25. Bölüm

61.8K 3.6K 1.2K
                                    


"Anne kahvaltı sofrasını ben toplarım sen çık hazırlan artık canım" diye seslendim. Bugün izin günümdü. Vildan abla dün akşam arayıp, annemi ve beni evlerinde olacak mangal partisine davet etmişti. Kuzey'in, Poyraz'ın ve benim tüm timimi de çağırmıştı. Vildan ablaların arka bahçesi çok genişti. Annemle kahvaltıdan sonra evlerine, Vildan ablaya yardım için erken gidecektik. Meze ve salatalarda annem bir dünya markasıydı.

Üstümü giyindim. Silahımı belime yerleştirip, üstüme kahverengi bir ceket alınca hazırdım. Kapının önünde ayakkabılarımı giyerken anneme tekrar seslendim.

"Sultanım hazır mısın haydi artık geç kalacağız."

Annem telaşla mutfaktan çıktı. Elinde tepsiler vardı. Annem de evde bir şeyler hazırlamıştı.

"Geldim geldim kız, al şunları belim koptu ayy" diye söylene söylene geliyordu. Gülümseyerek elindeki tepsileri aldım. Arabanın anahtarını da elimde tutarak dışarıya adım attım. Arabanın kapısını açıp, elimdeki tepsileri dikkatlice bagaja yerleştirdim. Sonra sürücü koltuğuna geçip bindim ve annemi bekledim.

Bir süre sonra annem hızlıca apartmandan çıkıp arabaya doğru yürüdü.

"Kız geldim, baksana camdan Ayten teyzen bakıyor gizlice. Ne meraklı kadın ha bu?" Dediğinde Ayten teyzelerin cama baktım. Tülü kafasına takmış Ayten teyze kenardan bakıyordu. Gülmeye başladım.

"Sultanım hayırdır pek bir samimiydiniz aranız mı bozuk?" Dedim kinayeyle. Annem hâlâ pencereye bakıyordu. Beni pek takmamıştı.

"Nereye gidiyorsun diye niye sormadı sana?" Dedim bu seferde, arabayı sürmeye başlayarak.

Annem sırıtmaya başladı.

"Kız bu tutturdu binbaşı da binbaşı. Asuman'la aralarını yapalım dedi. Ben de şansına küs Ayten, binbaşı Gökçen'i seviyor dedim. Bir bozuldu bir bozuldu ki sorma. Bana mesafe koydu aklı sıra. Ama çatlıyor da patlıyor" dedi annem gülerek.

"Kız anne amma fenasın ha. Ayrıca seviyor niye diyorsun ki öyle bir şey yok. Abarttın farkında mısın? Ayrıca o gün için konuşamadık seninle ama sana çağırma demiştim. Niye çağırıyorsun ki Ayten teyzeleri? Bir de Gül de evdeydi."

"Annem sen benim işime karışma. Var benimde hesaplarım kitaplarım. Ayrıca sen odun olduğun için anlamazsın, çocuğun bakışlarından belli duyguları kızım. Kaçırma bak bu çocuğu sakın ha" diyen anneme göz devirip, yola bakmaya devam ettim.

Vildan ablaların evine gelince, arabayı evin önünde boş bir yere park ettim. Annem hızlıca aşağıya inip bagaja yöneldi. Ben de arkasından inip yardım için, elindeki tepsilere uzandım. Annem bana tepsileri verdi ve önden önden yürümeye başladı. Evin önüne gelince zile basıp bekledik. Kapıyı daha önce gördüğüm çalışan hanım açtı.

"Buyurun hoş geldiniz" diyerek genişçe gulumsedi.

"Merhabalar hoş bulduk." Diyen anneme göz ucuyla baktım. İstedigi zaman nasılda zarif oluyordu. Ben de "Hoş bulduk" dedim ve içeriye adımladık. Vildan abla da karşılama kısmına gelip bizi karşılamıştı.

"Hoş geldiniz canım, ayy elinizdekiler ne? Niye zahmet ettiniz hep birlikte burada bir şeyler yapardık Özgü'cüğüm" dedi.

"Ay Vildan'cım ne demek, hiç zahmet olur mu canım" diyerek karşılık verdi annemde. Kız bu benim annem ne fenaydı ha. Evde öldüm bittim diyordu.

"Kızım ver elindekileri alayım" diyen çalışan hanıma gülümsedim.

"Hayır hiç vermeyeyim çok ağır. Mutfağın yeri ne tarafta ben götürürüm" diyerek cevap bekledim.

 TOPRAK (Düzenlenecek)Where stories live. Discover now