Aynadaki bedenimi süzdüm. Kısa bordo bir etek ve bacaklarımda siyah file çoraplar oldukça iyi görünüyordu. Üzerimde siyah dar bir badi ve onun üzerinde bordo deri ceketle sandığımdan daha farklıydım. Dudaklarımda kırmızı ruj, yüzümde bir kat fondöten bulunuyordu ve güzeldim.
Lisa sayesinde.
Kendime hiç özenmemiştim bu zamana kadar fakat şimdi çok farklıydım. Elimi kaldırıp aynaya dokunsam bedenim hayal olup gidebilirdi sanki.
"Bu kadar güzel olmayı beklemiyordum," diyerek arkamı döndüğümde Lisa'ın da benim tarzımda giyindiğini ve güzel göründüğünü fark ettim.
"Ben bekliyordum. Zaten güzelsin de işte biraz sihre ihtiyacın vardı."
Güldüm. "O sihri özel hayatımda da görmek isterdim. Açıkçası bu kadar karışık bir kafaya sahipken en çok sihre hayatımın ihtiyacı olduğunu düşünüyorum."
At kuyruğu yaptığı kızıl saçlarını omzuna alırken bakışları arkamdaki aynaya kaydı.
"Özel hayatının sihre ihtiyacı yok ki Rosie. Okulun en sessiz ve umursamaz çocuğuna kapılmak yerine sana mesaj atan anonime şans vermelisin. Belki de evren senin için eline o sihirli değneği çoktan almıştır ve yine senin tek yapman gereken bir seçim yapmaktır. "
Kenara çekilip onun aynaya rahatlıkla bakmasına izin verirken bir süre düşündüm.
"Haklısın," dedim iç çekerek. "Ama anonim bana yüzünü göstermiyor. Hem nereden bileceğim onun azmış bir moruk olmadığını?"
Sırıttı. "Bence azmış bir moruk olsa sınıfın kapısının önüne ayakkabı bırakacak kadar düşünceli ve üç kat merdiveni hemen çıkabilecek kadar fit olduğunu düşünmüyorum."
Başımı salladım. "Haklısın ama hepsi bu. Bende bu söylediklerini icraata geçirecek kafa yok. Şimdi seçim yapsam elbet Buvan'ı seçeceğim. Biliyorsun ki, anonim benim için yalnızca yabancı."
"Aman sanki Buvan'la yedi yirmi dört görüşüyorsun!"
Omuz silktim. "Yedi yirmi dört düşünüyorum."
Kısa bir süre sonra ikimiz de sessizliği seçtiğimizde benim evimde gerçekleşen hazırlanma işlemeni bitirip anneme veda ederek evden ayrıldık.
Taksiyi önceden çağırmış olduğumuzdan hızlıca bindik ve gideceğimiz yerin adresini söyledik. Zor değildi bulması. Çünkü Jennıe ve ailesi tanınan kişilerdi. Kaldı ki onların lüks havuzlu villası bütün şehrin dilindeydi. Ama hep monoton bir hayatları vardı. Yani en azından iyi bir gözlemci olarak dışaradan öyle görünüyordu bana.
Taksinin durmasıyla beraber ücreti ödeyerek dışarı çıktık. Gıy gıy diye nitelendirdiğim bir müzik sesi kulaklarıma şimdiden dolarken Lisa ile beraber çoktan villadan içeri giriş yapmıştık. Kapıyı açan görevli kızın bizi yönlendirdiği yerden havuz başına çıktığımızda masalardan birine geçerek sıkıntılı bir nefes verdim.
Partinin ilk başları böyle saçma gıy gıy müziklerle hoşgeldiniz faslıyla geçerdi. Sonrasında çıkan kıyametse bana hep bu gıy gıyı özletirdi.
Bilinmeyen numara: kokun şimdiden sardı geçtiğin her yeri.
Bilinmeyen numara: Bu kadar aşk kokmak diğer kızlara haksızlık.
Rosie: bazen seni annemin tuttuğunu falan düşünüyorum.
Rosie: çünkü o da beni mutsuz gördüğü zamanlar böyle iltifatlar eder ve belki de bir plan yapıp...
Rosie: dur ya, anne! Sen misin?
Bilinmeyen numara: skdudbdjdxom
Bilinmeyen numara: sana annen dışında kimse iltifat edemez mi?
Bilinmeyen numara: annen değilim ama bu söylediğinden sonra anneni de sevdim.
Rosie: annemi herkes sever fakat konumuz bu değil.
Rosie: burada mısın?
Bilinmeyen numara: evet, çok yakınındayım ama görmezsin.
Bilinmeyen numara: Hem bir şey soracağım,
Rosie: sor
Bilinmeyen numara: telefonunda ne diye kayıtlıyım?
Rosie: numara diye.
Bilinmeyen numara: neden adımla kaydetmiyorsun?
Rosie: adını söylemezsin diye
Bilinmeyen numara: neden söylemeyeyim?
Rosie: cidden... Adın ne?
Bilinmeyen numara: Jeon Jungkook.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rosékook'da #12 olmanın şerefine, bir bölüm atayım dedim.
