14🐧Bir Takım Öpüşme Mevzuları

1.6K 140 9
                                    

evt kiss bölümü

14| Bir Takım Öpüşme Mevzuları

"Lodos?"

"Güney?"

.

Hiçbir şey konuşmuyorduk. İkimizde pis tuvaletin zeminine umursamadan oturmuştuk. Güney'in çıkartıp verdiği ceketini giyip arkama yaslanmıştım. Dakikalardır, öylece yerde uyuklayan çocuğu izliyorduk.

Güney derin bir nefes alıp verdiğinde başımı ona çevirdim. Gözlerini kapatmıştı. Leş gibi alkol kokuyordu. Nedense umursamamıştım.

Başını yavaşça omzuma yerleştirdi. Yanağını sürtüp iyice yerleşti. Kızaran yanaklarımı görmemesi için başımı diğer tarafa çevirdim. "Bugün benim doğum günüm, hem sarhoşum hem yastayım..." mırıldanmaya başlamıştı, şarkı söyler gibi değil de konuşuyormuş gibiydi. "Bir bar taburesi üstünde babamın öldüğü yaştayım."

Dudaklarımı ıslatıp gözlerimi yumdum. "Bugün benim doğum günüm, kelimeler büyüyor ağzımda..." çok da güzel sayılmayacak sesimle devam ettirdim şarkıyı "...bildiğim tüm hayatlar."

Çok sesli olmayacak şekilde güldü. "Sende de varmış cevherler."

Onun gibi gülüp "Senin cevherlerin yanında hiçbir şey." dedim.

"Bilsen keşke." dedi fısıltı gibi sessizce.

Üzerinde durmadan "İyi misin?" dedim.

"Sence?"

"Anlatmıyorsan gidiyorum?"

Kahkaha atıp "Kazık yedim." dedi.

Başımı duvara yaslayıp "Tadı nasıldı?" diye sordum.

"Sevmedim." Elimi istemsizce saçlarının arasına atıp oynamaya başladım. "Bir de babamın ölüm yıldönümü."

Güney'le ilk defa bu kadar sakince konuşuyor olmamız ikimiz için de oldukça alışılmadıktı. "Hmm, onun tadını biliyorum. Acı biraz, yutarken boğazını yakıp geçiyor."

"O kadar acı ki, gözüm yaşarıyor." dedi fısıldayarak. Hemen ardında omzumda hissettiğim ıslaklıkla ağladığını anladım.

Saçlarını okşayıp kendi başımı da onun başının üzerine yasladım. "Bul beni kaybolmuşum, gecem günüme karışmış bir hoşum..."

"Sanma ki sarhoşum..." diye devam ettirdi, yine şarkı gibi söylemiyordu "...ne var ne yoksa yıkıldı içimde, bomboşum."

"Sabaha kadar böyle şarkı mı söyleyeceğiz?"

"Keşke söylesek."

Başını kaldırıp yorgun gözleriyle yüzümü turladı. Bakışları yavaşça boynuma indi. İşaret parmağını kaldırıp boynuma dokundu. Parmağını yavaşça kaydırıp boynumun hemen altındaki benin üzerinde durdu. "Bu, ben."

"Evet sen." deyip güldüm.

Tebessüm edip "İki tane benin var." dedi.

"Hmhm, ikisi de sen."

Yüzünü yüzüme yaklaştırıp "Benden nefret ettiğini sanıyordum." dedi.

"Nefret ediyorum zaten." dedim bende çekinmeden.

"O zaman neden yanımdasın?"

Bunun cevabını bende bilmiyordum. Neden omzuma yatmasına izin vermiştim, neden saçlarıyla oynamıştım, neden ilk defa onun yanında şarkı söylemiştim... "Tişörtümün kurumasını bekliyorum."

Yüzlerimizin arasında çok az kalan mesafeyi de kapatıp ince dudaklarını dudaklarımın kenarına değdirdi. Öpmüyordu, sadece değiyordu. Birkaç saniye öyle durduktan sonra biraz geri çekildi. "Yarın bu anı hatırlamayacağım." dedi. Sıcak nefesi dudaklarıma vuruyordu. Şu an ondan etkilendiğim için tepki veremiyordum, usulca başımı salladım. "Her şeyi unutacağım."

"Eğer..." diye fısıldadım onun gibi, ne yaşanıyordu anlayamıyordum ama kalbim çok hızlı atıyordu "...unutacaksan..."

"Unutacağım."

Hiç açmadığım gözlerimi iyice sıkıp dudaklarımı onun dudaklarının kenarına değdirdim, tıpkı az önce onun yaptığı gibi. Birkaç saniye durup geri çekildim. Boynumdaki eli yavaşça yukarı çıkıp yanağımı kavradı. Hafifçe alt dudağımı iki dudağının arasına alıp emdi. Onunla eş zamanlı olarak bende üst dudağını dudaklarımın arasına aldım.

Birbirimizi yavaşça öpüyorduk. Hiç acele etmeden, tüm zamanlar bizimmişçesine.

Bu his çok güzeldi.

Dudaklarının tadı çok güzeldi.

Öpüşme duygusu, hiç tahmin edemeyeceğim kadar güzeldi.

.

epiphany 1k olmuş
neden sevmediniz bu kitabı agahgsaj
panacea okuyucularına sormuştum hangisini istersiniz diye nerdesiniz destroya diyenler bu kitap niye hala 500 :(

neyse bunlar da öpüştü he

Destroya | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin