🍀14🍀

3.9K 517 80
                                    


"İyiydik,
İyiyiz.
Bir daha sormayın,
İyiyiz diyeceğiz..."
🍂

(Yıldızlar parlatılmıştır umarım, keyifli okumalar..)

🍀

Bahçenin önüne park ettiği arabasını kilitlemeden indi ve taş döşemeli yoldan evine doğru ilerlemeye başladı Murat. Sözleşmeyi almak için gelmişti. Toplantıya da zaten az bir süre kalmıştı, umuyordu ki yetişsindi.

Gerçi, kızı uyanıksa eğer biraz geç kalmak çok da önemli bir mesele olmazdı onun için.

Zilini çaldığı kapının açılmasını beklerken elini saçlarına atarak hafifçe dağıttı. Ceketini arabada bırakmış, birkaç düğmesini açtığı siyah gömleğiyle kalmıştı sadece.

"Hoşgeldiniz Murat bey."

Yardımcı kadının söylediklerine karşın kısaca ona göz attıktan sonra; "Hoşbuldum," dedi kısıkça. Ardından ekledi. "...bebek uyanık mı?"

Bebek... Babasının bebeği.

"Hayır efendim. Küçük hanım bugün çok huzursuzdu, yatağınızda uyuyor."

Sabah yapılacak ihale için erkenden şirkete geçmek zorunda kalmıştı ve o işe gideceğinde küçük kızı hâlâ uyuyordu. Kendisi sabah bir sürü öperek gitmiş olsada bebeği onu görememişti. Demek ki babasının kokusunda uyumak ona iyi gelmişti.

"Ne zaman uyudu?"

"Aslında uykusunu almış olmalı Murat bey. Uyanması an meselesi."

Kafasını salladı ve holden geçerek merdivenleri çıkmaya başladı. Uyandırabilir, biraz oyun oynayabilirdi miniğiyle.

Odasının önüne gelince sessizce kapıyı açtı. Kafasını açtığı aralıktan uzatıp önce yatağının dibindeki beşiğe baksada yatağına çevirdi bakışlarını hemen.

Fakat... o da ne?

Elinde tomarca kağıdı ağzına tıkıştırarak onları yutmaya çalışan kızı...

Ağzından korkuyla bir; "Sidelya?" sesi çıktı. Hafifçe irkilen kızı ona döndüğünde hızla yanına koşturdu. Eli ayağına dolanmıştı. Ne yapacağını bilemez halde önünden kağıtları çekmeye çalıştı.

"Babacığım ne yapıyorsun sen?"

Aldığı cevap ise bebeğinin öğürerek kusması oldu.

Gözleri fal taşı gibi açılırken kusmakta olan kızına ilk birkaç saniye bakakaldı. "Aman Allah'ım!"

Hâlâ kusuyordu, iyi değildi.

Yatağı ve üstü kusmuk olmuş kızı yuttuğu kağıtları çıkarttıktan sonra tiz bir yaygara kopardı. Elleri titrerken bebeğini kucağına aldı, odasından çıkarak merdivenleri inmeye başladı hızla.

"Lale hanım!"

Önüne çıkan dadıyla birlikte; "Sidelya'ya çanta hazırlayın, Soner hastaneye getirsin sizi." dedi ve dadının şaşkın bakışları altında evden çıktı. Kızı hâlâ içi çıkarcasına ağlıyordu.

Ya bir şey olursaydı?

Ne yapardı, nereye giderdi?

"Murat bey..."

"Hemen çalıştır arabayı, hastaneye gidiyoruz."

Bahçıvan bir saniye bile duraksamadan toz toprak üstüyle lüks araca bindi, Murat'ta kucağında Sidelya ile birlikte arka tarafa.

Sidelya Melek (Aile Serisi-2)Where stories live. Discover now