1.5

4.9K 363 94
                                    

"Beni engelledi."

Saçlarımı ucuna kadar ördükten sonra yanıma alıp dudaklarımı büzdüm.

"Ama ne var biliyor musun?"

Derin bir nefes alırken perçemimin ucunu savurdum.

"Kendi kaybeder."

Vişne suyunun son yudumlarını da içtikten sonra kutuyu elimden bırakmadım.

"Ben zaten kaybetmişim kaybedeceğim kadar," diye mırıldandım. "Sevdiğim çocuğun varlığımdan haberi yok. Dersler desen hocalar sorduğum hiçbir soruya cevap veremiyor. Hayatın yumruğunu yemişim be ben."

Yaklaşık yarım saattir konuştuğum kedi sıkılmış olmalı ki, kuyruğunu sallayarak oturduğum banktan uzaklaştı. Dudaklarımı büzüp boş bakışlarımı parkta oyun oynayan çocuklara çevirdim. Minik kuzenim Hila'yı buraya getirmem için evden talimat almıştım. O ise çoktan kendine bir erkek arkadaş bulmuş ve salıncağını sallamasını istiyordu.

Benden iyiydi bu konularda.

Acaba ondan yardım mı almalıydım?

Derin bir nefes alırken cebimden telefonum ve ona sarılı kulaklığımı çıkardım. Kulaklığımı kulaklarıma yerleştirdikten sonra rastgele bir müzik açıp son ses dinlemeye başladım.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum fakat gözlerimi açtığımda Hila'nın hemen yanımda başını omzuma yaslayarak uyuduğunu görmemle etrafı süzüp saate baktım. Yaklaşık bir saattir uyuyordum. Hila'nın omzuna hafifçe dokunup onu uyandırdığımda hemen kalkmıştı.

"Uyumuyordum ki ben." Dedi gülerek.

"Ee niye uzandın omzuma o zaman?"

Dudaklarını büzdü. "Sen burada uyurken yakışıklı bir adam gelip saçlarını okşadı. Ona kim olduğunu sorduğumda, onun için önemsiz ama ona karşı çok önemli duygular besleyen biri gibi bir şeyler söyledi."

Omuz silkti. "Bende birileri saçımı okşar diye bekledim. Ama kimse gelmedi!"

Kaşlarımı kaldırdım. "Nasıl biriydi?"

İşaret parmağını dudağına yaslayıp düşünür gibi yaptı.

"Böyle uzun boylu, simsiyah giyimli, siyah saçlı ve oldukça yakışıklı biriydi. Bende istiyorum Rosé!"

Gülümseyerek ayağa kalktığımda elimi ona uzattım.

"Gitmeliyiz Hila, bir daha ki gelişimizde de sana buluruz bir tane."

Elimi tutarken şirine başını salladı. Bu sırada elimde olan telefonum titrediğinde açıp gelen mesaja baktım.

Yabancı JJK: Seni engellediğim için üzgünüm. Ama boş vermek öyle kolay değilmiş onu anladım.

Yabancı JJK: Ve uyurken çok güzel görünüyorsun Rosé, bunu gördüğüm için çok mutluyum.

Görüldü✔️✔️

Görüldü✔️✔️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
the smell of love - rosékook Where stories live. Discover now