa uzandı. Başımı dizlerime yaslayıp gözlerini yumduğunda gülerek, "Napıyorsun?" dedim.

Gözlerini açmadan, "Uyuyorum," diye yanıtladı beni.

Saçlarını okşarken, "Uyumak istiyorsan bunu bana söylemen yeterliydi," deyince gözlerini açtı. Kafasını hafif bir açıyla kaldırıp bana bakınca göz kırptım. Elimi tutup tersine üst üste öpücükler bırakırken tek yaptığım onu izlemekti.

Başını dizlerimden kaldırmadan öylece sohbet ettik uzunca bir süre. Odanın kapısı tıklatılınca Serhat doğrulup kalktı. Üzerimi düzeltirken o kapıyı açmak için gitmişti.

Kapıyı açtığında karşımızda ellerinde abur cuburlar dolu Liya ve Aydan'ı görmeyi beklemiyordum. Serhat ikisine de bakarken Liya açıklama yapmadan abisini yana iterek koltuğun önünde, yere bağdaş kurarak oturdu.

Aydan ve Liya yerde oturmuş kendi aralarında konuşurken Serhat'ın şaşkın bakışları benim üzerimde dolanıyordu. Omuz silkip yere bağdaş kurduğumda ihanet etmişim gibi bakma sırası ona geçmişti.

"Abi çıkarken kapıyı örtmeyi unutma canım," diyerek Serhat kendisine öpücük atan kardeşine kötü kötü bakıp odadan çıktı.

Liya'nın başının üzerinde ki topuza ve üzerine geçirdiği kıyafetlere bakıp, "Yine nasıl bir hayal kırıklığına uğradın?" diye sordum. Kedi yavrusu gibi baktı yüzüme. Onu çok iyi tanıdığımdan şaşırmamalıydı.

Liya'nın ufak tefek flört etme denemelerini Barlas abiye anlatsam konuştuğu kişilere güzel bir ders verebilirdi.

"Resmen benimle konuşurken aynı zamanda hem sevgilisi, hem de eski sevgilisiyle de konuşuyormuş. Bir de bana sende çok farklı hissettim diyor şerefsiz." Aydan'la birbirimize bakıp sus çizgilerimizi kaşıdık. Liya adama saydırmakla meşgulken konu birden değişti ve Aydan yeniden hamilelik mevzusunu gündeme getirdi.

Liya ağzına bir avuç dolusu cipsi atıp, "Çocuklar bu dünyanın en mükemmel şeyleridir," derken gözlerinde parıltılar öyle belliydi ki, fotoğrafını çekip Barlas abiye atmak istedim.

"Orası öyle ama ben buna hazır değilim. Kendimi bir çocuk için hiç hazırlamadım."

Kolumu koltuğa yaslayıp, "Evlilik kararı aldığında bunun olacağını da biliyordun ama," dedim Aydan'ın yüzüne bakıp.

Dudağının içini ısırıp, "Evet ama," diye mırıldandı. Devamını getiremedi.

Liya onun ellerini tuttuğunda ikisine baktım. "Çocuklar korkulacak değil aksine mutlu olunacak bu hayatta ki en değerli şeyler. Şimdi korkun var ama bu korku zamanla geçecek yenge. Kimse anne karnından yüzde yüz çocuk bakma bilgisiyle doğmuyor sonuçta."

KIZIL | texting Where stories live. Discover now