Bölüm 6

843 112 355
                                    

TAMPON BÖLGE 3. GÜN

Ortak alandaki birkaç saatten sonra Eflal ve Meryem Zeynep'in odasına geçti. İnsanların duyma ihtimali yüzünden asıl konuşmak istedikleri üzerinde konuşamamışlardı. Odaya geçtiklerinde Zeynep yatakta yan bir şekilde cenin pozisyonunda yatıyordu. Kapı sesini duyunca gözlerini açtı. Eflal ve ablasını görünce tekrar kapattı. Hiç hali yoktu. Meryem kardeşinin tepkisizliği yüzünden mutsuzdu ama artık o da tepki veremiyordu. Eflal ile pencerenin önündeki tekli koltuklara oturdular. Meryem sabırsızdı.

"Ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim olmadığı için buradasın. Dün siyah beyaz düzene karşı verebileceğim savaş demiştin. Planın nedir? Bu planda bizim için... Zeynep'in durumu için yapabileceğimiz bir şey var mı?"

"Elbette var. Ama..." Göz ucuyla yatakta yorgunluğu yüzünden kendinden geçmiş kıza baktı. "Şimdilik önceliğimiz acı çeken kardeşinin daha iyi hissetmesi."

"Bir yolu var mı? Ben çok fazla dava örneği okudum. Hiçbir şey bulamadım."

"Bulamaman çok normal. Eğer ki bir şifacı kardeşine müdahale ederse etkiler yavaşlayabilir. Büyünün şifacıların çabasını görmezden gelemediği birçok olayla karşılaştım."

"Ne?! Bu nasıl olabilir?"

"Beyaz'da hiçbir suçluya daha az acı çekmesi için şifacılar müdahale etmez. Bu akıllarına bile gelmez. Ama Gri'de ya da Tampon'da sevdiklerinin acısına dayanamayan bazı insanlar bunu denedi. Bazıları başarılı da oldu."

Meryem heyecanlandı. Zeynep ise yeniden gözlerini açtı. İkisi de bu umuda sıkıca tutunmak istiyordu.

"Yani bir umudumuz olduğunu söylüyorsun."

"Tam anlamıyla etkileri sıfırlamaz. Ama asıl düşünmen gereken şey bir şifacıya nasıl ulaşacağımız. Hastane de ilaçlar da şu an kardeşinin ulaşabileceği şeyler değil. Sağlık hizmeti aldıktan sonra durumu kayıtlara geçecek. Şifacı bir suçlu söz konusu olduğunda gizlilik hakkını kullanmayabilirler."

"Dün sen söyledin."

"Ne?"

"Yan binada konuşamayan bir şifacı var."

Eflal, Meryem'in onu ne kadar şaşırtabileceğini merak ediyordu. Gerçekten inanılmazdı. Bu Eflal'in bile aklına gelmezdi.

"Peki onu buraya nasıl getireceksin?"

"İşte bu noktada Tampon'da ilk seferi olmayan ve düzenden nefret eden sen devreye giriyorsun."

Kadın kendinden emin bir şekilde gülümsedi. "Bazı tanıdıklarım var." Biraz duraksadı, düşünüyor gibiydi. "Aynı zamanda karşılığını alması halinde her şeyi yapabilecek insanlar da tanıyorum."

"İlgimi çekti." Meryem'in yüzünde gözlerine ulaşamayan bir gülümseme vardı. Başını sağa doğru eğip gülümseyişini arttırdı. "Zaten hayatta hiçbir şey karşılıksız değildir."

Sonraki saatleri ne yapacaklarını planlayarak geçirdiler. Arada kısa süreliğine de olsa Zeynep de onlara dahil oldu. En büyük problemleri Malik'ti. Yan binadan bir insanı çıkarmak için rüşvet yeterli olacaktı. Aracıya ulaşmak ve ikna etmek daha zordu. Eflal'in söylediğine göre adam çok dikkatliydi. Zamanı doğru ayarlayabilirlerse sorun çıkmayacaktı. Şifacı kadını kimse tanımıyordu. Binaya girdikten sonra kayıt süresine kadar Zeynep ile ilgilenecekti. Sonrasında ortadan kaybolacaktı. Malik'in ortaya çıkması halinde Eflal sorun çıkarıp onu oyalayacaktı. Basit bir planları vardı, uygulanması kolay.

"Mahkeme gününü geçeli üç gün oldu. Geç gelen kişiden şüphelenmezler mi ya da sayı az olduğu için kaydını daha erken almaya çalışmazlar mı?"

BEYAZWhere stories live. Discover now