GKY 2: Bir Kabulgan, Bir İnsan ve Bir de Ressam / 1. kısım

40 8 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim^-^/

"Ben kim miyim?" diye mırıldandı Narin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ben kim miyim?" diye mırıldandı Narin. Sıradan bir insan olarak sorgulanmaktan pek hoşlanmamıştı. Hele ki bir kabulgan tarafından! "Bunu benim sormam gerekliydi. Asıl sen kimsin? Kabulgan derken..." Yutkundu. "...ne demek istedin?" diye bitirdi cümlesini hayli cılız bir tonlamayla.

Şaşkınlığı, bilmediği bir yerde uyanmanın getirdiği merak duygusu geçmeye yüz tutunca yüreğine farklı hisler dolmaya başladı. O gün için ilk kez korkunun emarelerini sezmeye başlamıştı. Gözleri gayriihtiyari açıldı. Sorgulayıcı tavrı, boğazında düğümlendi. Vücudundan bir ürperti gelip geçti. Tüylerinin diken diken olduğuna yemin edebilirdi. Zira karşısında daha evvel adını sanını duymadığı yeni bir soy dururken kendini, her an bayılmaya hazır minik bir vombat gibi hissediyordu.

"Kabulganları bilmez misin?" dedi Ahmet şaşkınlıkla. Ona doğru bir adım attı. "Hiç mi evliyaları araştırmadın?"

Narin, yüzünü kendisine iyice yaklaştıran adamdan uzak durmak için yana kaydı. "Bilirim. Bilirim ama..." Yalnızca gerçek bilgilerle ilgilendiğini ve haklarında anlatılan rivayetlere hiç ehemmiyet vermediğini dile getiremedi. Zira vücudundaki her zerre, kaçması yönünde talimat veriyordu. Daha fazla dayanamadı. Ya oturduğu yerde kalp krizi geçirerek can verecekti veyahut kaçmak için tüm yolları deneyecekti. Kabulganları sonra öğrense de olurdu. Eğer hayatta kalmayı başarırsa hem onlar hakkında her bilgiyi elde edebilirdi hem de var olan başka soyları da araştırabilirdi. Ama burada son nefesini verdikten sonra kabulgan soyunun ne olduğunu bilmesinin bir önemi kalmayacaktı.

Tercihini ilk seçenekten yana kullandı ve kaçtı. Önünde durmakta olan albino adamı kenara itti. Ardına bir kez dahi bakmadan sarımsı, ahşap kapıya doğru koştu. Kapıyı açtı. Eşikten geçmesiyle bir şeyin üzerinden devrilmesi bir oldu. Bir şıngırtı sesi, kulaklarını yarıp geçti. Karnını sıcak bir sıvı yavaş yavaş yakmaya başladı. Böğrüne sandalyenin sert kenarı acıtacak derecede saplandı. En rahatsız edici olanı da henüz ergenlik çağındaki genç bir kızın canhıraş bağırtısını duymasıydı. Tiz ses, kulağını delip geçerken Narin, neler olup bittiğini anlamaya çalıştı.

Az evvel o, odadayken kapının öbür tarafında da içeri girmek isteyen başka biri vardı. Lise forması giyen genç kız, tekerlekli sandalye kullanıyordu. Narin, dikkatsizliği yüzünden yürüme engelli kızın üzerine devrildiğine inanamadı. "Özür dilerim!" dedi samimi bir teessürle. Yardım etmek istiyor ama Ahmet'ten dolayı cesaret edemiyordu.

Lakayıt bir tavırla yatağa oturan Ahmet, olanları yalnızca izlemekle yetindi. Kışlık, kahverengi bir pantolon giymiş, üzerine de kırık beyaz bir gömlekle, karamel renginde el örgüsü süveter geçirmişti. "Hata senin. Düzeltecek olan da sensin." dedi orta parmağının yardımıyla gözlüğünü düzeltirken. Gayet ciddi, düsturundan ödün vermeyen bir hâli vardı.

SAKLI SOYLAR ¤ Yar-Sub ÇatlıyorWhere stories live. Discover now