38 x Beşiktaş Icrypex

15.3K 1.1K 170
                                    

Derse verdiğim aralardan en sevdiğim Koç'a bölüm attığım aralar. Bir de yemek yediğim... Sonunda salı! Özelmişiz vallahi.

Uzatmadan gidiyorum. Bölüm sonunda görüşürüzz...

Koç - Bölüm Otuz Sekiz : 'Gelinim...'

Bir şeyleri batırdığımı pek hissetmezdim. Batırdığım zaman o şey bana dokunmadan düzeltmenin yolunu bulurdum çünkü. Ya da topuklamanın... Ama şimdi ne bir çözüm yolu bulabiliyordum ne de topuklayabiliyordum. Özgür'ün elini tutup kaş göz yapsam kaçabilir miydik acaba? Sanmıyordum. On ikinci sınıftaki okul yılımda ilk kez müdürün odasında, tam karşısında suçlu gibi dikilmemin gerginliği vardı üzerimde. Ayrıca kendimi öğretmeni ile basılmış öğrenci gibi hissediyordum. Özgür'ün okulla alakası olmaması dışında bir sorun yoktu...

"Yani berabersiniz?" dedi okul müdürümüz bize kısık gözlerle bakarken. "Hocam siz sosyal medya kullanmıyor musunuz?" dedi nereden geldiğini anlamadığım Soner. Bugün onu doğru düzgün görmemiştim. Bir görünüp bir kayboluyordu. İçine bir şeyler girmiş olabilir miydi? "Kullanıyorum." dedi müdür gözlerini kaçırırken. Soner bir an gülüp kendini toparladı. Gülmemek için dudaklarımı bastırdım ve Oğuz'a baktım. Oda bana bakınca kendimizi daha çok kastık. Gözlerimi ayaklarıma çevirdim.

Her şeyin yanı sıra, Özgür'ün de suçlu ve bizim okuldanmış gibi yanımızda dikilmesi bizimkileri daha çok eğlendiriyordu. Özgür benim aksime rahattı gerçi. İlişkimizin tüm utanmasını ve gerginliğini ben çekecektim, belliydi.

"Çocuklar." dedi müdür bir anda ciddi bir sesle. "Arkadaşlığınız tabiki beni ilgilendirmez. Özgür bizim okulda bir çalışan değil çünkü. Öğrencilerimizin özel hayatına da müdahele edemeyiz. Ama okulumda bir huzursuzluk çıktığı an devreye girerim." dedi gözlerini Özgür'e çevirerek. "Özellikle sen takımın Koçuyken, karşı takımın kaptanına saldıramazsın Özgür."

"Hocam geçerli bir sebebi vardı." dedim hızlıca atlayarak. Kolumun üzerinde bir el hissettim. Özgür'dü bakmadım. "Hocam, Azad normal bir insan değil. Koç az bile yaptı." dedi Oğuz birden sinirli çıkan sesiyle. Müdür Azad denilen o çocuğu kaldırırken, Oğuz araya girmiş ve bacağına tekme atıp yeniden düşmesini sağlamıştı. Müdür Oğuz'un yaptığını görmediği için telaşlanmıştı tabi. Müdür iç çekti yavaşça. "Kameralara baktım. Haklısınız. Ama lütfen bir daha işinizini dışarıda halledin, kimsenin başı ağrımasın." dediğinde hepimiz ciddiyetle kafa salladık.

Müdür bizi kibarca odasından kovduktan sonra hepimiz yavaşça çıktık. Kapının önünde toplanmış kız grubunun bakışı Özgür'e dönüp kıkırdadıklarında gözlerim kısıldı ve Özgür'ün elini tuttum. Özgür her şeyden habersiz kolunun altına aldı beni. "Kendimi lise yıllarında hissettim bir an." dedi alayla. Ona biraz daha sokuldum. Adımlarımız bahçeye doğru yönelirken birçok bakışı çoktan üzerimize çekmiştik. "Koç öyle gibiydin vallahi." dedi Soner gülerken. "Ellerini birbirine bağlayıp suçlu bakışlar atman eksikti." diyerek devam ettiğinde kıkırdadım.

Bahçeye çıktığımızda onlar takımın yanına giderken, Armağan ile bir köşeye geçtik. "Yemin ederim hayatımda bir şeyden hiç bu kadar zevk almamıştım." dedi Armağan. Olduğum yerde daha çok yayıldım ve ona döndüm. "Ben orda gerilirken sen eğlendin mi?" dedim sahte bir kızgınlıkla. Göz devirdi. "Oda eğlenceliydi ama onda değildi. Özgür'le seni öyle göre kızlar... Bakışları görmen lazımdı Veroş. O kadar eğlendim ki." dedi eğlendiği sesinen belli olurken. İç çektim ve dudaklarımız büzdüm. Nazar değmeseydi bari.

KOÇWhere stories live. Discover now