9.Bölüm(Zorla Güzellik)

9.8K 517 36
                                    


Kitabın devam etmesini isteyen okuyucularım varmış, onların hatırı için devam ediyoruz. Bütün desteklerinize minettarım. Bölüm biraz geç kaldı üzgünüm. Bu aralar ciddi anlamda heran patlayacak bir bomba gibi dolanıyorum etrafta ☻ Ailem saolsun sinir küpüne döndüm maşallah. Fazla uzatmadan güzel yorumlarınız için teşekkür ediyor, Keyifli okumalar diliyorum :)


Pelin Hanım izleyeceğimiz filmi belirlerken, bende o sırada mısır patlatıyordum. Büyük bir kap dolusu patlamış mısırı kucağıma alıp içeri geçtim ve koltukta oturan Pelin hanımın yanına kuruldum. Romantik bir film seçmişti. Film boyunca zavallı çiftin ayrılışına ağlamıştım. Pelin hanım tuhaf tuhaf bana bakıyordu.

'' Filmin başından beri ağlıyorsun. Sakin ol biraz.''

'' Ama şimdi bunlar çok yakışıyor ve birbirlerine aşıklar nasıl ayrılırlar.''

'' ilahi Ayşe ne kadar tuhafsın.'' dudaklarımı büzüp omuz silktim.

'' Son günlerde Korkmaz'la aranızda bir şey olduğu konusunda dedikodular var doğru mu?'' şaşkınlıkla gözlerimi ona çevirirken yutkundum ve o sırada patlamış mısır tanesi boğazıma kaçmıştı. Pelin  hanım sırtıma vururken,  öksüre öksüre nihayet çıkarmıştım. Bir bardak suyu başıma diktikten sonra nihayet rahatladım.

'' Bu da nereden çıktı.'' Bıyık altı güldü ve sırtını koltuğa yaslayarak kollarını göğsünde birleştirdi.

'' Adamın kucağından inmiyorsun.'' şaşkınlıkla ona bakarken, oda inat eder gibi gülüp duruyordu.

'' Yalan. Öyle bir şey yok.''

'' Aslında olsa fena olmazdı. Didişirken ne kadar uyumlu olduğunuzun farkındayım.'' imalı bakışlarını gözlerime sabitlerken, yutkundum.

'' Benim uykum geldi. Yatsam iyi olur.'' Hızla ayağa kalkıp odama geçeceğim sırada arkamdan seslendi.

''Kaç bakalım.Nereye kadar kaçacaksan artık.'' kahkahası kulaklarımı doldururken, odama geçip yatağıma uzandım ve yatağı tekmelemeye başladım. Bütün sakarlıklarım bir dedikodu bozuntusunu başıma çıkarmıştı. Arada saçımı çekip kendime tokat attığımı sayarsak tam anlamıyla delirmiştim. Kendimi boğmayı bile denemiştim. Ellerimle boynumu sıkarken aklıma gelen anılar asıl nefesimi kesen durum olduğu için ellerimi çekip gözlerimi yumdum ve geçmişe bıraktım zihnimi. Bütün hayatım Orhan'dan ibaretleşmişti. Daha fazla kendimi yıpratmamak için gözlerimi yumdum ve uyumayı denedim. Fakat uzun sürmüştü. Sağa sola dön derken 2 saatin ardından zorlukla uykuya dalmıştım.


***

Kapıyı tıklatarak Korkmaz Bey'in odasına girdim ve her zamanki kahvesini  masasına indirdim. Ara ara beni izlerken bu durum kasılmama neden olmuştu. 

'' Başka bir isteğiniz var mı?''

'' Hayır çıkabilirsin.'' başımı olumlu anlamda sallayıp odadan çıktım ve kendi masama geçtim. 20 dakikanın ardından Pelin Hanım önümden geçerek Korkmaz Bey'in odasına geçti tabi bana gülerek imalı imalı bakmayı da ihmal etmemişti. Kafamı masaya gömmeyi istedim. Kalemle masada ritim tutarken sıkıntıdan oflayıp duruyordum. Not almak dışında pek yaptığım bir şey yoktu. Odanın kapısı açıldığında Pelin Hanım ve Korkmaz Bey beraber çıkıp önümden geçtiler. Arkalarından öylece onları izlerken, Korkmaz Bey duraksadı.

'' Gelmeye niyetin yok galiba.'' tedirginlikle başımı silkip ayağa kalktım ve peşlerine takıldım. Pelin Hanım direk odasına geçiş yaparken Korkmaz Bey'le birlikte asansörü kullanarak en alt kata indik ve holdingten çıkış yaptık. Otoparka ilerlerken arkasından koşuturup duruyordum. Ancak yetişebiliyordum.

'' Korkmaz Bey nereye gidiyoruz?''

'' Kararlarımı sorgulama cürretini nerden alıyorsun.''

Bakkaldan korkmazcım (!)

'' Aman be! yine heyheyleriniz üzerinizde.'' Öfkeli bakışlarını bana çevirdiğinde, ağzıma hayali fermuar çektim.

'' Tamam sustum.'' O şoför koltuğuna geçerken bende yan koltuğa bindim. Arabayı otoparktan çıkarıp caddeye saptı. Yol boyunca sessiz kalınca, ben de radyodan müzik açmayı denedim. Tabi ayakkabısını ağzıma sokma tehdidine kadar. Kollarımı göğsümde bağlayıp sırtımı koltuğa yasladım. İnatla topuklularımı çıkarıp ayaklarımı torpidoyun üzerine koyarken, öfkeden kudurmuş,  sağa çekerek aniden frene basmıştı. Kendimi cama yapışırken buldum.

'' Kızım sen ruh hastası mısın? çek o ayaklarını!''

'' Yemedik arabanızı. Çekiyorum tamam.'' ayaklarımı indirdiğimde, tekrardan gaza bastı. 10 dakika nihayet rahat durmuştum. Bir AVM önünde durduk. Merakla AVM'ye bakarken, inmemi emretti. Her zaman ki gibi o dik kafalı adama karşı gelmek yerine dediklerini yaptım. Tamam sürekli karşı geliyordum ama iş konusu ayrı tabi. İçeri girip yürüyen merdivenden çıkarak, bayan mağazalarının olduğu bir bölüme girdik. Mağazalarından herhangi birine giriş yaptığımızda meraktan çatlamak üzereydim. Elbiselere tek tek göz gezdirerek eline alıyor, inceliyordu. Diz altı  önü parlak taşlarla süslenmiş sırt dekolteli elbiseyi eline aldı ve devam etti. Bende çaktırmadan diğer kıyafetleri inceliyordum. Fırsattan istifade.  Boydan beyaz kolları dantel işlemeli dekoltesi pek derin olmayan bir elbise daha aldı. Bebek mavisi, pudra pembe renklerinde 2 elbise daha eline aldığında, görevlilerden biri yanımızda belirdi.

'' Nasıl yardımcı olabilirim.'' Korkmaz Bey önce bana baktı ve cevap vermek yerine sustu.

'' Galiba eşiniz için güzel bir elbise arıyorsunuz?'' aynı anda birbirimize baktığımızda ikimizde yüzümüzü buruşturduk.

'' Allah korusun. Resmen beddua ettiniz.'' diyerek araya girdim. Mahçupça gülümseyip

'' Çok özür dilerim ben yanlış anlamışım.'' gülümseyip omuzuna elimi attım.

'' Tipine aldanma, tam bir saykonun teki bu adamla evlenmek için kafayı yemiş olmam gerekiyor.'' kız kıkırdağında Korkmaz bey çatık kaşlarıyla seni öldüreceğim bakışı atınca alayla güldüm. Elindeki elbiselerin hepsini üzerime attı. Düzgünce vermedi , bildiğiniz suratıma fırlattı.

'' Çok konuşma istersen. Burada patron benim...ve o kıyafetleri tek tek deniyorsun. Hadi bakalım doğru kabine.''

'' Ne!''

'' Duydun işte bir daha tekrarlamayacağım.''


'' Ben bunları giymem.''

'' Giyer misin diye sormadım zaten. Giymek zorundasın.'' kaşlarımı çatıp başımı olumsuz anlamda salladım. Öfkeyle kucağımda ki bütün elbiseleri alıp yanımdaki görevliye uzattı ve kabine götürmesini istedi. Bana iyice yaklaşıp ayaklarımdan tuttuğu gibi omuzuna attı.

'' Korkmaz Bey Napıyosunuz! Bırakın beni!''

'' Madem güzellikten anlamıyorsun, zorla gidiyorsun küçük şempanze.''


ACEMİ ASİSTAN (Sakarlar Kraliçesi)Where stories live. Discover now