51 Bölüm

739 62 46
                                    

Teoman/ Kadınım

Teoman/ Kadınım

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

51.Bölüm

Odada sadece bizim aramızda büyük bir sessizlik oluşmuştu çünkü salondaki tek ses, başka bir haberin sunumunu yapan haber spikerinin sesiydi.

Ateş bana gözleri açılmış bir şekilde baktığında, benim dilim tutulmuş gibiydi. Hepimizin bakışları Meriç'e ve Mete'ye dönerken tek kişi şaşırmamış gibi bakıyordu.

Orkun,

Ayağıyla yerde daireler çiziyordu. Kollarını ise birbirine bağlamıştı.

Mete televizyona öylece bakakalmıştı.

"Size yaşadığını söylemiştim." Diye mırıldandı Onur, sesinde belli ettirmemeye çalışsada bir heyecan bulunuyordu.

Mete televizyona bakmaya devam etti.

Oysaki annesinin haberi geçeli çok olmuştu. İlk konuşan Ateş oldu. "Bu anonim, bir sadece beni mi geriyor?" Meriç koltuğa oturup ellerini başının arasına aldı.

"Bab..Mehmet nerede?" Diye sordu Meriç soğukkanlı bir şekilde. Onur yutkunarak. "Kolay bulunamayacağı bir yerde" Diye açıkladı. Meriç başını Mete'ye çevirdi. Ve aralarında bir kaç saniye sessizlik oluştu

"Meriç, az önce ekranda gösterilen kadın bizim annemiz miydi?" Mete'nin sessiz sorusu o fark etmesede hepimizi bozmuştu. Meriç dudaklarını yalayıp, elleriyle önüne gelen koyu kahverengi saçlarını bozdu.

Ekranda gösterilen fotoğraf Hilal Kaya'ydı. Bir yatağın üzerinde oturmuş ve elinde bir okuma kitabı bulunuyordu. Ekrana bakmamıştı ama suratı, çeken kişinin kamerasına bariz bir şekilde belli olmuştu.

Mete, Meriç'in yanına oturduğunda Meriç başını çevirip bakmamıştı bile.

"Bir şey desene Meriç. Gördün mü ekrandaydı." Meriç omuz silkti ve babasıyla saniyelik bir göz teması kurdu. "Mete.." Meriç bir şeyler demeye çalışıyordu ama ne diyecekse kelimeler ağzından zar zor çıkıyordu. "Ben annemin suratını hatırlamıyorum."

Bilmem, belki bir kaç sene sonra tamamen annemin suratını unuturum.

Demişti bir keresinde bana.

Ateş başını eğdi. Mete kaşlarını kalırdı ve omuzlarını hayalkırıklığı ile indirirken, Onur  göğsünde birleştirdiği kollarını indirmişti. Meriç dudağını bükerek sessiz bir tonda, "Çok yabancı hissettim."

"Annemizin suratını mı unuttun?" Diye sordu Mete gözleri dolarak. Elinin tersiyle gözlerini hızlıca sildi. Meriç eğilerek ayakkabılarının bağcıklarını çözdü sonra tekrar bağladı.

"Özür dilerim." Derken bile ayakkabılarının bağcıklarını çözüyor geri bağlıyordu.

Sanırım sadece Ateş ve ben farkındaydık.
Meriç'in sıkıştığı her anında, ayakkabı bağcıklarını çözüp, geri bağlamasının.

A'ZELDove le storie prendono vita. Scoprilo ora