3| Bir Takım Otel Mevzuları
Sinir. Tüm bedenimde. Her bir hücremde. Hissettiğim tek duygu, sinir. Fazlasıyla sinir.
Bugünün mükemmel geçeceğine olan inancım ağzıma sıçmıştı. Onca saat yol gelmiştim. İstanbul'dan kalkıp İzmir'e kadar direksiyon sallamıştım. Tam otelin içine girdiğimde aldığım mesaj... Postacı Güvercin 4, benden çekeceğin var kanka. Şerefsiz tam da geldiğimde artık haberin kesinliği olmadığını, biraz daha beklemem gerektiğini söylemişti. Oradan bakınca beklemiş gibi mi görünüyorum güvercin? Yolda gelene kadar küçük arabam ve ben kaç tane tırla yaşam mücadelesi verdik haberin var mı senin?
Çıldıracağım ya çıldıracağım. Ve daha bitmedi bile amına koyayım.
Ağustosun ortasında rezervasyon yaptırdığım için şansıma son kalan odayı almıştım. AMA ÇOK BÜYÜK BİR SORUN VARDI. Otel aynı odayı iki kişiye birden rezerve etmişti. Sonuç olarak odanın diğer sahibiyle resepsiyonda karşılaşıp birbirimize girmiştik. Sinirimi ondan çıkarmış olabilirim, ama o da bana "Odamı değiştirmeyi düşünmüyorum yanımda kıvrılabilirsin sorun olmaz." demeyecekti anasını satayım. O lafın ardından adamın üstüne atlamıştım. Güvenlikler dahil sayamadığım kadar kişide tırnaklarımın izini bırakmam sonucu otelden atılmamak için kendimi durdurmuştum. O adama inat ben şimdi o odada kalmaz mıydım? TABİ Kİ KALIRDIM!
Resepsiyonun bir köşesinde o lavuk, diğer köşesinde ben dururken görevli adam bizimle konuşmaya çalışıyordu. "Yani özür dileyerek ikinizde otelimizden çıkış yaptırmadığınız sürece rezervasyonunuzu iptal edemediğimizi söylemek durumundayım. İnternet üzerinden işlem gerçekleştirdiğiniz için elimizde olmayan sebeplerden dolayı bu duruma düşmüş bulunmaktayız."
"Ne?" diye bağırıp konuşurken kızaran adama doğru hızla atılıp yakasına yapıştım. "Ne yani ikimizin birden mi odadan çıkması gerekiyor?"
Burnunun dibine girdiğim adam yutkunup başını sallayarak beni onayladı. "Çok özür dileriz efendim. Ayrı ayrı işlemlerinizi iptal edemiyoruz maalesef."
"Siz benimle kafa mı buluyorsunuz?" diyerek bize doğru yaklaştı diğer adam. Yakasına yapıştığım herif defalarca özür dilerken, artist herif sırıtıyordu. Bana bakıp "Odaya yerleşmeye gidiyorum ben." dedi ve göz kırptı.
Kaşlarımı mümkünmüş gibi daha da çatıp görevli heriften ellerimi çektim. Dişlerimi sıkarak sahte bir gülüşle adamın yakasını düzeltip "Ben o odadan çıkmayı düşünmüyorum canım, ne yapalım biz şimdi?" dedim. Dediklerim tamamen odanın diğer sahibine olan inadımdandı. Yoksa sikmişim otelini, deyip herkesin ağzına teker teker sıçtıktan sonra defolup gidebilirdim. Birkaç hafta sonra da elimdeki medya imkanını kullanarak oteli yerin dibine batırabilirdim. Ama yapmayacaktım. O odaya ben yerleşecektim amına koyayım.
Adam gözlerini benden kaçırıp "Odaya bir tane daha yatak ekleyebiliriz efendim." dedi.
Gitmek üzere olan gıcık herif konuştuklarımızı duyunca arkasını dönüp yüzünden gitmeyen o aptal sırıtmasıyla bana baktı. Göz kırpıp "Seni odamızda bekleyeyim mi?" dedi.
Alt dudağımı ısırıp çeneme hakim olmaya çalıştım. Bu işin sonunda kırptığı gözünü kaybetmese şanslıydı. Sıktığım dişlerimle gülümseyip "Giderken bavulumu da götür." deyip küçük bavulumu ayaklarının üzerine fırlattım.
Son saniye yana kaçmasıyla atışımdan kurtuldu. Hiçbir şey olmamış gibi bavulumu alıp sırıtarak "Götürürüm tabii." dedi. Ben gerçekten kafayı yiyecektim, delirteceklerdi beni.
Personel adama öldürücü bakışlarımı atarak yanından geçip mal herifin yanına yürüdüm hızla. Yanına vardığımda bavulları yere bırakıp elini uzattı. "Güney, ben."
Saçma sırıtmasını yumruklayarak dağıtma isteğimi bastırıp uzattığı elini tutup sıktım. "Lodos."
.
bugünün son bölümüydü
fikirlerinizi ve düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız çok sevinirimm
aynı zamanda bugün final yapan bir kitabım var ismi panacea
profilimden bulabilirsinizz
YOU ARE READING
Destroya | bxb
Romance[TAMAMLANDI] Tatil için gittiğim otelde odamı bir yabancıyla paylaşmak zorunda kalmıştım ama asıl sorun o yabancının peşinde olduğum anonim olmasıydı. - mavigozlupenguin: ya nereye kadar ya sen anonim ben anonim bak bu böyle olmaz böyle bi yere vara...
