2.4

4.6K 340 54
                                    

"Tanrı sana çirkin şansı vermiş."

Elimde döndürdüğüm kalemde olan bakışlarım hemen yanımda konuşan Lisa'yı bulurken omuz silktim.

"Boş ver şimdi şansı, ne yapacağım ben?"

Omuzlarım çöktü. "Aylardır uzaktan sevdiğim ve onun beni sevmesi gibi bir ihtimali düşünemediğim çocuk, anonim olup bana mesaj atmış. Defalarca ona konuşmamamız gerektiğini söyleyip durdum. Başkasını sevdiğimi söylediğimde bile vazgeçmedi benden. O başkasının kendi olduğunu bilmediği hâlde geri adım atmadı güzel sözlerinden. Ben onu belki çok kırdım ama o bir kere bile yakmadı canımı. Ne yapmam gerekiyor Lisa?"

"Sevgili olmanız gerekiyor."

Gözlerimi devirdim. "Tabii o da bunu bekliyordu zaten."

"Elbette bunu bekliyordu," dedi saçlarını yana alarak. "O senin onu sevmeni bekliyordu ve gel gör ki sen ona çoktan yanık çıktın. Ee, sonuç olarak kaç çocuk düşünüyorsunuz?"

Elimle alnıma vururken, "Her şey o kadar kolay değil," diye yakındım.

"Bir kere artık onunla nasıl konuşmam gerektiğini bilmiyorum. Hem, o bana sevgili olalım mı diye sormadı. Patdadanak sevgili mi olalım yani?"

"Evet," dedi Lisa düşünmeden. "Direkt sevgili olun. Daha ne bekliyorsun? Benimle çıkar mısın demesini falan mı?"

"Hayır ama yine de bu şekilde de olmaz."

Ne bekliyordum cidden?

Belki bir mesaj daha. Ya da güzel birkaç cümle... Sanırım beni iltifatlarına alıştırmıştı. Zira ben önceden böyle beklentilere girmezdim.

Öğleden sonra dersimizin boş olduğunu öğrenmemle okulda durma kararımın saçma olduğu kanısına vararak okulu terk ettiğimde iki gündür Jungkook'un neden okula gelmediğini anlamaya çalışıyordum.

Ona mesaj atmamak adına direndiğim bu iki günün sonunda onu gerçekten merak ettiğimi daha iyi anlıyordum fakat yine de, bilmiyordum.

Ellerim telefonumu kavrarken kendimi ona mesaj yazarken bulmuştum.

Rosie: neden iki gündür yoksun?

Silindi.

Rosie: merhaba.

Silindi.

Rosie: Edebiyat hocamız seni sordu, neden okula gelmedin?

Yabancı JJK, Jeon Buvan JK Sheul, olarak değiştirildi.

Jeon Buvan JK Sheul: Hastayım.

Jeon Buvan JK Sheul: Sen nasılsın?

Rosie: Ben, iyiyim. Sen neden hasta oldun? İyi misin?

Jeon Buvan JK Sheul: Sanırım soğuk almışım, uyursam geçecektir.

Rosie: Hastaneye gitmelisin, uykuyla hastalık geçmez.

Jeon Buvan JK Sheul: Hastaneye gidecek halim yok Rosie.

Merak etme, iyiyim.

Rosie: Olmaz.

Rosie: Ateşin varsa ve yükselirse, havale geçirebilirsin.

Rosie: Kesinlikle hastaneye gitmelisin.

Jeon Buvan JK Sheul: Gitmeyeceğim Rosie ve uyumak istiyorum.

Sonra konuşuruz olur mu?

Rosie: Olmaz.

Rosie: Evinin adresini ver,

Rosie: Ya da verme, biliyorum zaten.

Görüldü✔️✔️

the smell of love - rosékook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin