48. Bölüm

735 75 144
                                    


48. Bölüm

Madrigal- Dip

Kaşlarımı dehşete içinde çattım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kaşlarımı dehşete içinde çattım. Aklım ermiyordu.

Aklın eriyor. Ama düşündüğün şeyin saçmalığının ihtimali mideni bulandırdı.

Ateş'in suratı kıpkırmızı ve çaresiz görünüyordu. "Nesin sen? Hasta mısın! Sapık mısın nesin sen!" Diye bağırdım.

Kadının elindeki bebek kimdi?

Ağlayacak gibi oldu karşımda. "İzin ver açıklayayım." Deyip hemen yerdeki albümü eline aldığında elim göğsümün hemen üzerindeydi. Sertçe yutkundu.

"Ateş.." dedim aklıma gelen o fikirin saçmalığını ona söylemek ve onun da reddetmesini söylemesini istiyordum.

Elim dış kapının üzerinde duruyordu ani bir hareketinde kapıyı açtığım gibi çıkacaktım.

Ateş'in gücünün yanında, ezilen karınca gibi olursun.

"Pera." Dedi ne diyecekse o cümlesini kurmada zorlanıyordu. Yüz ifadesi aklımdaki ihtimali güçlendiriyordu. "Ateş yapma...Ateş sakın bana bunu yapma.." Nefesim kesiliyor gibiydi.

Sesini çıkarmak yerine bana öyle bir baktı ki, bayılacağımı zannettim.

Başımı iki yana salladım. "Hayır bu şaka." Dedim gülerek. "Hayır. Meriç'in yaşadığını yaşamayacağım." Ellerimle başımı tuttum. "Şaka bu. Söyle öyle bir şey yok de. Ben hastayım, takıntılı manyağın tekiyim de!"

Sustu. Gözlerinin doluşunu gördüm.

Aramızda üç saniye kadar sessizlik oluştu. İki elimle omzundan ittirdim. "Ateş konuşsana!" Gözlerim doldu.

Gözyaşlarım artık gözlerimin içini yakıyordu.

"Söyleyecektim. Ama çok mutluydun. Ben sana çok fazla gelirim sandım." Başını eğdi.

Kalp krizi geçirecektim.

"Ne saçmalıyorsun sen?" Dedim sessizce gözüm seğirmişti. "Mutluydun işte! Söyleyecektim! Abin.." Yutkundu.

"Kardeş olduğumuzu da! Engin'in öz baban olmadığını da! Her bir boku söyleyecektim işte! Ama mutluyd..."

Sırtımdan yukarıya doğru bir ter basıncı hissettiğimde aynı zaman gözlerimin de karardığını görüyordum.

"Ateş.." Dedim nefes alamadığımı fark ettiğimde.

Aslında çok bir şey diyememiştim. Sırtımda hissettiğim o ter basıncının on saniye kadar ardından kendi elimde olmadan yere düşüşümü ve Ateş'in beni tuttuğunu hatırlıyordum.

A'ZELWhere stories live. Discover now