18.Bölüm: Aşk Neydi?

19 8 0
                                    

"Bir gün aşık olursam asıl benliğimden vazgeçerim.

Neden?

Çünkü onu içimdeki yangın ile yakmak istemem."

Çok fazla zor anlar yaşamıştım. Çok fazla yanlış anlaşılmıştım fakat bu farklıydı. Onun gözlerinin böyle bakması benim içimde daha önce tanık olmadığım bir duygu uyandırıyordu.

Neydi bu duygunun adı?

Ben Cem'den uzaklaşırken, Cem'de yaşlandığı masamdan ayrıldı. Ekin kaşlarını derince çattı ve bana bakmayı kesip Cem'e çevirdi bakışlarını.

Ve birkaç saniye sonra hızlı adımlar ile Cem'in karşısına geçip yakasına yapıştı.

"Sen benim sevgilime nasıl yakınlaşırsın lan!" Bağırarak söyledikleri üzerine bende oturduğum sandalyeden kalktım. Ekin'i ilk defa bu kadar sinirli görüyordum.

"Sakin ol, dostum. Yanlış anladın." Sinirle güldü Ekin. "Bence ben gayet doğru anladım, sevgilime neden bu kadar yakın olduğunun baska bir açıklaması olamaz zaten!" Sevgilim kelimesine özellikle baskı yapıyordu. Sinirden alnındaki damarlar belirginleşmişti.

"Ekin, rahat bırak Cem'i," deyip kolunu tutup onu uzaklaştırmaya çalıştım. "Sen karışma Azra!" Sinirle söylediği şey beni etkilemedi.

Sevgilim bile olsa böyle davranmamalıydı.

"Ekin kendine gel!" diye bağırdığımda bana baktı. "Bırak Cem'i!"

"Bu it sana yakınlaşamaz! Sana kimse yakınlaşamaz." Cem hafif bir şekilde kaşlarını çattı ama ciddi olduğu için değildi bu hareketi.

"Sanırım fazla kıskandı ama bir şey merak ediyorum Azra, böylesine şiddete meyilli birinden nasıl hoşlandın?"

Ekin başını ona çevirdi ve yüzüne sert bir yumruk attı. Kırılma sesini duyduğumda gözlerim irice açıldı. Daha sonra Ekin'i Cem'den uzaklaştırıp Cem'in yanına gittim. "Ekin ne yaptığını sanıyorsun sen?"

Kanayan burnunu tutan Cem, hâlâ sakindi. Bu kadar sakin olması beni şaşırtmıştı. Az önce Ekin onun burnunu kırdı çünkü!

Kanayan burnuna baktım. "Cem, iyi misin?"

"İyiyim Azra, sorun yok." Doğrulup Ekin'in karşısına geçti. Cem'in konuşmasına izin vermeden Ekin konuştu. "Seni uyarıyorum oğlum, bana ait olandan uzak dur! Benim sevgilimden uzak dur! Seni bir daha Azra'nın yakınlarında görmeyeceğim."

Cem gözlerini kısarak ona baktı ve tek bir cümle kurdu. "Böyle gergin olma Ekin, yaptığın şeyler Azra'yı sana yakınlaştırmıyor aksine uzaklaştırıyor." Arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi. Ekin tam onun kurduğu cümle için ona saldıracaktı ki onu durdurdum.

Cem dışarı çıktığında kaşlarını çatıp Ekin'e döndüm. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Sana yakınlaşamaz." dedi sakin olmaya çalışırken.

"Abartıyorsun. Çocuğun burnunu kırdın."

"Abartıyor muyum? Burun burunaydınız Azra. Sen benimsin ve kimseye bu kadar yakın olamazsın." Kurduğu cümle beni sinirlendirmişti.

"Kendine gel Ekin, ben bir mal değilim. Ben kimsenin olmam. Ben kimseye ait olmam. Aramızdaki ilişki ufak bir hoşlantı sadece. Nasıl bu kadar büyütebilirsin?"

"Ufak bir hoşlantı öyle mi? Dayın senin aklını gerçekleşten güzel karıştırmış," dedi, ben kaşlarımı daha derin çatıp ona bakmaya devam ederken o da konuşmaya devam etti. "Geçici bir heves olan ilişkiyi ben neden bu kadar abartıyorum ki, değil mi Azra?"

AVIM SENSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin