🍀10🍀

5.2K 578 244
                                    

"Aldığın nefes ciğerlerini acıttığı zaman konuşalım. Şimdi yaran, yarama denk değil..."
🍂

(Sınırı baştan koyalım şöyle 350 oy ve 200 yorum:)

🍀

Kızıl saçlarıma çok yakıştırdığım toprak tonlarındaki mat rujumu dudaklarımı birbirine bastırarak iyice yedirdikten sonra kapağını kapattım ve daha iyi görebilmek adına geriye çekildim. Uçları lüle lüle olan saçlarımı düzleştirmiş, belime doğru salmıştım. Kombinlediğim ceket ve kot pantolonla sade ama aynı zamanda da şık bir görüntü oluşturmak istemiştim fakat ceket üzerimde yoktu şuan.

Üzerimde sadece beyaz bluzum dururken parmaklarıma siyah yüzükler geçirdim, boynuma ise aynı renkte kolyeler taktım.

Evet, güzel görünüyordum.

Çantamı ve ceketimi almadan odamdan çıktım. Evin sessizliğine bakılacak olursa babam henüz hazırlanmamıştı. Babama bakmadan önce odamın çarprazında bulunan kapısı kapalı odaya yaklaştım. Parmaklarım ilk başta küçük bir tıklamayla içeriyi yoklamak istese de beklemedim ve kapıyı açarak oluşan aralıktan kafamı uzattım.

Hâlâ uyanmamış olan Tuğkan, yüz üstü bir halde uzanmış, elinin birini de yastığının altına doğru uzatmıştı. Aldığı düzenli nefeslerle göğsü hareket ediyordu. Bedenimi açtığım aralıktan soktum ve odasına girdim.

Ses çıkarmadan yanına doğru yaklaştım. Dudaklarımda güzel bir tebessüm oluşmuştu onu böyle uyur halde görünce. Kalçamı yatağın boş yerine yasladım ve bana dönük yüzüne eğilerek derin bir öpücük kondurdum.

"Uyanma vaktii!"

Yanağına bıraktığım öpücükle beraber cıvıl cıvıl sesimi duyan Tuğkan refleks olarak kaşlarını çatsa da bu birkaç saniye sürdü. Gözünün tekini açtı önce, ardından da diğerini.

Dinç bakan gözleri onun önceden uyandığının ispatıyken her zaman yaptığı gibi elini yorganın üzerine attı ve göğsüne gelmem için ucunu açtı. "Biraz daha uyuyalım."

"Uyumazsın ki sen. Kalk hadi kahvaltı yapalım."

Konuşurken bir yandan da yanağına öpücükler konduruyordum. Burada kaldığı her zaman benden önce uyansa dahi yatağından çıkmaz, benim onu öperek uyandırmamı beklerdi.

Belimden çekerek üstüne düşmemi sağladı. Sıkıca sarılarak bedenimi kıskacı altına aldı hemen ardından. "Günaydın güzelim."

"Günaydın Tuğkancığım. Hadi sen kalk, bende üstünü vereyim."

Son kez öpücük bıraktıktan sonra üzerinden kalktım ve gardırobunun önüne geçtim. O da kalkmış ve odada bulunan banyoya elini yüzünü yıkamak için girmişti.

Havanın güzel oluşundan dolayı siyah polo yaka tişörtle siyah kot pantolon çıkardım. Ceketlerinin kısmından da arkasında beyaz motifler çizilmiş siyah bir kot ceket koydum yatağın üzerine.

Banyodan çıkan bedeniyle; "Ben babama bakacağım, sende kahvaltıya gel hadi." dedim ve onaylamasını beklemeden odadan çıktım.

Bugün bir tık erken kalkmıştım. Yoksa babam çoktan masa başında gelmemi beklerdi. O yüzden hazırlanıp hazırlanmadığına bakmak için koridorun sonundaki odasına doğru yöneldim.

"Baba?"

Tıklattığım kapının ardından duyulan sesiyle beraber kapıyı araladım. Boy aynasının önünde kravatını eline almış, boynuna geçiriyordu. Sesimi duyunca kafasını aynadan bana doğru çevirdi. "Efendim can içim?"

Sidelya Melek (Aile Serisi-2)Where stories live. Discover now