Rosie: çöpleri çöp kutusuna atmak kadar doğal bir şey yok?
Bilinmeyen numara: ama senin yerinde başka biri olsaydı muhtemelen onu bir yerde bırakırdı.
Bilinmeyen numara: ki bu hiç önemli değil onlar için. Ama sen...
Rosie: abartıyorsun.
Rosie: ayrıca kimsin?
Bilinmeyen numara: biriyim işte.
Bilinmeyen numara: bazen iyi bazen kötü, bazen dikenlerini bile sevdirebilen, bazense dikenlerine kalmadan sevilemeyen. Bazen hızlıca koşup düşmeyen, bazen yavaş adımlarda çukura takılan biri.
Bilinmeyen numara: şimdiyse seni tanımak isteyen bir yabancı.
Rosie: bunları bana neden anlatıyorsun?
Rosie: şu an buna inanamıyorum.
Bilinmeyen numara: neye?
Rosie: yanlış anlama. Ama sürekli anonim mesajlarını saçma bulan biriyim.
Rosie: saygı duyuyorum fakat bu şekilde nasıl idare ediliyor anlamıyorum.
Rosie: sonuç olarak, hiç bilmediğin biriyle konuşuyorsun ve bundan razısın.
Rosie: biraz saçma.
Bilinmeyen numara: senin açından evet.
Bilinmeyen numara: hiç bilmediğin biriyle mesajlaşıyorsun falan filan.
Bilinmeyen numara: ama benim açımdan hayır Rosie.
Bilinmeyen numara: ben seni senden iyi biliyorum.
Görüldü.
:')
YOU ARE READING
the smell of love - rosékook
Fanfiction" Benden sessiz kalmamı bekleme Chae Young. Aksi halde sessiz kaldığım her günün acısı daha güçlü bir aşk yaratır kalbimde." * 8 Şubat, 19.