13.Bölüm(Yandım!)

8.9K 445 63
                                    

Gifteki Korkmaz Ciddiyeti. Ben bu adama hastayım!


Evvet çok özür dilerim geciktim. Yeni okurlara Merhaba diyerek geçmiş bayramınızı geçte olsa kutluyorum. Uzatmadan keyifli okumalar :))

Kızlara yaptığım  1 saatlik açıklamanın ardından nihayet meraklarını dindirebilmiştim. En azından, yanlış anlamamışlardı; zaten ortada yanlış anlaşılacak bir durum yoktu ki. Korkmaz Bey'le aramızda bir şey olmadığına göre, herhangi bir tehlike görmüyordum. Bütün ısrarlarım sonucu, bende kalmışlardı ve yine rutin hayatıma dönüş yaparak, soluğu şirkette almıştım. Sabahtan beri Korkmaz Bey'de ses seda yoktu. Acaba öldü mü diye düşündüğümde oldu. Çok geçmeden  dalgınlığım sırasında kahvemi yudumlarken aniden adımı seslenmesiyle korkudan hem kahveyi üzerime dökmüş hem de ağzımı yakmıştım. Adam gülüyor ya bildiğin gülüyor!

'' Yandım!'' Nereden aldığı suyu çözemedim ancak suyu doğrudan üzerime atmasıyla afalladım. O su öyle mi atılır!

'' Korkmaz Bey Allah aşkına siz müdahale etmeyin; Şurada ölsem bile  müdahele etmeyin.'' Ayağa kalkarak ne faydaysa üzerimi silkiyordum. Elinde ki su şişesiyle birlikte, öylece beni izliyordu.

'' Allah Allah yardım ediyoruz da yaranamıyoruz.''

'' Aman ne yardım  direk boğsaydınız, niye zahmet ettiniz.'' homurdanarak duymayacağım şekilde mırıldandı. Ama sonradan beklemediğim bir harekette bulundu.

'' Teşekkür ederim.''

'' Söylendiğim için mi?  yahu ne tuhaf adamsınız...''


'' Rica ediyorum 2 dakika dinle, sonra soru sor.  Dün beni kırmayıp davete geldiğin için.''

'' Ha... Sorun değil.'' diyerek geçiştirdim.

'' İyi misin?'' Gülerek kaşlarımı yukarı kaldırıp indirdim.

'' Haşlandım hala iyi misin diye soruyorsunuz.'' başını olumsuz anlamda sallayarak eliyle alnını ovuşturdu.

'' Özür dilerim.''

'' Nereden bilecektiniz böyle olacağını. Özür dilemenize gerek yok.'' Gülümseyip kolumdan kavradı ve arkasından yürümek mecburiyetinde kaldım.

'' Yine nereye gidiyoruz.'' Adamın beni taktığı yok ki habire kolumdan tutup beni oraya buraya götürüyor. Kolumu mu kessem; onla beraber ne halt ediyorlarsa etsinler benim ne suçum var arkadaş! 

'' Üstünü değiştireceğiz.'' Gözlerim yuvalarından fırlayacaktı adeta.

'' Çoğul eki kullandınız fesatlaşmalı mıyım?''

'' Aptal...Oradan şahsiyetsiz bir adam gibi mi duruyorum.'' farklı olması hoşuma gidiyordu. Ne bileyim patronlar hep kız düşkünü, arzularıyla hareket eden şehevet mağdurları olurdu. Bu adam farklıydı. Sahiden farklıydı. Bana yaklaşımının sadece içindeki normal sevgiden kaynaklandığını anlıyordum. Orhan'nın yanında yaptıkları bile sırf benim lehimeydi. Benim alamadığım intikamı o benim yerime almıştı. Kızgındı, öfkeliydi, tehditkardı ama bir o kadar yufka yürekli biriydi. Üstelik Pelin hanım dışında bir bayanla muhattabının olduğunu dahi sanmıyordum. Ha beni de unutmayalım...

'' Elbette ki öyle durmuyorsunuz. Sadece yanlış anladım.''

'' Alt katta, çekimlerde mankenlerin kullandığı kıyafetlerin bulunduğu bir oda var. Sen yerini bulacak kadar akıllı değilsin ne yazık ki... O yüzden şirketimin iyiliği için, etrafa herhangi bir zarar vermeden, seni oraya götürmek bana düşüyor.'' sinirlenerek kaşlarımı çattım. Tamam sakardım ,sürekli  sakarlığım insanların başına iş açıyordu; ama bunu sürekli dile getirmek zorunda mıydı? Odun! bugün ünlemlere takmıştım.

ACEMİ ASİSTAN (Sakarlar Kraliçesi)Where stories live. Discover now