36🐧Bir Takım Yumruk Mevzuları

1.1K 107 14
                                    

hepinize iyi bayramlaaar❤️
ve önceki bölüm sonuna cidden yorum istiyorum🥹

36| Bir Takım Yumruk Mevzuları

Aparmanın önündeyken cebimden telefonumu çıkartıp saate baktım, gece yarısına birkaç dakika kalmıştı. Sinirle saçlarımı karıştırıp topallayarak girdim binadan içeri. Merdiven korkuluğuna tutunarak basamakları çıkmaya çalıştım. Ama ayağım o kadar acıyordu ki... bir adım bile atamayacak haldeydim. Az önce telefonumun ekranından yüzümün halini de görmüştüm. Dudağım ve kaşım patlamıştı, sağ elmacık kemiğim yavaştan morarmaya başlamıştı ve boynumda çenemden başlayıp adem elmama kadar ilerleyen derin bir çizik vardı. Kaşımdan akan kanlar yüzümün üzerinde kurumuştu. Yani berbat bir haldeydim.

7 Saat Önce

Koşarak Can'ın evine doğru ilerliyordum. Üzerimde sabahtan beri çıkarmadığım pijamalarımın haricinde bir şey yoktu ve yanıma sadece telefonumu almıştım. Hiçbiri umurumda değildi, Can'ı bulduğum yerde öldürecektim.

Evinin olduğu mahalleye girdiğimde nefeslenmek amacıyla koşmayı kesip hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Derken onu görmüştüm, parkta yürüyüş yapıyordu. Yeniden hızla koşmaya başladım, beni fark etmeyen Can'ın üzerine atlayıp burnuna tüm gücümle yumruğumu geçirdim. Kavgayı başlatan taraf olmaktan nefret ederdim, çünkü haklı olsanız bile haksız duruma düşerdiniz. Ama bu sefer hiçbir sikim umurumda değildi.

İkimiz beraber yere düşerken parktaki birkaç kadının çığlık attığını duydum ama umurumda olmadı. Beklemeden düştüğüm yerden kalkıp Can'ın üzerine çıktım. O avel avel yüzüme bakarken çenesine ikinci yumruğumu geçirdim. "Niye yaptın ulan böyle bir şeyi?" diye bağırdım sinirle. Ardından tekrar aynı yere vurdum.

Burnundan akan kanı elinin tersiyle silen Can öfke dolu gözlerle bana bakıyordu. "Bizim işimiz bu Lodos, biz magazinciyiz biz haber yaparız. Paramızı böyle kazanıyoruz unuttun mu?"

Sinirden deliye dönecektim artık. Gözlerim tekrar dolarken sıktığım yumruğumu gözüne indirdim bu sefer. "Niye ulan, Güney'in sevgilim olduğunu bile bile... neden yaptın böyle bir şey şerefsiz?"

Ben daha ne olduğunu anlayamadan Can'la yerlerimizi değiştirmiştik. Üstüme çıkar çıkmaz elmacık kemiğime güçlü bir yumruk attı. "Senin sevgilin olup olmaması beni mi ilgilendiriyor amına koyduğum, işimi yapıyorum ben! Hatırlatırım sende aylardır bunun için götünü yırtıyordun, canını dişine takmıştın 'Yankı, Yankı' diye geziyordun noldu ulan noldu?"

Sırtına dizimi geçirip onu üzerimden ittirdim. "Arkadaş değil miydik lan biz, haber bile vermeden niye yaptın lan?" yüzüne yüzüne bağırırken bir yandan da akmaya hazır bekleyen gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum.

O sırada Can yerde bulduğu cam şişeyi hiç düşünmeden ayak ucuma doğru fırlattı. Yere çarpıp kırılan şişenin birkaç parçası bileğime girdiğinde acımı belli etmemeye çalıştım. Çünkü şu an kalbim bileğimden daha çok acıyordu. "Değildik, hiçbir zaman gerçekten arkadaş olmadık biz Lodos."

Şimdi

Acıyan ayağıma ağırlığımı vermemeye çalışarak yeniden bir adım atmayı denedim. Ama bu sefer canım o kadar çok acımıştı ki küçük bir inleme eşliğinde dizimin üstünde yere düşmüştüm. İyice bozulan sinirlerime daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım.

Bileğim çok acıyordu.

Yüzümdeki yaralar çok acıyordu.

Yumruk atarken yaralanan ellerim çok acıyordu.

Kalbim çok acıyordu.

Ta ki onun sesini duyana kadar. "Lodos?"

Başımı yerden kaldırınca merdivenlerin başında bana bakan Güney'le göz göze gelmiştim. En çok ona ihtiyacım vardı şu an.

.

o değilde diyorum ki bundan sonra bi holding kurgusu mu patlatsam

Destroya | bxbWhere stories live. Discover now