platonik (ÇT)

bölüm 39

Sabah gözlerimi açtım ama sanki yılardır uyumuyor gibiydim.

Asla kalkasım yoktu,bıraksalar saatlerce uyuyabilecektim.

Kaldırdığım kafamı tekrar yastığa koydum.

Ama yastık bana biraz sert gelmişti.
Başım ağrıyor diyecektim ama ilk defa kendimi bu kadar iyi hissediyordum.

Yılar sonra ilk defa huzurlu bir uyku uyumuştum.

Acaba yerde mi yatıyorum diye düşündüm.

Kafamı kaldırıp tekrar baktım.

Gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Ne kendi odamda ne de yerde yatıyordum.

Çağanın göğsünde uyuyordum!

Belki rüyadayımdır diye düşündüm etrafa baktım.

Hayır kendi ondamda değildim.

Siyahlar ile düzenlenmiş sade bir odadaydım.

Gri yatakta onun üstünde yatıyordum.

Evet onun üstündeydim!
Ve o çıplaktı.

Yutkundum.
Ona baktım ve hala yavru bir kedi gibi uyuduğunu fark ettim.

Üstünden kalkmak istedim ama belime o kadar sıkı sarılmıştı ki kalkamadım.

Bir eli gitmemi istemiyormuş gibi belimi kavramıştı.

Diğer eli uyuyor olmasına rağmen bacağımda daireler çiziyordu.

Ona baktım.
Dudağı ile dudağımda sadece birkaç santim vardı.

Burunu burnuma değiyordu.

Çağan:şu sesi kapatır mısın?

Diye mırıldandı gözleri kapalı bir şekilde.

Kalp atış hızımdan bahsediyordu.
Onun duyabileceği kadar hızlı atıyordu.

Bu daha çok utanma sebep oldu.
Hava çok sıcak olmaya başlamıştı.

Bir süre daha yüzünü büyülenmiş gibi izledim.

Ondan çekiniyordum,ama ne olursa olsun yolun sonunda yine kendimi onun yanında buluyordum.

Ne kadar uzaklaşmaya çalışırsam çalışayım kendimi ona daha yakın hissediyordum.

Sanki önceden tanışıyor da unutmuş gibiydim.

Yutkundum.
Cidden bir sapıktan farkım yoktu.

Ellerimi göğsüne bastırıp sertçe ittim.

Çağan:anasını s*keyim ne oluyor?

Diye sıçrayarak kalktı olduğu yerden.

Tuana:ne işin var burda?!

Diye sordum hızla.

Bana afalayarak baktı.

Çağan:bura benim odam?

Ona ters bir bakış attım.

Tuana:benim burda ne işim var o zaman?

Diye sordum kaşlarım çatık bir şekilde.

Çağan:valla bilmiyorum gece bir baktım kedi gibi kıvrılmıştın yanıma.

Dedi bilmiyorum der gibi dudaklarını büzüp.

Tuana:ne?

Diye sordum.
Ben mi gelmiştim onun yanına?

Eyer öyle bir şey olduysa bir daha onun yüzüne bakamazdım.

Çağan:uyur gezer olman benim sorunum değil.