27🐧Bir Takım Hastalık Mevzuları

1.2K 100 12
                                    

27| Bir Takım Hastalık Mevzuları

Cuma

Lodos: müsait misin güney

Cumartesi

Lodos: yuh 24 saat geçti

insan nezaketen yazar

yazmazsan yazma

Psikolog
Çevrimdışı / Son Görüntülenme Perşembe 22.46

Pazar

Lodos: güney iyi misin 10.52

bir sorun mu var

arıyorum açmıyosun

endişeleniyorum|

endişelenmeli miyim

güney artık cevap ver 21.21

lütfen amk|

bu böyle olmicak

.

"Hay Allah, nasıl unuttunuz anahtarı?" dedi kapının kilidini açmaya çalışan adam.

Alt dudağımı ısırıp "Sormayın yaa..." dedim "...çok yoğunum bu aralar, kafa kalmadı ki. Komşuya diye çıktım bir geldim anahtar yok."

Başını sallayıp onayladı beni. "Doğrudur, çok var sizin gibileri. Bir de bazı düzenbaz şerefsizler var, milletin evini kendi eviymiş gibi açtırıp içeri giriyorlar."

Çilingir adamın sinirle söylediği şeylerle yüzüm kızarırken boğazımı temizleyip yapmacık bir ifade takındım. "Ya ya nereye gidiyor bu insanlık?"

"Sorma abim sorma. Allah belalarını versin öylelerinin. Başıma iç açıyorlar, kaç defa karakola çağırıldım bir bilsen."

Ben içimden özürler dilerken, adam bir iki dakika içinde kapıyı açtı. Pijamamın cebine sıkıştırdığım parayı uzatıp ödemeyi yaptıktan sonra aceleyle içeri girdim. Güney'in evde olmama ihtimali de vardı. Zaten hem dün, hem de bugün defalarca kapısını çalmıştım. Tabi açan olmamıştı ama ben yine de şansımı denemek istemiştim. Eğer Güney evde değilse, çok utanır çok mahcup olurdum. Ve eğer Güney evdeyse, çok daha utanır çok daha mahcup olurdum.

Evdeki bütün ışıklar kapalıydı. Koridorun ışığını açıp ilk olarak salona yöneldim. Boş olduğu için sırasıyla mutfağı ve tuvaleti kontrol ettim. Hemen ardından yatak odası olduğunu düşündüğüm odaya daldım. Daha ışığı yakmadan açık olan perdenin ardından vuran ışığın sayesinde yatakta uzanan bedeni gördüm. Rahatlama hissiyle nefesimi bıraktım.

Yavaş adımlarla yatağın önüne kadar gidip uyuyan Güney'i dürtükledim. Kıpırdamayınca korkuyla elimi kalbinin üzerine koydum. Tamam saçmalıyordum ama korkmuştum.

"Güney?" dedim birkaç defa. Beni duymuyordu.

Elimi alnına değdirip ateşi var mı diye kontrol ettim. Cayır cayır yanıyordu çocuk. "Çok ateşin var Güney..." diye mırıldandım cevap vermeyeceğini bile bile.

Mutfağa girip bir kapta sirkeli su hazırlayıp yeniden Güney'in yanına gittim. Işığı yakıp perdeyi çektim. Yatakta yanına oturup sirkeli suya daldırdığım bezi alnına yerleştirdim.

Yatak odasındaki dolapları -istemeyerek- kurcalayıp ateş ölçeri buldum. Koltuk altına yerleştirip biraz bekledim. Sonuç 38.3 çıkmıştı.

Ateşi olana ne iyi gelir bilmiyordum ki.

Geçen yarım saatin ardından Güney'in ateşi birazcık düşmüştü. Yani artık tam 38'di. Oflayıp üzerindeki ince pikeyi kaldırdım, bu böyle olmayacaktı.

Destroya | bxbWhere stories live. Discover now