3

10 2 1
                                    

(Rüzgar)

-Baba sen ne dediğin farkında mısın? Ben nasıl o kadının tekrar gözlerinin içine bakarak konuşacağım? Sen onun yüzünden hala hapisteyken ben onunla gidip konuşacağım! Kadın bir de çocuk yapmış üstüne.  Hem o ne yüzle seni görmeye geliyor?

-Bak oğlum, ben de ilkte görmek istemedim. Ama onu dinleyince fikirlerim değişti. Onda hala sana ait olan bir parça var. Git o parçayı bul ve tamamlan. Böyle sürünüp gitmemizden daha mı iyi? Hem benim de bu sene mahkeme var. Bakarsın çıkar yeniden toparlarız ha?

-Hiç sanmıyorum. O kadınla ben görüşmem.

-GÖRÜŞECEKİN RÜZGAR! benim sözümün üstüne itiraz etmeyeceğini kaç defa hatırlatacağım?

-Baba lütfen bak-

-Ben son sözümü söyledim. 

Babam görüş yerinden ağır adımlarla çıktı. Delirmek üzereydim adeta. Nasıl olur da benden hala onunla görüşmemi isterdi? Allah bilir ne dedi de babamı da ikna etti? Ne yapmam gerekiyordu bilmiyorum. Yıllar sonra hiç beklemediğim bir anda karşıma çıkmış, hayatıma tekrar girmiş olan bu kadına nasıl tekrar aynı gözlerle bakacaktım. İçimde yılların bana her geçen gün attığı kazığın izlerini taşırken hem de.  Onunla olan bütün anıları tekrar yaşamak için ömrümü verirdim. Ama sonumuzu kendi elleriyle getirdiği anın sonumuz olduğunu düşünmeden. Bu durum çok sevdiğiniz ama sözleri acıklı olan şarkılar gibidir. Geçmezseniz canınız yanar ama geçerseniz de çok sevdiğiniz bir şeyden mahrum kalırsınız. Tekrar tekrar dinlerseniz de aynı şeyi yaşamaya devam edersiniz.  Belki de tekrar ettiğinde aynı acıyı tekrar hissetmem. Ama ne yapmam gerektiğini bu şarkıya bilmiyorum. Sanırım sırdaki şarkıya geçene kadar zamanım var.

(Irmak)

-Alo?

-Alo Irmak merhaba ben Tarık nasılsın?

-İyiyim de aramana şaşırdım. Sen nasılsın?

-Ben de iyiyim. Yarın Kadıköy'de çocuklar için bir gösterim varmış. Eğitici ve  güvenli olduğunu öğrendim. Yarın Poyraz'ı oraya götürebilirsin eğer merkezde bir durum olmazsa. Hatta isterseniz ben bırakabilirim. İzinli olduğum için ben de Kadıköy'de takılacağım biraz.

-Eğer merkezde bir işim olmazsa güzel olur.  Saat kaç gibi peki bu etkinlik?

-Akşamüstü altı gibi.

-Tamam, haber verdiğin için sağ ol. Yarın duruma göre bilgilendirme yaparım.

-Tamam iyi akşamlar.

-İyi akşamlar.

Tarık bana ilginç bir şekilde iyi davranıyor. Bu durum benim açımdan iyi tabi ki ama olsun. Bir kıllanmıyor değilim.  İnsanlara güven konusunda hep sorun yaşadım. Bu hayatta anneme bile güvenemeyeceğimi anlayarak. 

-Oğlum yemek hazır!

-Geliyorum anne.

Oğlumla güzel bir akşam yemeği yedikten sonra bir animasyon izledik. Poyraz'la vakit geçirmek gerçekten çok güzel. Bir insanın evladıyla zaman geçirmesi kadar değerli bir şey yok. Gün geçtikçe hem tip olarak hem de huy olarak babasına benziyor. Ben bu düşüncelerle oğluma sıkı sıkı sarılmışken kapı çaldı.  Bu saatte kimse benim kapımı çalmazdı normalde. Kapıya doğru gittim ve  yavaşça kapıyı açtım.

-Irmak!

Karşımda bir kadın vardı. Her şeyiyle tanıdığım bu kadın benim öz ve öz annemdi belki ama benim için bir kadından ileri gidemezdi. Yalancı asla güvenemeyeceğim biriydi o. Bana en başta güven veren sonra yarı yolda bırakan biriydi. Bir insanın evladına yapmaması gereken her şeyi yapmıştı. Ona anne bile diyemezdim çünkü bunu asla hak etmiyordu. 

TEKRAR EDEN ŞARKIWhere stories live. Discover now