2.4

2.7K 197 55
                                    

rm, forever rain.

jony, lali.

benim için çok önemli bir şarkı, ilk defa başkalarıyla paylaşıyorum. keyifli okumalar.

*

010919 , 20.39

Jungkook'un doğum günüydü.

Aylar geçmişti, aramızda hiçbir problem yoktu ve tek sorun sık sık görüşememekti. Ödül törenleri hazırlıkları, yurt dışı programları, çekimler derken....meşguldü. Uzun zaman sonra buluştuğumuzda onun doğum gününe dek gelmişti. Kendi hazırladığı mixtape'ten bir şarkının demosunu twitter'a atmıştı ve uzun zamandır heyecanla yorumlara bakıyordu. Neredeyse bütün şarkılar hazırdı ancak yayınlamamak konusunda o kadar ısrarcıydı ki, hiçbirimiz ikna edememiştik. Yemeğin ardından pastayı kesmiştik ve herkes bir köşeye yayılmıştı, muhabbet ediliyordu. Konuşacak şeyleri hep vardı. Elini dudağına götürüp aynı heyecanla yorumlara bakmaya devam ediyordu. Yaklaşık bir saattir yaptığı şey buydu, ben ise onun yanında oturup onu izliyordum. Hediyesini henüz vermemiştim ama çok süslü bir şey değildi. Evet, hediye almak konusunda berbattım. İkimize sweatshirt yaptırmıştım  ve o kadar benimle ilgilenmiyordu ki, hediyeyi henüz verememiştim.

"Tamam, bu kadar yeter." dedim yerimde doğrulurken. Elindeki telefonu alıp cebime sıkıştırdım ve ona üstten bakmaya başladım. Zaten ilk yirmi dakika telefonu donduğu için hiçbir şeye bakamamıştı, ancak birkaç saat sonra gidecektim. Ben gidince bakabilirdi.

"Evet biliyorum, yorumları merak ediyorsun ama birkaç saat sonra gideceğim o zaman bakarsın." Elini belime atıp beni göğsüne çektiğinde bizimkilerden uzakta oturduğumuza mutlu olmuştum, yoksa yanaklarım kıpkırmızı olurdu ve beni utandırmaktan geri kalmazlardı. Başını benim başıma yasladığında gözlerimi kapattım.

"Teşekkür ederim," diye mırıldandı. "Her şey için, yanımda olduğun için." sağ eliyle benim elimi tutup baş parmağıyla okşamaya başladı. "Gitmediğin için."

"Gitmem, sen de gitme." dedim hızlıca. Onu bırakmam mümkün değildi, ona bağlanmıştım bile. Kolay kolay beni bırakamazdı. Şirketlerimiz biliyordu, menajerleri de burada olduğumuzu biliyordu. Tek korktuğum şey, bizim kararımız dışında ilişkimizin açıklanmasıydı ve Jungkook bunun yaşanmasının mümkün olduğunu hatırlatıp duruyordu. Ben bir şekilde atlatırdım evet ama onun belirli bir imajı vardı, kendi zarar görse bir şekilde grup da zarar görürdü ve bu beni daha çok korkutuyordu.

Düşünmeden edemiyordum.

"Yine mi aynı şeyleri düşünüyorsun?" dedi elini elimin üzerinden çekmeden.

"Evet." diye mırıldandım.

"Hemen şuan açıklayabilirim." dedi doğrulmaya çalışırken.

"Jungkook." dedim sinirle göğsünden kalkarken. "Aynı şeyleri tekrar etme."

"Sen de etme." dedi gözlerini devirirken. Tekrar koltuğa yaslandığında yan bir şekilde ona döndüm.

"Açıklanacak çift tam olarak biz değil miyiz zaten, erkek bir idol ve kadın manken. Kadın manken ünlü bir şirketten." kaşlarım çatılırken devam ettim. "Başka bir çift geliyor mu aklına?"

jamais vuWhere stories live. Discover now