HAZIRLIK

8.8K 359 2
                                    

" İnsanlar ne kadar ucuz ve aciz. Kendi kurdukları pusuda dönüp dolaşırlar. Aşk acısı vardır. Birde dost acısı. İşte o dost acısı kazık atar kalbinize bu sefer. Sizi en savunmasız halde yakalar ve tetiğe basarlar. Dostlar herşeyinizi bilir çünkü. Hayallerinizle oynar. Umutlarınızla oynar. Yaşadığınız acıları belli etmesede size geri hatırlatır. Çok bilmiştir çünkü onlar. Kendi acılarını bize yansıtır. Adidir. Tıpki çakma ayakkabı gibi. Sonradan eskirler. Evet birde aşk acısı. Hiç unutmazsın. Her anında , her bakışında , her hatıranda o gelir aklında. Ve gözyaşların aslında hep "O"nun için akar. " Yeni aldığım aşk ve dostluk içeren bu romanın sayfalarını karıştırırken bu söze rastladım. Ve gerçekten çok etkiliciydi. Telefonumdan gelen mesaj sesiyle birden ilkildim. Mesaj atan Serkandı ; "Birazdan seni arayacığım. Telefonun açık kalsın." Bu ne şimdi sırf mesaj atmak için mesaj atmış. Yani arasanda cevaplayacağım. Yani zorundaydım.
.....................................
-5 Saat Önce
Dış kapıya geldim tam kapıyı çalıcaktan dışarda kırmızı bir mektup vardı ve üstünde kocaman "Salih Özcan" yazıyordu. Gerçekten biraz ürktüm. Acaba ne yazıyor? Bunu babama mı vermeliyim? Yoksa önce okuyup sonra mı versem? İş ile alakalı bir şeydir. Evet , evet. İyide neden iş ile alakalı bir şey kırmızı bir zarfa konulsun? Neyse bir süre bende kalsın. Baktım meraktan çatladım okurum. Olmadı vicdan yapıp babama getiririm. Plan tamamdır.✔ Bu düşüncelerden biraz uzaklaştım. Çünkü dana gibi açım. Şu açlığımdan bir kurtulamıyorum ya. Ama işin iyi tarafı kilo almıyorum. Hemen mutfaktaki hizmetlimizden bana yemek hazırlamasını söyledim. Yemeğim hazır olunca da davar gibi yemeğime gömüldüm. Açım ya ne yapayım?
-İnsanlık hali ✔
Sonra yukarıya çıkıp güzel bir duş aldım. Sonra yatağa uzanıp uykuya daldım.
............................................
Sonra haliyle Serkan aradı.
-"Ne var!?" dedim biraz sinirle.
-"Hazırlan seni evden alacağım." dedi.
-"Bu saatte mi?" dedim.
-"Gelinlik ve damatlık bakıcağız. Bide diğer ıvır zıvırlar" dedi.
-"Peki diğer şeyler.Detaylar?"dedim.
-''Annem organize edecek. Çünkü annem bilirsin 'Bayan Mükemmel!" dedi.
-''Bilmezmiyim. Tamam geliyorum ARKADAŞIM." dedim aradaki mesafeyi koruyarak. Anlasın yani. Dolabın karşısına geçip gömlek , dar siyah tayt aldım. Gömleğimi yukarı kaldırıp gömleğin uçlarını bağladım. Saçımı ve makyajımı hazırladım. Telefonumu alıp dışarı çıktım. Bizim "Hovardo" daha gelmedi. Bir dakika! Lan gelinlik filan deneyeceğim. Yuh! Hemde tanımadığım Serkan ... Bilmem ney? Onun soyadını taşıyacağım. Ne günlere kaldık ya. Yani itiraz etmiyeceğim , edemeyeceğim. Serkan'nın öküz gibi çalan kornasıyla birden ilkildim. "Allllahh! Yavaş be ÖKÜZ!" dedim. Korktum lan. "Hadi gelsene kızım!" dedi öküz. "Nerden kızın oluyorum?" dedim. "Sen kızım olsan evlatlık itan red ederdim be." dedi. Serkan'a "He çok komik" bakışları attım. (¬_¬) Arabaya bindim. Bir süre konuşmadım. İyi de gülüm nereye gidiyoz?
-Doğrudur ✔
Şu sessizliğe son verip "Nereye gidiyoruz Serkan?" dedim. "Alışveriş merkezine gidip ordan gelinlik , damatlık alıcağız. İşin "Iyk!" tarafı da düğün davetiyesi seçiceğiz. Yüzüklerde torpido gözünde aç bak." dedi. Yüzükler çok güzeldi. Erkek yüzüğü kare ve yüzükde baş harfim vardı. Benim yüzüğümde kalpliydi ve Serkan'nın baş harfi vardı. Ve ikimizin yüzüğünde "EzSer" yazıyordu. Ne romanğğ Hey kendine gel! Tam-mam! Alışveriş merkezine geldik. Serkan damatlık almaya bende gelinlik almak için ayrıldım. Birkaç gelinlik denedim. Ve en sonunda çok güzel bir gelinlik denedim ve gerçekten süper oldu. Sonra Serkanda damatlığını almıştı. Sıra geldi davetiyeye. Serkan "Fazla abartamaya gerek yok sade ve hoş olacak." dedi. "Emredersiniz efendim. Oldu olacak biz çizeriz boyarız." dedim göz devirerek. Daveticiyeye gittik. Her şey çok güzeldi. Her model tatlı ve hoştu. Serkan fazla uzatmadan bir tane gelinlik ve damatlık temalı bir davetiyeye seçti. Zaten çok sıkıldım uzatmaya gerek yok. Arabaya binerken Serkan "Eve mi bırakayım yoksa bir şey yapmak istermisin?" diye sordu. "Eve gidelim çok yoruldum. Teklifin için çok teşekkür ederim." dedim utangaç bir ifadeyle. Serkan kafana taş mı düştü yavrum? :D Eve geldik. Ben Serkan'ı öptüm tabikisi öyle bişey olmadı. Serkan "Unutma 2 gün kaldı. Oyun devam ediyor" dedi. "Biliyorumm!" dedim.

ZORUNLU EVLİLİKTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang