15.Bölüm: Kaderin Oyunu

18 9 3
                                    

Her şey bir anda gerçekleşmişti. Önce teyzemin ölümü sonra aşk daha sonra da yıllardır varlığından haberim olmayan kuzenim...

Hepsi bir anda karşıma çıkmış ve hayatımı değiştirmişti.

Şimdi ise karşımda teyzemin eski sevgilisi ve kuzenim vardı. Taner Çelik ve Ayberk Çelik.

"Birkaç dosya imzalayacaktık, imzalayalım ve yarın işe başlayalım," dedi Taner.

"Neden isminizi söylemediniz?" diye sordu Ekin ayağa kalkarken.

"Bir kağıt üzerinde görmenizi istemedim çünkü. Yüz yüze tanışmamız daha güzel olur diye düşündüm." dedi Taner. Ayberk ise bana bakıyordu.

Ekin tam konuşacakken lafa atladım. "Böylesi daha güzel oldu aslında. Size imzalamanız gereken kağıtları asistanım Eva gösterecek. Sizi daha yakından tanımak istiyorum. Bu akşam bizim evde yemeğe davet etsem sizi? Cevabınız ne olur?"

Ekin, Eva ve Emre bana şaşkınlıkla bakarken bende gülümseyerek Taner'e bakıyordum. Taner kocaman gülümseyip cevap verdi. "Ortağımızı yakından tanımayı bizde çok isteriz. O zaman akşam görüşmek üzere."

"Tamamdır, çok güzel bir akşam olacak. İyi günler." deyip yanlarından ayrıldım.

Kendi odama geçip kendimi koltuğa attım. Peşimden Ekin de geliyordu. "Neden yaptın bunu? Adamı tanımıyoruz bile."

"Ben tanıyorum."

"Ne? Nereden?" diye sordu Ekin. Ona baktım ve cevap verdim. "Teyzemin eski sevgilisi. Yanındaki de varlığından yeni haberdar olduğum kuzenim."

Şaşırdı ama hiçbir şey söylemedi. O da karşımdaki koltuğa oturdu.

"Bilerek seninle ortak olmuş olabilirler." dedi Ekin düşünceli sesi ile. "Bunu sana düşündüren ne?"

"Seni kullanıp elindeki mirası almak isteyebilirler. Tabi ben seni kimsenin kullanmasına izin vermem de. Yine de yaparlar."

"Beni kimse kullanamaz canım benim." deyip önüme döndüm.

Doldurduğum viskimi elime alıp dudaklarıma götürdüm bardağı.

"İçme şunu."

"Çok içmiyorum zaten."

"Bir anda fazla içmiyorsun ama hergün içiyorsun! Kendine zarar verme."

"Bir anda fazla içersem sarhoş olurum." dedim bir yudum daha alırken.

Ofladı Ekin. "Neden çağırdın ki şimdi bunları akşam yemeğine." Ayağa kalktı ve yanıma geldi.

"Onları yakından tanımam lazım." dedim.

"Bende gelsem, güvenmiyorum onlara. Ya sana bir şey yaparlarsa."

"Yapamazlar merak etme." dedim emin bir şekilde.

"Azra," dedi sondaki a harfini uzatarak.

"Ekin," dedim i harfini uzatarak.

Bana doğru yaklaştı ve ellerini koltuğumun iki yanına dayayıp üzerime eğildi.

"Baş belasısın meleğim."

"Birazcık olabilir." dedim gözlerim kısa bir an dudaklarına inerken. Ekin bunu fark etmiş olacak ki. Bana biraz daha yaklaştı.

"Salih gelecek şimdi." dedim alayla. Çünkü biz her yakınlaştığımızda bizim dibimizde bitmeyi çok iyi biliyordu beyfendi.

"O zaman hızlı davranayım." deyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

AVIM SENSİN Where stories live. Discover now