jamais vu

0.5

İnce beyaz renkli tişörtümle , kot pantalonumu çıkartıp üzerime geçirdim. Haftada üç gün gitmem gereken yarı zamanlı çalıştığım bir kafe vardı ve bu haftanın son günüydü. Yarın ise kızlarla buluşma ayarlayacaktık, akşam çalıştığım kafeye geleceklerdi. Saat dörde yaklaştığında üzerime açık kahverengi ceketimi alıp beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıkabilmiştim. Kafe oturduğum evin birkaç sokak aşağısında kalıyordu, caddedeydi. Siyah çantamın içinden telefonumu çıkartıp bildirim gelmiş mi diye baktım. 

Yoktu.

Kulaklıklarımı takıp bana önerdiği gruptan home şarkısını açtım, en çok bunu sevmiştim. Bana grubu önermesinin tesadüf olup olmadığından emin değildim çünkü o grupla birkaç kez görüşmüştüm. Jennie'nin arkadaşlarıydı ve arada çok kalabalık olmayan yerlerde buluşurduk. Onlar için böylesi daha iyiydi, kalabalık yerlerde rahat olamıyorlardı ancak grubu hiç tam arada görememiştim. Çok meşgullerdi. Bana mesaj atsan ise....kimdi bilmiyordum ama hiç beklemediğim bir anda mesaj atmıştı. O an canım çok sıkıldığı için konuşmayı devam ettirmiştim. Şu anlık rahatsız edici bir an olmamıştı ama ilerde ne olabileceğini bilmiyordum. Ve bizim kızlar..Jennie ailesinin yanından yeni dönmüştü. Jisoo'nun dergi çekimleri birkaç saat önce bitmişti. Bu haftası tamamen dergi çekimleriyle doluydu. Lisa'dan haberim yoktu.

Telefonumu çıkartıp Lisa'ya mesaj attım.

Rosie: hey 

(15.48)

Lisa : hey

Lisa : akşam yanındayız ;))

Lisa : kafede misin?

Rosie : şuan gidiyorum

Rosie : sen neredesin 

Lisa : Ten'leydim

Lisa : eve geçiyorum

Rosie : okeeey

Lisa : Jennie'nin arkadaşları gelecekmiş 

Lisa : ben de bizimkileri çağırdım 

Rosie : yaaaa

Rosie : ben çalışırken siz oturacak mısınız :((

Lisa : onu ayarladık merak etme ;)

Lisa : kafe Taeyong'un annesinin olduğu için birkaç ayarlama yaptık

Lisa : sen dörtten dokuza kadar çalışıyorsun sonrasındaki üç saate başka biri bakacak

Lisa : biz zaten saat dokuza doğru geleceğiz

Rosie : voah

Rosie : inanamıyorum

Lisa : zaten neden çalıştığını da bilmiyoruz ama

Lisa : annenler para gönderiyor, her çekimden kendini fazlasıyla idare edecek para alıyorsun

Lisa : ve hala çalışıyorsun

Rosie : evde sıkılıyorum :/

Rosie : ilk senemiz olduğu için haftada üç gün dersimiz oluyor 

Rosie : haftaya son üç gün zaten ondan sonra bırakıyorum zaten okul da bitiyor

Rosie : neyse öyle işte

Lisa : insanlar yazın çalışır sen tam tersini yapıyorsun 

Rosie : 😒

Lisa : akşama kadar biraz uyusam iyi olur

Lisa : baaaay rosiee

Rosie : baay

görüldü (15.57)

Kafenin önüne geldiğimde kulaklığımı ve telefonumu çantanın içine attım, büyük kapıyı ittirip içeri girdiğimde içeri göz gezdirdim. Fazla kalabalık değildi. Bildirim sesimi duyunca arkaya doğru ilerlerken telefonumu çıkartıp kim olduğuna baktım. Oydu. Adını bile bilmiyordum ve bu beni sinirlendiriyordu. Instagram'ı açıp mesaj kutusuna girdim.

kjjkjj : işe mi ?

kjjkjj : nerede çalışıyorsun?

parkrosie : beni her yerden bulabiliyorsun cidden

parkrosie : hiç adil değil bu

kjjkjj : aynı yaştayız?

parkrosie : çok iyi bir ipucu 

parkrosie : şuan seni hemen bulabilirim

kjjkjj : :D

parkrosie : tanrı aşkına 

parkrosie : kore cumhuriyetinde kaç tane 97'li var biliyor musun

kjjkjj : yo

parkrosie : sinirlerim bozulmaya başladı

parkrosie : mesaim başladı

kjjkjj : kolay gelsin :)

görüldü (16.02)

kjjkjj : akşam görüşürüz

(gönderilemedi.)