🍀4🍀

5.8K 477 61
                                    


"-Ben ölürsem, küllerimi onun gamzelerine gömsünler Olric.

-Siz öldüğünüzde, o hâlâ gülüyorsa, küller okyanusa yakışır efendimiz..."
🍂

(Hadi bi bol yorum)

🍀

"İhale için ortaya koymamızı istediğiniz fiyat kabul edilemez Murat bey. Bu miktar yıllık ciroyu fazlasıyla düşürecektir."

Murat oturduğu sandalyesinde geriye yaslanarak tek tek gözlerini gezdirdi masada. Bakışları sert, dudakları ise sımsıkı birbirine bağlıydı.

"Sizi bir şeylere zorlamıyoruz farkındaysanız Hakkı bey. İsterseniz bu toplantıyı hemen şimdi bitirebiliriz. Fakat bilmenizi isterim ki ben bu işte kâr bile elde etmeyeceğim."

Hiçbir duygu barındırmayan sesi geniş odada yankılandığında bütün gözler birbirine bakmaya başladı. Murat ise parmaklarını masanın pürüzsüz yüzeyinde tıkırdatark gelecek olan kararı beklemeye koyuldu.

Çıt çıkmayan odada karşı şirketin müdürüyle avukatı arasında kısa bir bakışma geçerken kendisi de Gökhan'a baktı gayriihtiyari. Fakat sessiz  anlaşmalarını bozan kapalı kapının ardından duyulan bir bebek çığlığıydı. Murat bir an yanlış duyduğunu düşünsede çok geçmeden aynı ses yeniden duyuldu. Kaşları endişeyle çatıldığında odadakilere aldırmadan bir hışımla sandalyesinden kalktı ve kapıyı çok da yavaş sayılmayacak bir şekilde açtı.

"Lale hanım?" diyerek kapıdan sesini yükseltti hemen ardından. Kızı çığlık çığlığa bağırıyordu. Bir şey mi olmuştu?

Seslendiğini duyan dadı ve kucağındaki kızı koridorda göründüğünde şuan çok önemli bir toplantıda oluşu, dahası da şaşkın bir çok bakışın onu izlemesi asla önemli değildi. "Nesi var, neden bu kadar ağlıyor?" diye sordu dadıya. Ardından kendini görünce ağlaması iyice büyüyen kızını kadından alarak kendi kucağına çekti.

"Bilmiyorum Murat bey. Ağrı kesici şurup bile verdim fakat bir türlü durmadı. Dişi huzursuz yapıyor."

Diş çıkaran ufak cadısı bu aralar ona ve dadısına kök söktürüyordu. Geceleri ne kendi uyuyordu ne de babasını uyutuyordu. Bu yüzden uzun bir süredir gece uykusu haramdı Murat'a.

Elini bebeğinin sırtına koyup yavaş yavaş okşarken; "Tamam sen biraz dinlenebilirsin." dedi ve toplantı odasına geri döndü.

Hiçbir gözün ne düşündüğünü umusamayan Murat, bebeğiyle beraber odada dolaşmaya başladı ufak adımlarla. "Bir yerin mı ağrıyor da ağlayıp duruyorsun babacığım?" diyerek kısıkça mırıldanmaya başladı. Küçük Sidelya ise babasının kokusunu aldığı anda sakinlemişti. Hatta şuan babasının yanağını dişlemekle meşguldü.

Kızının boynundan derin bir nefesi sanki ona muhtaçmış gibi içine çektikten sonra gözlerini araladı kendini toparlayarak. "Kusura bakmayın, bu aralar biraz huysuzuz. Sorun olmayacaksa devam edelim konuşmaya."

Murat'ın sakinlemiş denilebilecek kadar huzurlu çıkan sesi odadaki herkesin şaşkınlığına yeni bir boyut kazandırdı tek bir kişi hariç. Gökhan dostunun sadece Sidelya ile durulabildiğini ilk günden anlamıştı ne de olsa... Tebessümle ikiliyi izliyordu şimdi herkesin aksine.

"Ta-tabi Murat bey." dedi Hakkı bey ne diyeceğini bilemez halde. Çok şaşkındı doğrusu. "Bize sunduğunuz teklif karşısında çok aradayız fakat sizinle iş yapma olanağını kaçırmak da istemeyiz. O yüzden kararımızın olumlu yönde olduğunu belirtmek isteriz."

Sidelya Melek (Aile Serisi-2)Where stories live. Discover now