"Galiba..Sana aşık olacaktım."

8.2K 276 35
                                    

Bardakları da koyduktan sonra masayı son kez kontrol ettim. Herşey tamamdı.

Artık doğrulardan kaçamazdım. Çünkü bende yavaş yavaş Serkan'ı sevmeye, ona alışmaya başlamıştım.

Odaya gittiğimde Serkan'a baktım. Öyle güzel ve masum uyuyordu ki. Ben..Ben şimdiye kadar ondan nasıl nefret ettim ki? O, bu aptal ve yanlış hayatımdaki en güzel doğruydu. Ve asla ondan ayrılmayacağım. Ne olursa, olsun.

-"Sen ne düşünüyorsun öyle derin, derin?" dedi Serkan. Anlaşılan çoktan uyanmıştı.

"Hiç ailemi filan düşünüyorun acaba ne yapıyorlardır filan."

-"Bana bakarak mı düşüyorsun?"

"Ay Serkan olamaz mı?"
Anlasana işte sana seni sevdiğimi söyleyemiyorum.

-"Tamam sustum." dedi. Galiba benim yerli yersiz kavga çıkarmalarımdan korkmuş olmalıdır ki, konuyu hemencecek kapattı.

Ortamda biraz sessizlik oldu.

"Herneyse aşağıda kahvaltı masası hazırda. Elini yüzünü yıka ve aşağıya in."

-"Tamam."

Bir dakika yerimde durdum ve şaşırdım.

"Serkan?"

-"Efendim."

"Senin şuanda bana emir veremezsin diyip bana karşı çıkman filan gerekiyordu."

-"Artık silahlarımı geriye çektim. Beni istediğin kadar feth edebilirsin."

Yüzüm kızarmıştı. Ben böyle süslü laflara alışkın değilim Serkan Efendi.

Utandığımı anlamıştı ki hiçbir şey söylemeden aşağıya gitti.

Galiba ben bu adamı dize getirmeyi iyi biliyordum.

Herneyse Ezgi anın tadını çıkarmaya bak.

Bende aşağıya indim ve Serkan'ın telefonla konuştuğunu gördüm.

-"Tamam ben bir kaç saate kalmaz gelirim." dedi ve telefonu kapattı.

"Kiminle konuşuyordun?"

-"Babamla. Şirkete gelebilir misin filan diye soruyordu da."

"Peki."

-"Gidebilir miyim?"

"Tabii ki de Serkan bunu bana niye soruyorsun ki?"

-"Eşim değil misin? Ne yaptığım bilmek seninde hakkın."

"Uhm..Şey. Evet, doğru. Kahvaltınıda yap ama."

-"Sen ne istersen." dedi ve gülümsedi. Şuan onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum.

Bir adam bir günde nasıl bu kadar değişebilir ki? Rüyasına ermişler filan mı girdi acaba? Allahım tövbe yarabbim.

Bir dilim ekmek alıp üstüne tereyağı sürdü ve bana verdi.

"Ya şey.. Serkan ben tereyağ sevmem de." dedim fıstıyla.

-"Peki hiç sorun değil. Reçel sever misin?"

Kahkaha attım. Ve "Evet."

-"Neden güldün?" dedi gülümseyerek.

"Çünkü beni babam bile bu kadar beslemedi de ondan."

-"Kocan besleyebilir ama kaslı kollarıyla." der demez içtiğim meyve suyunu geri püstürterek kahkaha atmaya başladım.

"Ya beni niye güldürüyorsun daha yeni silmistim yeri ya."

-"Hiç sorun değil ben silerim." dedi gülerek.

ZORUNLU EVLİLİKWhere stories live. Discover now