30🐧Bir Takım Kilitsiz Oda Mevzuları

1.2K 117 9
                                    

30| Bir Takım Kilitsiz Oda Mevzuları

09.04.2023

Bugün büyük gündü.

Cesaretimi toplamıştım, hazırdım. Tek yapmam gereken bu kapıdan dışarı çıkmak ve onun kapısını çalmaktı. Sonrası kendiliğinden gelecekti. Hislerimi itiraf edecektim. Karşılıksız olmadığına neredeyse emindim, korkmuyordum.

Sadece biraz utanıyordum o kadar.

Her an vazgeçebilecek gibi hissettiğimden beklemeden evden dışarı çıktım.

Ayağımdaki kuzucuklu pofuduk patiklerimle evden çıktığım iyi olmuştu(!). Güney'in kapısının önüne gidip gözlerimi kapattım ve zile bastım. Uzun uzun çalan zilin sonunda kapıyı açan olmadığı için gözlerimi geri açmak zorunda kalmıştım. Kaşlarımı çatıp birkaç defa kapıya vurduktan sonra anahtar deliğinde duran anahtarı fark ettim. "Bana diyene bak, kendi de unutmuş."

İçeride olduğunu varsayarak anahtarı bir kere çevirip içeri girdim. Holün ışığı açıktı, acaba uyuyor muydu? "Güney?" dedim birkaç defa.

Ve karşılığında aldığım tek cevap "Meow." olmuştu.

Şaşkınlıkla ayaklarıma istekle sürtünen kediye doğru eğildim. "Ne güzelsin sen... Güney'in kedisi mi varmış? Nasıl görmedim bunca zamandır ben seni?"

Tatlı hayvanı ellerimin arasına alıp havaya kaldırdım. Sevimli yüzü bir yerlerden tanıdık geliyordu. Acaba mahallede gördüğüm kedilerden biri miydi?

Üzerinde durmadan minik kediyle beraber yatak odasına ilerledim. Ama ışık kapalıydı ve içeride kimse yoktu. Salonu ve mutfağı kontrol ettikten sonra tuvalete ilerledim. Dışarı mı çıkmıştı anahtarı kapıda bırakıp salak çocuk?

Tam tuvaletin önüne gelmiştim ki her zaman kilitli olan odanın kapısının hafifçe aralık olduğunu görmemle adımlarımı durdurdum. Güney yokken girip bakmam yanlış mıydı? Kesinlikle evet. Peki bakacak mıydım? Maalesef kesinlikle evet. O kapının ardında ne olduğunu o kadar çok merak ediyordum ki bunun mahremiyet olduğu bile o an aklımdan uçup gitmişti. Kediyi yere bırakıp yavaş adımlarla içeriye ilerledim. Odanın ışığını açıp etrafa bakındım.

Tek kişilik bir yatak, yatağa konumlanmış birkaç kamera ve küçük komodinin üzerinde duran mini mikrofonlar ilk dikkatimi çeken şeyler olmuştu. Çatık kaşlarımla biraz daha odayı incelemeye devam ettim.

Yatağın üzerinde iki farklı gitar duruyordu. Komodinin üzerinde mikrofonlar haricinde siyah bir maske ve siyah bir şapka da vardı.

Yerde kedi kumu, kedi için mama kapları, kedi yatağı ve oyuncaklar vardı. Duvarlarda ise Güney'in kediyle beraber çekindiği çerçeveletilmiş fotoğraf asılıydı.

Yeniden yerdeki kediye baktığımda anlamıştım her şeyi. Hızla pijamamın cebinden telefonumu çıkartıp Yankı'nın Instagram sayfasını açıp attığı postlara girdim. Bu kedi Yankı'nın sürekli paylaştığı kedisiydi. Bu gitarlar Yankı'nın videolarındaki gitarlarıydı. Bu şapka ve maske Yankı'nın çoğu zaman taktığı aksesuarlarıydı. Bu yatak Yankı'nın videolarında oturup şarkı söylediği yataktı. Bu oda Yankı'ya aitti.

Yani Güney'e.

Olcay'ın her seferinde buraya gelip video çekeceğini sanmıyorum. Dolayısıyla, bu demek oluyor ki...

"Lodos? Senin... ne işin var burada?"

Yüzümde nasıl bir ifade olduğunu bilmeden çevirdim bakışlarımı kapının önündeki Güney'e. "Senmişsin."

.

zurnanın zort dediği bölüm

Destroya | bxbWhere stories live. Discover now