İLK REZİLLİK

39.2K 989 118
                                    

Alarmın yangın varcasına çalmasıyla isteksizce gözlerimi açtım. Dün gece saat 3 de uyumuştum ve saat şuan 6'ydı. Ama işin tek iyi tarafı başım ağrımıyor. Ben çok uyuyunca başım ağrırda. Hem kolej kıyafetlerimi giyip kendimi salona attım. Evet masada kahvaltı hazırdı. Hizmetlimiz Derya Ablaya ''Derya abla annem ve babam nerede?'' , ''Bilmiyorum. İkiside birşey söylemeden çıktılar. Hadi sen kahvaltını yap. Geç kalma okuluna'' Dedi o annem gibi şevkatli sesiyle. Evet ailenin tek kızı olmama rağmen beni ne merak ederler ne iyimisin diye soran yok ama iş paraya düşünce hemencecik veriyorlar. Sevginin parayla olduğu bir ailem var ama bu annem için geçerli değil tabii. Annem babamla zoraki evlilikle evlenmiş sonradan aşık olmuşlar. Hemencecik anlatmak gerekirse annemin ailesi fakirmiş bu yüzden miras payı olarak hasta babasını tedavi için evlenmek istemiş. Tabii babamla annemin aileleri önceden tanışıyormuş.Ve zoraki evlilik mutlu sonla bitmiş. Sonra ben Derya Ablaya dönerek ''Tamam Derya Sultann!''dedim. Kahvaltımı yaptım ve odama çıktım. Ders programına baktım ve bu günün derslerinin kitaplarını çantama yerleştirdim. Telefonumu , çantamı ve hırkamı kapıp evden çıktım. Evden dışarı çıkınca ben hep huzurlu olurum. Özgür ve hür. Hemen hemen sponsor olduğumuz taksici Sedat abiyi aradım ve gelmesini bekledim. Evet biliyorum şoförler var ama taksicileri daha çok tercih ediyorum. Yani taksiciler bu memlekete boşuna mı geldi? Kendi elim varken başkası kapıyı açınca ne oluyor yani. Hepsi zenginlik israfları. Zengin bir ailem olmasına rağmen biraz yoksulca düşüncelerim var evet bunu kabul ediyorum. Bunlar acı gerçekler. Sedat abinin taksisi geldi ve ben taksiye binip okula gittim. Fakat zengin ve dedukoducu arkadaşlarının ağzına sakız olmamak için koleje biraz uzak bir yerde durdum. Ücreti verip kolej girişine doğru yürüdüm. Ve okulun içine giriş yaptım. Benim gibi sarışın ve aynı zamanda güzel olan dostum Mervenin yanına doğru yürürken bir çocuk koluma doğru elindeki soğuk çayla çarptı. Kolumun ağrısımı diyim? Üstümün rezilliğini mi anlatıyım? Resmen rezil olmuştum. Herkes bana bakıyordu. Ölsem daha iyi olur bence. ''Ahhh! Kolum ya kolum. Gerizekalı! Aptal! Kör müsün?'' Dedim kolumun bana verdiği acıyla. ''Pardon özür dilerim. Çok acalem var.''dedi ve bana elini uzatarak ayağa kalkmamı sağlaďı. Ama çok yakışıklı ve taştı. Aynı zamanda organik öküzdü.

''Ne demek acelem var kolumu kopardın. Belki ben ölebilirdim.'' dedim.
Galiba az uyuyunca beynim duruyor. Ölmek. What?

''Bunun olmayacağını ikimizde biliyoruz ve benim işim gücüm var. Seninle uğraşamam'' dedi ve hiç birşey olmamış gibi ordan uzaklaştı.

Bende arkasından ''Bir daha karşıma çıkmazsın umarım..!'' dedim.

Elleriyle 'Bla bla' işareti yaptı. Aptal , gerizekalı , ahmak... çok sinirlenmiştim. Onu pataklayacak kadar.

Merve beni alıp lavaboya getirdi ve ıslak mendillerle üstümdeki soğuk çayı çıkardık ve başarılı da olduk. Sonra geç kalmamak için sınıfa girdik.

ZORUNLU EVLİLİKWhere stories live. Discover now