24.Bölüm: Zorlu Hayatlar ve Acı Gerçekler

21 5 2
                                    

"Bazı acılar geçmez ve seninle birlikte onlar da büyür."

Cem Adrian - Zincir

Mezarlıktaydık. Salih'in acısı gerçekten fazlaydı. Hepimiz Salih'in acısına ortak olmuştuk. Şimdi ise Salih'in akrabaları ile vedalaşması bitmişti.

Herkes gittikten sonra ekip ile tek kalmıştık. Tuğkan ve Ceylan da buradaydı. Salih acı verici bir yavaşlıkla annesinin mezarına döndü. Ben ağaca yaralanmıştım. Ekin ise hemen yanımdaydı.

Eli annesinin mezarına gitti. Gözünden bir yaş akarken onun acısının ne kadar ağır olduğunu anlayabiliyordum. "Sana onun yanında kalmamanı söylemiştim," dedi kısık sesle. Sesi acı çekiyor şekilde çıkıyordu.

"Beni dinlemedin," Zorlukla konuşuyordu. "Benimle gel, dedim. Seni çok mutlu ederim dedim ama yine de gelmedin. İnanmadın mı anne ? Seni mutlu edeceğime inanmadın mı?" Sözleri can acıtırdı.  Tabi acıyacak canım kalsaydı.

"Mutlu ederdim seni, her şeyi yapar ve mutlu ederdim seni," Rüya hıçkırarak ağlıyordu. Eva'nın da az önce ağladığını görmüştüm. Ekin başını bana çevirip kısa bir an bana baktı ve daha sonra tekrar Salih'e döndü.

"Seni korurdum ondan, küçükken yetmezdi gücüm ama artık gücüm vardı. Seni kurtarırdım ondan." Sustu, gözlerinden akan yaşı sildi. "Anne ben senin ve senin gibiler için polis oldum." Onun için zor bir konuşmaydı.

"Benim hayalim hiçbir zaman polis olmak değildi ama ben senin için, senin gibi insanlar için polis olmayı seçtim. Onun gibi şerefsizleri hapise tıkmak için polis oldum." Ekin yanına gitti Salih'in. Elini Salih'in omzuna koydu. "Gidelim artık, çok yorgunsun." Rüya da Salih'in yanına gitti.

"Evet, bak çok kötüsün şu an," Burnunu çekti. "Gidip biraz dinlensen iyi olacak."

"Neden bıraktın beni anne?" Ceylan'ın sessizce söylediğini duymamla kısa bir an ona çevirdim gözlerimi. Tuğkan ona destek olmuştu düşmemesi için. Gözleri şişmişti ağlamaktan.

Sen olmadan olmaz anne, gitme benden.

Gözlerimi yumdum aklıma gelenler ile. Nefesimi verip Salih'in bulunduğu yere baktım. "İstersen benim evime gel, yalnız kalmış olmazsın." dedi Emre.

"Ben zaten artık tamamen yalnızım." dedi Salih acı bir ses tonu ile. "Benim annem artık benimle değil." Ceylan'ın hıçkırığını duydum. "O olmadan ben hep yalnızdım, sadece yaşadığını biliyor olmak biraz geçiriyordu onsuzluğun acısını. Artık o da yok. Tamamen yalnızım. Yapayalnız."

Ceylan zorlukla abisine doğru yürüdü. Yanına gelip diz çöktüğünde kollarını abisinin boynuna sardı. "Ben varım abi, ben yanında olmayacağım artık ama senin için hep varım." Salih de onun beline doladı kollarını. "Ne demek bu?" dedi kısık sesle. Tuğkan yanıma geldi.

Abisinden ayrıldı Ceylan, "Artık orada kalmayacağım ama senin yanında da olmayacağım. Ben Amerika'ya gidiyorum abi." dedi ve ayağa kalktı. Salih de ayağa kalktığında Tuğkan kulağıma eğilip konuşmaya başladı. "Salih'e yük olmak istemiyor." Bunu anlamıştım zaten. Sessizce başımı salladım.

"Hiçbir yere gitmiyorsun. Benim yanımda kalacaksın. Seni uzağa göndermem. Daha fazla benden uzak kalmanı istemiyorum." dedi gözünden akan yaşları sildiğinde. "Olmaz abi, ben kendi hayatımı kuracağım. Kimseye yük olmak istemiyorum."

Kaşlarını çattı Salih. "Ben kimse değilim, gitmiyorsun Ceylan." dedi ve arkasını dönüp ilerlemişti ki Ceylan'ın sesi ile durdu. "Beni durduramazsın abi, bu sefer kimseyi dinlemeyeceğim. Daha fazla burada durmayacağım. Bana sadece acı verdi burası. Ben herkesten uzakta bir hayat kuracağım kendime."

AVIM SENSİN Where stories live. Discover now