1.4

3.3K 224 140
                                    

-

"Jennie," dedim sızlanarak. "Nolur içirme o şeyi bana." kucağımdaki battaniyeyi suratıma doğru çekip koltuğa biraz daha sindim. Elindeki dumanı tüten kupayla yanıma gelirken hiçte iyi niyetli bakmıyordu.

"Tanrı aşkına!" dedi kupayı sehpaya bırakırken. "Kalk hastaneye gidelim ve popona bir iğne yaptıralım, bir de o incecik koluna bir serum. Mükemmel olur, ne dersin Rosie?"

"Kendine bak önce!" dedim sinirle, ardından öksürüp, "İncecik kolmuş." diye mırıldandım. Yanıma oturup battaniyeyi üzerimden çekti ve sehpadaki kupayı dudaklarıma uzattı.

Ona sinirle bakarken kupayı alıp bir yudum içtim ve anında dudaklarımdan çektim. 

"Bunun içinde ne var?" dedim dehşetle. Annemin yaptıklarının aynısıydı ve üzgünüm ama iğrençti!

"Annen ne dediyse koydum işte." dedi arkasına yaslanıp telefonu eline alırken. Mayısın son gününde hasta olmak mükemmeldi, gerçekten. Gözlerimi devirip sakince kupadan bir yudum daha aldım.

"Jimin mesaj attı." diye mırıldandı koltukta bana kayarken. Kaşlarımı çatarak kupanın içindeki sıvıya bakmaya devam ettim.

"Meşgul değiller mi, neden sürekli buluşup, mesajlaşıyorsunuz?"

"Meşguller," diye mırıldandı. "Dünya turunda olduklarından Kore'ye geldiklerinde provalardan sonra birkaç saat boş zamanları oluyor, zaten akşam geç saatlerde buluşuyoruz, alışıklar. Yoksa çağırmazlardı." dedi bana döndükten sonra.

"Bu arada 7 Haziran'da Paris'te konserleri varmış ve 4 kişilik VIP bilete sahibiz." dedi gülerek.

Şokla ona döndüm. Konserlerine mi gidecektik? Hem de Paris'e!

"Paris mi?" 

"İki güne toparlayabilecek misin?" dedi kaşlarını kaldırarak. Düne göre bugün daha iyiydim ve sanırım iyileşebilirdim, kendimi iyi etmek zorundaydım.

"Fransa'ya gittim ama Paris'e gitme fırsatım olmadı." dedim üzgünce.

"O zaman gidiyoruz!" dedi mutlu bir şekilde.

"Şimdi, şuan Londra'dalar. Yarın konserleri var, Paris'e iki gün sonra gitsek hem gezdiririm sizi," dedi göz kırparak. "Paris konserinden sonra bir ay konserleri yok birkaç gün gezebileceğimizi söyledi, tabi gizli bir şekilde." 

Kafamı salladım. Jennie oraya birkaç kez gitmişti ve bizi güzel bir şekilde gezdireceğine inanıyordum.

"Tamam, kızlarla konuşuyorum ve 3 Haziran'a biletlerimizi alıyorum." dedikten sonra koltuktan kalktı ve mutfağa gitti. Elimdeki kupayı tek dikişte bitirdim ve suratımı buruşturarak sehpaya bıraktıktan sonra televizyondan rastgele bir şarkı açtım. Telefonumu alıp Instagramdaki postlarıma gelen birkaç yoruma baktım, bazılarına cevap verdim, takip ettiğim kişilerim fotoğraflarına baktıktan sonra aniden gelen bildirimle yerimden sıçradım.

kjjkjj : napıyorsun? 

Sehpanın üzerindeki bardağın resmini attım.

parkrosie : garip şeyler içiyorum D:

kjjkjj : hala hastasın? 

parkrosie : dünden daha iyi diyebilirim sanırım 

kjjkjj : sevindim :)

kjjkjj : bts konserine gideceğim 

kjjkjj : sen de gelmek ister misin

parkrosie : aman tanrım

jamais vuWhere stories live. Discover now