16🐧Bir Takım Anne Mevzuları

1.5K 131 7
                                    

bir önceki bölümü atlamayın üst üste attım

16| Bir Takım Anne Mevzuları

mavigozlupenguin
"Hiç estetiğim ve dolgum yok" diyerek gündeme gelen, son zamanların popüler evlilik programının tanınan yüzü Yasemin Daş dün gece ayrıldığı mekandan yüzü şiş bir şekilde görüntülendi. Sorulan sorulara "Yeni dolgu yaptırdım, konuşamıyorum" diyerek cevap vermekten kaçındı. Neler düşündüğünüzü mentlere yazmayı unutmayın yarın sabah görüşürüüüüz...

Can: ne oldu bugün sana

hiç düzgün bir haber girmedin

Lodos: ne biliyim iki gündür elime kayda değer bir şey gelmiyo

zortladık biraz

Can: bende var bişeyler

Lodos: geldiğinde konuşuruz

ne zaman gelirsin

Can: yarım saati bulur

yeni evden çıkıyorum

Lodos: tamam o zamana kadar oje sürerim bile

Can: takıl sen

ararım geldiğimde

Lodos: duymayabilirim zile basarsın

Can: tamam yavru

.

Ellerimi havada sallayıp arada bir siyah ojeli tırnaklarıma üflüyordum. Can'la konuşmamızın üzerinden 10 dakika kadar geçmişti ve ben dediklerini düşünüyordum. Nedendir bilinmez, iki gündür elime hiç düzgün haberler gelmiyordu. Boktan götten şeylerle insanları geçiştiriyordum. Ve bu takipçilerimin hoşuna gitmediği kadar benim de hoşuma gitmiyordu. Kalitemin düşmesine izin veremezdim. Veremezdim ama eğer böyle giderse yakın zamanda takipçilerim azalmaya başlayacaktı.

Sinirle ellerimi daha hızlı sallarken çalan telefonumla irkildim. Muhtemelen Can'dır diye düşünürken ekranda 'Annem' yazısını görünce yüzüm asıldı. Telefonu elime almadan aramayı açıp hoparlöre aldım. "Efendim anne?"

"Duyduklarım doğru mu Lodos?"

Göz devirip "Sana da merhaba anne." dedim.

"Bırak şimdi merhabayı..." diyerek sesini yükseltti "...sana duyduklarım doğru mu dedim."

"Ne duydun yine anne?" dedim bezmiş tavrımla.

Oflayıp "Ertan seni düğüne çağırmış reddetmişsin çocuğu." dedi.

"Benimle dalga geçiyor her aradığında anne, bir de düğününe mi gideceğim şerefsizin?"

"Deme öyle annecim, kuzenin o senin." dedi annem her zamanki gibi. Bir kere olsun akrabalarımı bana sevdirmeye çalışmak yerine, beni onlara karşı savunsaydı keşke.

"Yeter anne, Ertan'ı reddettim zaten gitmiyorum düğüne falan."

"Gideceksin Lodos..." diye bağırdı "...bağırtma beni halanlar bizde."

Henüz tamamen kurumamış ojelerimi umursamadan elimi saçlarımın arasına daldırıp karıştırdım. "Sen hiçbir zaman evlenemeyeceksin dedi bana anne, ibneler evlenemiyor ne yapacaksın dedi."

Benim yorgun, üzgün sesime tezat annem sinirle "Haklı çocuk, sanki yanlış bir şey söylemiş gibi bana mı şikayet edeceksin şimdi? Tak koluna bir kız git düğününe sustur o zaman onları. Ne diyeyim oğlum?"

Ağlamamak için alt dudağımı ısırdım. "Can geldi anne, kapatıyorum."

Hiçbir şey söylemesine izin vermeden telefonu kulağımdan uzaklaştırıp kapattım. Acıyan dudağımı rahat bırakıp su içmek için ayağa kalktım. Annemlerin hatta bütün akrabalarımın bu hallerine artık alışmıştım. Eskisi gibi ağlayıp kriz geçirmiyordum. Zaten reşit olduğum an ayrı eve çıkıp bütün akrabalarımla arama mesafe koymuştum. Rahattım, onlarla görüşmek zorunda olmadığım sürece, rahattım.

Mutfaktan çıkıp holdeki boy aynasından kendime baktım. Alt dudağım ısırdığım için kızarmıştı. Aklıma Güney'in beni öptüğü gece eve gelip bu aynaya baktığım an geldi. O zaman da alt dudağım oldukça kızarmıştı. Güney o kadar çok emmişti ki dudağımı... Ne düşünüyordum ben?

Yutkunup yanaklarıma hafifçe vurdum. "Saçmala istersen Lodos."

Çalan zilin sesiyle aklımdaki saçma düşüncelerden kurtulup kapıyı açtım. Can sırıtarak elindeki poşetleri uzattı.

Ağzına kadar dolu poşetleri alıp ayakkabısını çıkarmasını beklemeye başladım. O sırada karşı komşunun kapısı açılsa da umursamadım. O evde her kim kalıyorsa en son konuştuğumuzda fena kudurtmuştum onu. Ve dediklerimin aynısını yapmıştım. İçimdeki yılan rahat durmuyordu ne yapalım.

"Hadi lan bir ayakkabıyı çıkartamadın." dedim Can'a.

"Sıçtırma Lodos, bu ayakkabıyı giymek ne kadar zor haberin var mı?" dedi ikinci ayağa geçerken.

Ona dil çıkarırken karşı kapının önünden gelen sesleri duydum. "Dikkat et haberleşiriz yine."

Tanıdık gelen sesle kaşlarımı çatıp başımı kaldırdım. Ve tek gördüğüm aynı benimki gibi çatık kaşlarla bana bakan Güney'le ayakkabısını giymeye çalışan Olcay oldu.

.

Destroya | bxbWhere stories live. Discover now