Bölüm 1 - Karga, Ceset ve Toprak

373 20 74
                                    

Hoş geldiniz, arkadaşlar^-^/
Umarım keyifle okursunuz. Yorumlarda buluşmak dileğiyle^^

 Yorumlarda buluşmak dileğiyle^^

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Beş ay sonra...

Ayaklarını omuz genişliğinde açtı. Vücudu dikti. Ağırlığını her iki ayağa eşit şekilde veriyordu. Derin bir nefes aldı. Aldığı nefesi yavaşça verdi. Artık zihni berraklaşmış, etrafındaki diğer okçulardan ve dikkat dağıtıcı etmenlerden azat olmuştu. Yalnızca kendisi, ahşap oku ve siyah renkli klasik yayı vardı. Gözleri sol tarafında, on sekiz metre ötede duran hedeften başka şeyi görmüyordu.
İki parmağının yardımıyla beline takmış olduğu sadaktaki oklardan birini aldı ve yaya taktı. Omuzlarını hareket ettirmeden kollarını kaldırdı. Kirişi tutan elini çenesinin biraz altına getirip yerleştirdi. Böylece çekiş hızını kontrol altına alabilecekti. Diğer eliyle de yayı itmekteydi. Kirişi tutan parmaklarını aynı anda gevşetti, dirseğini geriye doğru çekti. Yaydan kurtulan ok, hedefin tam ortasındaki halkaya saplandı.

Duruşunu bozmayan Narin, okçuluk kursundaki antrenmanına sadağından yeni bir ok çıkararak devam etti. En az onun kadar odaklanmış, diğer üyelerin nasıl olduğunu merak etmeyen iki kişi daha vardı. Narin gibi hedefi tam ortadan vuruyorlardı ve onların atışlarında da herhangi bir tutarsızlık olmuyordu. Kalan beş kişinin durumu ise farklıydı. Kimi zaman hedefi bulan okları bazen sapıyordu.

Gıptayla izlendiğinin farkında olmayan Narin, yorulduğunu sezince kollarını indirdi. Antrenman saati henüz bitmemişti ama devam etmeye de lüzum görmedi. Beden bitap düşünce atış yapmakta ısrar etmek onu hem zihnen yorardı hem de atışlarını tutarsızlaştırırdı. Soyunma odasına gitti. Kendisi için ayrılmış ahşap dolaptan bir havlu çıkararak terini sildi. Sadağını beline bağlayan kemeri çıkardı. Siyah renkli göğüslüğünü ve kol korumasını da diğer eşyalarıyla beraber dikdörtgen şeklindeki çantaya özenle yerleştirdi. Yalnızca yayını bıraktı. Onu söküp tekrar takmak istemiyordu.

Tuvalete gitti. Uzun, siyah saçlarını bir arada tutan bandı çıkardı. Ellerini ve yüzünü yıkadı. Saçlarını elleriyle iyice havalandırıp tekrar topladı. Soyunma odasına geri dönünce dolaptan çıkardığı küçük çantayı beline taktı. Altı gül kurusu, üstü ise beyaz renkte olan eşofman takımının üzerine suni deriden yapılmış, koyu yeşil ceketini giydi. Çantasını ve yayını aldı. Tam çıkacağı esnada kurs grubunun kalan iki kadın üyesi içeri girdi.

"Bugün yine formdaydın." dedi Hale yumuşak bir sesle. Üç kadından en kısa ve yaşça en küçük olanıydı. Sarı renkteki saçlarını bağlayan bandı gergin bir şekilde çıkardı. Yüzündeki minik çiller, yaptığı makyaj sayesinde neredeyse hiç belli olmuyordu.
"Sence biz nasıldık?"

Lafı gevelemeyi uygun bulmayan Narin direkt yanıt verdi. "Sizi izlemedim."

"İzlemediğinin farkındayız." Arkadaşı onu dürtse de aklındakileri söylemekten çekinmedi. "Sonuçta senin kadar iyi değiliz. Neden dikkat edesin ki bize?"

SAKLI SOYLAR ¤ Yar-Sub ÇatlıyorWhere stories live. Discover now