BÖLÜM 22

42 26 0
                                    

   Benim bile yeni tanıdığım bir insanı babam neden evde istemiyor ki? Nereden tanıyor olabilir ki Zehra'yı? Acaba birkaç gündür yaşadığım bu karmaşanın sebebi babamla ilgili olabilir mi?

   "Ne diyorsun baba, nasıl git diyeyim ben kıza" dedim şaşkınlıkla. Neden böyle söylemişti anlamamıştım.

   "Gidecek dedim Güneş. Nedeni nasılı yok?" dedi babam. Israrla Zehra'nın gitmesini istiyordu.

   "Bari bugün odamda çalışalım, bir daha çağırmam eve. Ama git diyemem kıza" dedim.

   "Bir saat, daha fazla kalmayacak burada. Yukarı çıkın, sonra gidecek buradan." En azından bu kadarına ikna olmuştu.

   "Peki tamam." dedim. Git demekten iyi bir durumdu.

   Daha sonra tekrar salona döndük. "Zehra biz benim odama çıkalım istersen olur mu?" dedim. Zehra tamam anlamında kafasını salladı ve beraber odama geçtik.

   "Bugün akşam bir işimiz vardı, babam bana onu hatırlattı. Biraz kısa süre çalışacağız, kusura bakma olur mu?" dedim. Yalan atmaktan başka çarem yoktu.

   "Sorun değil zaten ezberimi yaptım ben. Sadece sen iyi olduğun için, senin yanında da birkaç kere prova yapmak istedim aslında. Fikrini almak istiyorum." dedi Zehra.

   "Teşekkür ederim, ama bence sende gayet iyi hazırlandın. Ama yine de çalışalım tabiki" diyerek provaya başladık.

   Yaklaşık bir saat sonra da Zehra "Gayet güzel oldu bence, teşekkür ederim Güneş. Ben artık gideyim." diyerek çantasını toparladı ve odadan çıktık.
Salona indiğimizde babam, Ezgi ve Ada yemek yiyordu. "İstersen yemek yiyelim öyle gidersin" dedim Zehra'ya. "Sağol teşekkür ederim, ben gideyim" dedi ve gitti.

   Kafam karışık bir halde masaya oturdum. "Neden Zehra'yı gönderdik hemen, bence artık anlatabilirsin baba." diye sordum. Eve çağırdığım bir arkadaşıma böyle bir muamele yapılmasını sevememiştim.

   "Gitmesi gerektiği için gitti." dedi babam sadece. Bilmece gibi konuşmasına sinir oluyordum.

   "Tanıyor musun Zehra'yı?" diye sordum.

   "Çok soru soruyorsun"

   "Sende hiçbir soruya cevap vermiyorsun" dedim. İyiden iyiye sinirleniyordum. Babamdan bir cevap gelmeyince yemek yemeye devam ettim. Sanırım benim Niyazi Kunt ile artık iletişime geçmem gerekiyordu. Bence babam ile Niyazi Kunt arasında bir husumet olabilirdi. Bana gelen anlamsız mesajların sebebi de bu husumetten dolayı olmuş olabilirdi.

***

   Sabah biraz erken bir vakitte evden çıktım. Kartvizitteki adrese gidip Niyazi Kunt ile görüşmeye karar vermiştim. Açıkça soracak mıydım, yoksa başka bir şekilde mi yapacaktım bilmiyorum. Ama neler olduğunu öğrenecektim.
Adrese ulaştığımda bir ofiste girişte sekreter bir kadın karşıladı beni. Kumral, orta boylu, beyaz tenli bir kadındı.

   "Hoşgeldiniz, buyurun" diyerek gülümsedi.

   "Hoşbulduk merhaba, ben Güneş Algün. Niyazi bey ile görüşmek istiyorum. Mümkünse haber verir misiniz?" dedim.

   "Tabiki söylerim, işi yoğun sizinle ilgilenemeyebilir, yine de haber vereyim" diyerek telefonla aradı.
"Sizi bekliyor" dedi şaşkınlıkla ve odasını gösterdi. İşi yoğun olan insan benim görüşme istegimi hemen kabul etmişti. Gergin bir şekilde sekreter eşliğinde Niyazi Kunt'un odasına gittim. Kapıyı tıklattım ve içeri girdim.

   "Merhaba Niyazi bey, kusura bakmayın bir anda geldim." dedim. Karşımdaki masada ellili yaşlarında saçları çoğunlukla azalmış, kilolu bir adam oturuyordu.

   "Hiç önemli değil, buyurun oturun" diyerek oturmamı söyledi. Karşısındaki koltuğa oturdum ve derin bir nefes aldım. Konuya nasıl gireceğimi bilmiyordum.

   "Seni dinliyorum kızım" diyerek birşeyler söylememi bekledi. "Aslında nereden başlasam bilemiyorum" diyerek konuşacaktım ki "Seni Ateş mi yolladı buraya" dedi Niyazi bey. Şaşkınlıkla yüzüne baktım. Babamı tanıyordu ve onun beni buraya göndereceğini düşünecek kadar birşeyler vardı babamla aralarında.

   Hayır demek yerine "Babamı nereden tanıyorsunuz" diye sordum. "Çok eskilerden, eniştem sayılır" dedi alaycı bir şekilde. Kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.

   "Ne diyorsunuz siz, ne eniştesi" diye sordum tekrar. Umuyorum ki bir şakaydı.

   "Çok eski zamanlardan beri tanırım kendisini. Dediğim gibi kız kardeşimle evlenecekti. Birbirlerini seviyorlardı güya. Ama sonra olmadı, başka bir kadınla evlendi baban." dedi. Hayatımda daha kaç defa bunun üzerinde birşey yaşamam dediysem hep daha üzerinde şeyler oluyordu. Şimdi de ne yapacağımı şaşırmıştım.

   "Peki neden ayrıldılar?" diye sordum. Madem babam başka bir kadını sevmişti, neden evlenmişti ki annemle?

   "Senin yüzünden..."













Beğenip kaydederseniz sevinirim.

DÖNME DOLAP Where stories live. Discover now