7| Bir Takım Olcay Mevzuları
Can: lan bi sakin ol
sakin sakin söyle
dinliyorum
Lodos: GSLŞBA
GLİBA
GALİBA
Can: galibaaa
Lodos: YSMKUYI
YANKIYI
Can: nolmuş yankıya
Lodos: BULDUM
45 Dakika Önce
Havuz kenarında hem güneşlenip hem de telefonumla ilgileniyordum. Sabah haberini girmiş, kahvaltımı yapmış ardından da hazırlanıp otelin havuzuna gelmiştim. Güzelce güneş kremimi sürüp uzandığım sırada tam karşımdaki masada oturan Güney'le göz göze geldim. O sırıtarak elindeki birasını havaya kaldırırken bende aynı onun gibi sırıtıp orta parmağımı kaldırdım. Tekrar bakma gereği duymadan başımı telefonuma indirdim. Rakip magazin sayfalarında geziyordum. Hiçbirinde yeni bir haber görememiştim, hepsi benim önceden paylaştığım haberler veya bilgim dahilinde olan şeylerdi. Henüz hiçbir magazin sayfası beni geçememişti.
Keyifle meyve suyumdan bir yudum alıp kendi sayfama yeni bir haber girdim. Bu aralar takipçi sayım artıştaydı, herkesin benden Yankı'ya dair bir haber beklentisi vardı. Üzgünüm ki bir süre daha Yankı haberi gelemeyecekti. Postacı güvercin 4 sağ olsun...
Güneş gözlüğümü düzelttiğim sırada gözlerim artık yalnız olmayan Güney'e değindi. Masasına iki adam daha gelmişti. Arkadaşı olduğunu düşündüğüm kişilerde gözlerimi gezdirdim. Esmer olan neredeyse Güney'in boylarında duruyordu. Üstsüz olduğu için esmer teninde parlayan baklavalarını oldukça rahat görebiliyordum. Üzgünüm esmer adam Güney'in vücudunu daha çok beğeniyorum, bizimle değilsin.
Kumral olan ise biraz daha kısaydı onlardan. Boyu bana yakın gibiydi, gözleri ela veya yeşildi tam olarak göremiyordum ayrıca onlara kıyasla daha genç duruyordu. Gözüme takılan bir diğer ayrıntıysa kollarındaki belirgin damarlardı.
Ne kadar zamandır onları inceliyordum bilmiyorum ama Güney dahil üçünün de bana baktığını fark ettiğimde irkilip gözlerimi kaçırdım. Oturduğum yerden bile Güney'in yüksek volümlü kahkahasını duyabiliyordum. Eline koz vermiş olmak çok canımı sıkmıştı.
Oflayarak telefonumun ekranını kapatıp yanımdaki küçük masanın üzerine bıraktığım kitabımı elime aldım. Kayan güneş gözlüğümü düzeltip kitabıma yöneldim. Kısa kollu tişörtümü arada havalandırıyordum, hava aşırı sıcaktı ama henüz tişörtümü çıkartmak istemiyordum. Nedense her an Güney'in bakışlarını üzerimde hissediyordum ve tişörtümü çıkardığımda utanacaktım.
Normalde utanmazdım, ama o adamın bakışları yanaklarımın kızarmasına sebep oluyordu.
Yarım saat kadar kitabımı okuduktan sonra telefonuma gelen mesajla kitabı bırakıp telefonumu aldım. Kişisel Instagram hesabıma takip isteği gelmişti.
guneysarac sizi takip etmek istiyor.
Başımı kaldırıp ona baktığımda telefonuyla ilgilendiğini gördüm. Hesabımı nereden bulduğunu sorgulamadan takip isteğini kabul ettim. Hesabı herkese açıktı ama stalklama gereği duymadım. Birkaç saniye içinde bir bildirim daha geldi.
guneysarac: neden tişörtlesin sıcak değil mi
lodosataoglu: kime göre neye göre sıcak
guneysarac: bana
bize
?
lodosataoglu: sen ve yanındakiler gibi gövde gösterisi yapma gereği duymuyorum :)
guneysarac: yapsan fena olmazdı ama :)
lodosataoglu: homofobiğim :)
guneysarac: aynen bende erkek değilim zaten
lodosataoglu: nerden buldun hesabımı
guneysarac: ne zaman gövde gösterisi yapıcaksın
sabırsızlıkla bekliyorum
lodosataoglu: gösteri falan yapmicam
guneysarac: e biz de yapmıyoruz
lodosataoglu: hayranlarınız hiç öyle demiyo ama
görüldü
guneysarac: ne hayranı
lodosataoglu: yarım saattir karşı masanızdaki sizi izleyen kızlardan bahsediyorum
guneysarac: hiç fark etmemiştim bile
sanırım gözüm senden başkasını görmüyo
lodosataoglu: eminim öyledir
guneysarac: emin olmalısın canim
lodosataoglu: bak ortada oturan kızın salyaları aktı yanındaki küçüğe
guneysarac: yanımdaki?
küçük?
olcay mı
lodosataoglu: yanında oturan kimse işte
guneysarac: olcay canim
ayrıca çokta küçük değil 1.76 boyu ayıptır asfdaghdf
lodosataoglu: çokta uzun sayılmaz
guneysarac: amann
kıza yazık olucak ama neyse :)
lodosataoglu: neden yazık olsun
guneysarac: olcayın peşinden zaten milyonlar koşuyo da ondan
lodosataoglu: milyonlar mı
guneysarac offline
lodosataoglu: ne milyonları be
Güney'in sohbetten çıkmasıyla tekrar masalarına bakmak durumunda kaldım. Üçü de ayaklanmış havuza ilerliyorlardı. Ben onlara bakarken onlar havuza atlayıp yüzmeye başlamışlardı bile. Instagram uygulamasından çıkıp telefonlarımın notlarına girdim.
Yankı Hakkında:
-Boyu 1.75 ile 1.85 arası
-4 milyon abonesi var
-Kumral
-İsmi 5 harfli
-Renkli gözlüiç çekip oflayarak telefonumun ekranını kapattım. İşim çok zordu.
Havuzdaki Güney ve arkadaşlarında gezdirdim gözlerimi. Esmer olan havuzun kenarına kollarını yaslamış adının Olcay olduğunu öğrendiğim adama bakıyordu.
Olcay'ın boyu 1.76'ydı. Kaşlarımı çatıp oturduğum şezlongda dikleştim.
Olcay kumraldı.
Gözleri ela gibi duruyordu.
İsmi beş harfliydi.
Ve en önemlisi, Güney Olcay'ın peşinde milyonların koştuğunu söylemişti.
.
lodos
YOU ARE READING
Destroya | bxb
Romance[TAMAMLANDI] Tatil için gittiğim otelde odamı bir yabancıyla paylaşmak zorunda kalmıştım ama asıl sorun o yabancının peşinde olduğum anonim olmasıydı. - mavigozlupenguin: ya nereye kadar ya sen anonim ben anonim bak bu böyle olmaz böyle bi yere vara...