35.Bölüm

4.7K 258 270
                                    

Bölüm Şarkısı - Abel Korzeniowski - Charms

Bölüm Şarkısı - The Neighbourhood - unfair

Bölüm Şarkısı - Tamino - Sun my shine

Hello!

Bu bölüm ile ilgili kısa bir not vereceğim bölümün sonlarına doğru Pera'nın banyo sahnesi var sakın o sahnede kitabın fantastik vs bir kurgu olduğunu düşünmeyin kafanız karışacak çok eminim ama diğer bölümde anlayacaksınız o yüzden sadece fantastik sıra dışı bir kurgu olmadığını söyleyeyim dedim çünkü ona yoracaksınız eminim

Sizi çok tutmayayım o yüzden Bölümü hemen Yakalım mı

35.Bölüm

Ateş Kandemir

Hayal kurmayı severdim ancak gerçekleştirebileceğim hayaller kurmak yerine, imkansıza yakın hayaller kurmayı daha çok severdim.

Belki bir tek ben yapıyordum gece yatağıma uzanıp, başımı yastığa koyduğumda, yapamayacağım şeyleri hayal etmeyi.

Eğer hiç denemediyseniz bir an önce denemeliydiniz.

Çünkü ergenlik çağlarımda gerçekleştiremeyeceğim tüm hayalleri kurmuş, şimdi ise yirmili yaşlarımda o hayallerimi gerçekleştirmiştim.

İlk hayalim, yuvadayken bir ailenin kardeşimi sahiplendikleri gibi, beni de sahiplensinler istemiştim.

Öyle de olmuştu.

Biyolojik ailem, trafik kazasında hayatını ben küçükken kaybetmişti.

Üvey ailem ise biyolojik ailem kadar bana saygı da sevgi de vermişti.

O yüzden onlara hiç çekinmeden anne baba diyebilmiştim.

Yuvada yaşamadan önce, öz ailemin evinde kalırdım. Küçük olmama rağmen bazı hatıraları silik silik hatırlayabiliyordum. Mahalle'de oynayabileceğim pek çocuk yoktu.

Çocuk Vardı.

Ama benim oyun oynayabileceğim türde insanlar değildi.

annemin çok yakın bir arkadaşı vardı, İsmi ise Hilal'di.

babam gündüzleri çalıştığı için annem, babam için akşam yemeği yapar daha sonra Hilal Teyze'ye geçerdi. Ne kadar gitmemek de kararlı olsam da, beni götürmekten de hiç çekinmezdi.

Hilal Teyze'nin evine dördüncü veya beşinci gidişim de, ikizlerinin olduğunu öğrenmiştim, aslında bir çocuğunun olduğunu biliyordum ama ikiz benim için çok fazlaydı.

Ve ne zaman aklıma bu anı gelse gülüyordum. Çünkü korkmuştum. Hayatımda ilk defa ikiz görmüştüm. Ve birbirinin aynılarıydı, bu görüntü beni korkutmak için yeterliydi.

Ancak biri çok yaramaz, diğeri ise hiç konuşmazdı.

Hilal Teyze, Meriç'in çok utangaç olduğunu eğer onunla vakit geçirirsem yavaş yavaş içini açabileceğini dile getirmişti.

Meriç, gerçekten çok ama çok utangaç bir çocuktu. Mete ise yerinde bir saniye oturmayan o yaşımda bile bir taraflarında kurt olduğunu düşündüğüm türden bir çocuktu.

A'ZELWo Geschichten leben. Entdecke jetzt