21.Bölüm: Seni Bulacağım

16 5 5
                                    

"Kimse, benim kadınıma dokunamaz!"

Ekin

İki gün geçmişti! Koskoca iki gün. Yoktu. Her yerde aradım onu. Ama bulamadım. İlk defa çaresiz hissediyorum. Bu çaresizlik canımı yakıyordu.

Onu gördüğüm ilk gün hissetmiştim ona karşı bir şeyler ama bu hislere bir türlü anlam verememiştim. Nerden bilebilirdim ki bu kadın için bu kadar endişeleneceğimi. Bu kadın beni deli ediyordu ama aynı zamanda kendisini bana hayran bırakıyordu.

Şimdi ise onu benden alan kişileri bulmaya çalışıyordum. Benim kadınımı benden alanları bulmaya çalışıyordum.

"Ne demek bir şey bulamadım? Sen benimle dalga mı geçiyorsun Tuğkan!" Onu kim kaçırdıysa işini güzel yapmıştı. Hiçbir iz bırakmadan onu benden almıştı. Ve sadece onu değil, yıllardır tanıdığım arkadaşımı da kaçırmıştı. İkisinin de kılına zarar gelirse onları öldürdüm. Bunu gözümü bile kırpmadan yapardım.

"Onların saç teline zarar gelsin, öldürürüm onları!" Salih, parmaklarını saçlarından geçirip volta atıyordu. "Her şekilde araştırma yaptık ama bulamıyoruz." Tuğkan'ın söyledikleri beni iyice sinirlendirmişti. Salih de sevdiği kadının ve arkadaşının kaçırılması yüzünden en az benim kadar gergindi. Uyandığından beri benim gibi bir dakika bile durmamıştı.

Nerdesin be meleğim?

İki gün önce onu evden alıp dışarıda yemeğe çıkaracaktım. Sürprizim vardı ona. Ama daha gelmeden Ezgi'nin beni araması ile onu benden aldıklarını öğrendim. Bulacaktım onu. Bulmalıydım.

Onsuz geçirdiğim bir dakika bile benim için cehennemken onu benden iki gündür ayrı tutuyorlardı.

Bu kadına ne ara bu kadar bağlandım?

Sinirle koltuğa oturdum ve başımı ellerimin arasına aldım. Sesi, kokusu, gözleri... Her şeyi beni kendisine çekmişti. Onun yanında olmak istiyordum. Ona ihtiyacım vardı.

Onun varlığı beni rahatlatıyordu, onun kokusu beni dinlendiriyordu. Onun gözleri beni kendisine çekiyordu.

O tam anlamıyla beni benden alıyordu.

Sesi kulaklarımda çınlıyor, kokusu burnumun önünden gitmiyordu. Gözleri, o güzel yüzü her yerdeydi. Orta boyda olan kumral saçları yumuşacıktı. Nefesimi verip ayağa kalktım. Hızlı adımlar ile odadan çıktım. Kendi evimde bile daralıyordum.

Onsuz geçen her saniye beni daha da öfkelenendiriyordu.

Bahçeye çıktığımda gözlerimi yumdum. Her şeyim olmuştu benim. Şu kısacık sürede ona çok alışmıştım. Sesi kulağımda çınlıyordu.

Onun bana olan her hareketi beni ona bir kez daha bağlarken iki gündür yanımda olmaması canımı yakıyordu.

'Beni öptün.

Bundan pişman değilim.

Seni pişman edeceğimi biliyorsun değil mi?"

Biliyorum.'

Sesi gitmiyordu kulaklarımın önünden, gözleri, yüzü, dudakları her hareketi aklıma geliyordu. Onun benden uzak olması beni deli ettiği gibi onu bulmamı da daha da zorlaştırıyordu. Ona odaklandığım için onu bulmak benim için daha da zorlaşıyordu.

Onun yüzünden onu bulamıyordum.

Bulacağım seni Azra Sancakzade. Benden bu kadar kolay kurtulamazsın. Seni kimsenin elimden almasına izin vermem.

Omzunda hissettiğim el ile yanıma gelen kişiye döndüm. "Sakin olmalısın, dostum. Tanıyoruz Azra'yı. O sadece çenesi ile kurtulmayı başarır onlardan." Emre'nin söyledikleri beni sakinleştirmiyordu. Onun yanında olmak istiyordum.

AVIM SENSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin