16.Bölüm:Kanlı Eller

21 9 1
                                    

Hayata annemi kaybederek başlamıştım. Annemden sonra hayatı öğrenmiş, annemden sonra insanları tanımıştım.

Teyzem benim için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Yaralarımı sarmaya çalışmıştı ama kimse yaralarımı saramazdı.

Çok acım vardı, bu acılar geçmezdi. Bu yaralar iyileşmezdi.

Her yara iyileşmez, her acı dinmezdi.

Bu saldırıda beni hedef almışlardı amaçları beni öldürmekti. Ancak Rüya'ın önüme atlaması onların planlarını değiştirmişti.

Bu son değildi biliyorum ama şu an bundan daha önemli bir sorunumuz vardı.

Rüya vurulmuştu.

Benim için vurulmuştu.

Ekip olarak hepimiz ameliyathanenin kapısının önünde bekliyorduk.

Salih çok kötü bir durumdaydı. Sanırım hisleri sandığımdan daha fazla artmıştı.

Ben dışında hepsi oturmuştu. Ben de ayakta bir oraya bir buraya gidip duruyordum.

Kalbimde bir ağırlık vardı. Birinin benim için böyle bir şey yapması bu dünyada isteyeceğim son şeydi.

"Niye bitmiyor bu ameliyat?" diye sordu Eva sinirle. Hepimiz dağılmıştık.

Rüya ölmemeliydi. O benden daha çok hak ediyordu yaşamayı.

Duvara yasladım vücudumu, ardından da başımı.

Ekin'in yanıma geldiğini hissettim.

"Azra," dedi Ekin. "Kötü görünüyorsun. Biraz hava alalım mı?"

"İstemiyorum." dedim gözlerimi kapatıp. "Senin suçun değildi."

"Daha erken saklanmalıydım." dedim. "Bunların olacağını bilemezdin." Beni teselli etmeye çalışıyordu.

"Benim için kendi canını tehlikeye atmamalıydı." dedim yorgun sesim ile.

Saat üçe gelmek üzereydi. Üç saattir ameliyattaydı.

Sustu, bir şey söylemedi. "Üç saat geçti." dedim. "Benim yüzümden ölürse-"

"Sus," dedi Ekin gözlerini yumup. "Bir şey olmayacak."

"Arkadaşın benim yüzümden ölürse," dedim ve gözlerimi ona çevirdim. Gözlerini açtı Ekin. "Sen de beni affetmezsin."

"Senin bir suçun yok." dedi. "Benim bir sürü suçum var Ekin. Herkes benim yüzümden zarar görüyor."

"Hayır, hiç kimse senin yüzünden zarar görmüyor Azra."

"Öyle mi? Benim varlığım zarar Ekin." dedim ve bir adım attım Ekin'e. "Varlığım herkese zarar veriyor." Şu an söylediklerim geçmişin kendini hatırlatması yüzündendi.

Ekin bana bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattı. Kollarını belime sarıp beni kendisine çekti. Beni sarmalarken gözlerimi kapattım.

Onun sarılışına karşılık vermedim. Veremedim. O bana sarılırken başımı göğsüne görmüştüm.

Sanki beni her şeyden, herkesten koruyacak, uzak tutacakmış gibi sarılıyordu.

Sarılmamızı bölen koridorda yankılanan ses oldu.

"Azra!" Dayımın sesi ile başımı Ekin'in göğsünden ayırdım. Ve bize doğru gelen dayıma baktım.

Ekin kollarını benden uzaklaştırırken dayım karşıma geçmişti.

Ellerini iki kolumun üstüne koyup bana baktı. "İyisin değil mi? Olmadı sana bir şey." Arkadan Ezgi'nin de geldiğini gördüm.

"İyiyim," dedim soğuk sesim ile.

AVIM SENSİN Where stories live. Discover now