Bölüm 4

880 135 362
                                    

GÖZETİM ALTINDA 5. GÜN

Çalışma odasında karşılıklı otururlarken Meryem elindeki kağıtta yazılı olanları olabildiğince basit bir şekilde kardeşine anlatıyordu.

"Bak, Gri’deki bu emsalde adam kadına şiddet uygulamaya çalışmış. Kadınsa kendini korurken yerden bulduğu bir taşı adamın önce kafasına sonra da boynuna vurmuş. Bunun sonucunda adam yürüme bozukluğu yaşamış. Kadının taşı kullandığı kolunda işlevsizlik haricinde bir sorunu yok. Adam gri ve siyah arasında bir tampon bölgeye alınırken kadın grideki yaşamına devam etmiş. Adam orada dışarı çıkamayacağı bir yerde. Kadınsa günlük yaşamında, hapse girmedi."

"Ama kadın zaten Gri’deydi ve adam ölmedi. Bense Beyaz’dayım."

"Ama sen Annesoylu’sun."

"Abla bunu kullanmaya çalışmamız suç."

"Ona bakacak olursak düzenin bizi koruyamaması da bir suç." Zeynep ne söyleyeceğini bilmiyordu. Korktuğunu ne kadar gizlemeye çalışsa da ablası elbette anlıyordu. Ablası olmasının yanı sıra o bunun için eğitilmişti.

"İzgü kurallara çok sadıktır. Herkesten çok. Bize yardım edeceğine nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"O gün eve geç kalmamın sebebi aslında bu."

"Anlamıyorum."

Meryem öne doğru eğilip masaya yaslandı. Ellerini masanın üzerinde birleştirdi. Konuşurken doğrudan kardeşinin gözlerinin içine baktı.

"Mahkemeden sonra İzgü beni her zamanki gibi odasına çağırdı. Sonrasında toprağın altında olan bir odaya gittik. Odanın tabanı dünya haritası ile kaplıydı. Beyaz, gri, siyah ve tampon bölgeleri gösteriyordu. Harita sanki canlıydı Zeynep. Şimdiki durumu yansıtıyordu ve İzgü’nün söylediğine göre değişiyormuş. Orayı büyük büyükannemiz yapmış. Haritadaki yerlere dokunduğumda oradan kesitler gördüm."

"Ne? Gücünü mü kullandın?" Zeynep şaşkındı. Kendisi için gücü hayatında nefes alıp vermek gibi sıradan bir eyleme dönüşmüşken ablası bunu başaramamıştı.

"Emin değilim. İzgü Beyaz’ın içindeki grileri bulmaktan bahsetti. Beyaz’da bizim bilmediğimiz başka olaylar yaşanıyor olmalı. Bebek olayıyla harita odasını gösterdiği günün aynı gün olması tesadüf değil. Ama her şeyi birden yapmaya çalışmasının başka bir sebebi daha olduğunu düşünüyorum."

"Yani İzgü senin görü gücüne ihtiyaç duyuyor. Ama sen kullanmasını bilmiyorsun ki."

"O bunu bilmiyor. Haritayı senin de kullanabileceğini düşündü. Aksini asla düşünmemeli. Biz söylemedikçe de öğrenemez. Harita başka bir görü gücü olan tarafından hazırlandığı için bakarken zorlanmadım. Görebildim ve bu şimdilik elimizde koz olabilmesi için yeterli. Kanımız bunun için yeterli."

"Abla İzgü’ye bunu yapabilecek misin? İzgü demek aynı zamanda Han demek."

Meryem’in konuşmanın başından beri olan kendinden emin ifadesi ilk kez bozuldu. Konuşurken ellerine bakmaya başladı.

"Kimseyi kandırmıyoruz. Bizi ihtiyaçları oldukları için Beyaz’a çağırdılar. Annesoylu olduğumuz için duydukları saygıdan dolayı değil. İhtiyaçları olan güç bende olabilir. Ama sen de çok fazla kaza geçiren kişiye gücünle yardım ettin ve etmeye de devam edeceksin. Bu sadece bir süreç. Zamanla harita odasını okumayı da öğrenicem. Oradaki görüler netti Zeynep. Bir sorun çıkmayacak."

Son cümlesinde başını kaldırıp yeniden kardeşinin gözlerinin içine baktı. İkna etmeye çalıştığı sadece Zeynep değildi.
Zeynep ablasına inanmak istedi.

BEYAZWhere stories live. Discover now