🍀6🍀

5.4K 454 98
                                    

"Oysa sen sadece karanlığıma ufacık bir ışık tutsan ben halen senin sokağının köşesinde sırılsıklamım, göreceksin...
🍂

🍀

Ellerim, yanaklarımdan sicim gibi akan yaşları siliyor olsa da her geçen saniye yerine yenileri geliyordu. Şu halde araba kullanmanın mantıklı olmadığını idrak edebiliyordum ancak babama ulaşmamın en hızlı olduğu yoldu kendi arabamla gitmem.

Kaç dakikada geldiğimi hesaplayamadığım şirketle birlikte açık otoparka girdim. Yerim belliydi. Bir zamanlar pusetimin olduğu yeri şimdilerde arabam dolduruyordu. Bunu bile düşünmeden arabayı park ederek arabadan çıktım. Çantamı dahi almamıştım.

Hızlı adımlarım 'Korhan Holding' in içine doğru ilerlerken beni gördüğü anda gülümseyerek selam veren güvenlikçi abiye başımı eğdim ve selamını aldım. Konuşamayacak kadar kötü haldeydim şuan.

Asansöre bindiğimde babamın endişelenmemesi adına yüzümü kuruladım. Makyajım akmamıştı ama yosun yeşili gözlerimin rengi açılmış, içleri ise kızarmıştı.

Asansör istediğim katta durunca hızla çıktım. Vücudumun titremesi geçmişti lakin hâlâ şoktaydım. Çocukluğumdan beri babamın sekreteri olan Sevda teyze kapılar açıldığı anda bana döndü. Yaşına rağmen güzelliğini kaybetmeyen yüzü beni görünce aydınlandı ve gülümseyerek ayağa kalktı.

"Sidelyacığım, hoşgeldin hayatım."

Beni çok sevdiğini biliyordum, nitekim bebekken bile babamın beni buraya getirişi şirketteki herkeste aşinalık yapmıştı çünkü. Sevda teyze ise beni kendi çocuklarından biri gibi, her görüştüğümüzde içine koyacak gibi severdi.

"Hoşbulduk Sevda teyze. Babam müsait mi?"

Bir anne şevkatiyle beni sıkıca sardıktan sonra; "Hayır canım, Murat bey toplantıda. Ama şimdi haber veririm." dedi masasındaki telefona uzanarak.

"Ben beklerim Sevda teyze, arama istersen."

"Murat beyin kesin talimatını biliyorsun canım. Sen şirkete girdiğin anda haber verilmesini istedi."

Sessiz kaldım. Açıkçası bunu istiyordum da. Babamla ne kadar erken görüşebilirsem o kadar iyiydi benim için.

"Murat bey Sidelya hanım geldiler. Nereye yönlendirmemizi istersiniz?"

"(...)"

"Peki efendim."

Telefonu kapattı ve bana dönerek toplantı salonunu işaret etti. "Seni bekliyor canım, girebilirsin."

Ellerimi pantolonuma silerek hızla çarpan kalbimi sakinleştirmek istedim odaya girmeden önce. Lakin nafile bir çabaydı. Üzerimden eksilmeyen şaşkınlık ve ne yapacağımı bilemediğim bu duygular bir süre beni etkisinde bırakacaktı, emindim.

Tıklattım kapıyı ve babamın; "Gel babacığım." sesiyle birlikte çekinerek odaya girdim. Uzun toplantı masasının etrafındaki tanıdık yüzlerin hepsi bana odaklıydı. Dudaklarım sanki ucunda bir ağırlık varmışçasına zorlukla yukarı kalktı ve gülümsemeye çalıştım.

"Merhaba. "

Babam koltuğundan kalkmış, bana doğru ilerliyordu. "Hoşgeldin güzelim."

Odadakileri umursamadan benim için açtığı kollarına yorgun bir nefes bırakarak sıkıca sarıldım. Dolmak için an kollayan gözlerim babamın kokusunu almamla birlikte burnumun direğini sızlattı.

Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki...

Boğazımı temizleyerek geri çekilmek istedim fakat babam kollarını üzerimden ayırmadan çenemi yukarı kaldırdı ve kızarmış gözlerimi inceledi. Kaşları hızla çatıldı sonra. Gözkapaklarımı kapatarak şimdi olmaz bakışı attım, ardındansa bizi izleyen ekibe döndüm.

Sidelya Melek (Aile Serisi-2)Where stories live. Discover now