5: keşke azrail kapımı çalsaydı.

944 148 34
                                    

5: keşke azrail kapımı çalsaydı.

Bensiz yayınlanan bölümü izlemiştim.

Ve pembe saçlarımı gösteremediğim için biraz üzgündüm. Böyle konuşuyorum çünkü o günün üzerinden beş gün geçti ve yayın şirketiyle olan bir sorun yüzünden bir hafta bölüm yayınlamıyoruz.

Kısacası seni beş gündür göremedim yoongi. 

Tamam şimdi ne çabuk affettin bu şerefsizi diyeceksiniz ama çıkarken gözlerindeki pişmanlığı uzun süre ağlayıp, burnumun tıkanıklığını giderdikten sonra farkedebildim. Sonuçta beni durdurup özür dilemeye kalkacaktın. Yani, sanırım öyle yapardın.

Ama özür dileyebildiğinden pek emin değilim yoongi. Kaba bir pisliksin. Belki de oraya tekrar dalga geçmek için gelmiştin? Bilemem.

O an oradan çok havalı çıktım yoongi, bana düşmekten başka seçeneğin yok.

O günden beri sadece bir iki kere sooyoungla konuştuk. Odama gelip durumlardan ve senin ondan sonra herkese sert davrandığını anlattı. Daha sonra da gitmişsin. Sooyoung da sana olan hoşlantımın farkında elbette.

Hoşlantı diyorum çünkü eğer aşığım dersen havalanıp, başıma işler açacaksın. -evet seni bu kadar iyi tanıyorum yoongi-

Çok saçma bir ilişkideyiz. Senden nefret ediyorum. Yoongi senden gerçekten nefret ediyorum çünkü tek doğma amacın beni üzmekmiş gibi öküzsün. Ama yine de bana kattığın güzellikler de var. Sen bana başarısızsın dediğinde ben aslında en iyi olduğumu biliyorum.

Puanlar önemli değil, gözlerinden anlıyorum.

Bana bipolar diyebilirsin. -bazen ben de bipolar olduğumu düşünüyorum- Ancak altından kalkamadığım ağırlıkta laflar söyleyip durmayı geçmelisin. Sana sinirlenip dışarı çıkıyorum ve hasta oluyorum. Hem bünyem o kadar zayıf ki, bir hastalığım neredeyse iki ay sürüyor. -eğer şansını zorlarsan bu konu üzerinden beni öldürmene de gidebilirim-

Gelelim park asla sorunları bitmeyen jiminin bir diğer tartışma konusu ve sana tıpkı bir yavru kediymişçesine yaklaşmama neden olan şeye.

Şu lüks malikanenden ayrılıp bizim kaldığımız otelde, yan odamda kalıyorsun.

İlk başta bunu bilmiyordum. Bu yüzden o günün ertesindeki üçüncü günde kapım çaldığında, her zaman olduğu gibi sooyoung geldi sanmıştım. -o zamanlar depresyondaydım çünkü üzerinden sadece üç gün geçmişti- Keşke azrail kapımı çalsaydı diye düşünüyordum ancak daha kötüsüydü yoongi.

Kapımı çalan sendin.

İlk başta çok şaşırdım çünkü bir otelde olmandan daha imkansız tek olasılık; benim odama geliyor oluşundu.

Hal böyle olunca kapıyı açtığım gibi geri kapatmış ve senin tekrar kapıyı çalmanı sağlamıştım. Kapıyı açmadım çünkü açarsam yere çöküp ağlayabilirdim ya da daha kötüsü üstüne atlayabilir, dudaklarına yapışabilirdim.

Bu yüzden sadece kapının arkasından "buyrun şef min" dedim ve nefesimi tutup bekledim.

Burada ne işiniz olabilirdi ki?

Yani burası park jiminin odasıydı. Buraya gelmeniz bir mucizeydi. Ve mucizelere inanmayan ben, sizin sayenizde artık mucizelere de inanıyordum.

Her zamankinden farklı olarak, kulağa naif gelen -muhtemelen dünya üzerinde bu tonu duyan tek kişiydim- sesinizle "öylece dışarıdan mı konuşacağız? İçeri davet etmeyecek misin?" dediniz.

Benimse o an tek bir kelimemem bile yoktu.

Ellerim, benden bağımsız kapıya giderken; sadece yeri izliyordum. Sana bakamadım yoongi. Çünkü dediğim gibi her an üstüne atlayabilirdim.

Bir sürü şey konuştuk diyemem çünkü yatağıma oturdun ve yanına gelip oturduktan sonra öylece odaya baktın. Ve sonra "ben de yarışmacılarla kalacağım, sonuçta kimse birbirinden üstün değil" demiştin.

İşte sana sevimli bir yavru kedisin dememin sebebi yoongi.

Konuşurken resmen miyavlıyordun ve sanki dizime yatırsam mırlayacaktın.

Bundan sonra da pek bi şey konuşmadık. Biraz daha odamı izledin ve gideyim diyerek kalktın. Öylece gideceğini düşünmüştüm.

Ancak sen -min dramalar kralı yoongi- kapıdan çıkmadan önce bana özür dilerim dedin, hızla çıktın ve ben oturduğum yataktan kalkamadım.

-

Yeni bölüm yazmamı isteyen çoook fazla kişi olduğu için biraz aceleyle yazmışım gibi oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Yoonminle kalın♡

cooking studioWhere stories live. Discover now