7

7 1 0
                                    

                                                                               2 HAFTA SONRA

 Karar! Sanığın mahkemece tutuksuz yargılanmasına karar verilmiştir.

Mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmıştım. Ailemden kimsenin mahkemenin erkene alındığından haberi yoktu. Adliye koridorlarında özgürce yürümenin hayaliyle yaşamıştım yıllarca. Kapıdan dışarı çıktığımda Irmak'ın kapının önünde beklediğini gördüm.

-Mithat abim!

-Kızım!

Benim mahkememi öğrenmesine rağmen sürpriz olsun diye kimseye söylememiş. Bana sıkı sıkı sarıldı. 

-Kızım seni epey mutlu gördüm. 

-Sayende Mithat ağabey. Arabaya geçelim ben sana her şeyi anlatacağım. 

Arabasına doğru yürüdük.  Uzun zaman sonra nefes aldığımı hissetmiştim. Torunum da arabadaydı.

-Dede!

-Aslan torunum benim.

Irmak bize bakıp gülemeye başladı. Biz birbirimize sarılırken;

-Mithat ağabey seni eve mi bırakmamı istersin yoksa bir İstanbul turu yapmak istersin?

-Eve bırakırsan güzel olur. Ama öncesinde bir şeyler yiyelim beraber. Torunumla vakit geçirmek istiyorum.

-Tamamdır.

Deniz kenarında bir balıkçının önüne arabayı park etmişti.  

-Sen balık severdin değil mi ağabey?

-Güzel kızım hala unutmamışsın!

Üçümüzde balık ekmek sipariş ettikten sonra konuşamaya başladı:

-Senin sayende Rüzgar'la konuştuk abi. O da artık her şeyi biliyor. İki hafta önce genel olarak konuşmuştuk üç gün önce de her detayıyla anlattım. Zaten artık ara ara görüşüyoruz.

-İyi yaptın kızım.  Onunda her şeyi bilmesi gerekiyordu.

-Sema hanımdan haberiniz var mı?

-Var. Geçen Rana geldi söyledi. Aman diyeyim dikkat edin Sema'ya. Onun neler yapabileceğini biliyorsun.

-Biliyorum.

Meltem'i sormak istiyordum ama sormaya korkuyordum. Irmak her ne kadar yıllarca bizden gerçeği sakladıysa da annesi de ondan bir şeyler saklıyordu. Ve onun da bir şeyleri bilmeye hakkı vardı. Elbette ki bu bana düşmezdi. Ama annesini kötü biri olarak bilmesini istemezdim. Balık ekmeklerimizi yedikten sonra beni eve bıraktı. 

-Teşekkür ederim kızım.

-Ne demek Mithat abi, kendine dikkat et. Rüzgar'a benden selam söyle.

-Tamam kızım hadi dikkat et kendine de torunuma da.

Ah şu torun sevgisi ne güzel şeymiş! Yıllar sonra kararan ruhumu aydınlatmıştı. Keşke hep mutlu olsalar! Eski evimden eser yoktu. Eskiden çok lüks bir dairede yaşarken şimdi ise eski bir binada giriş katta oturuyorduk. Zaman, hatalar, tecrübesizlikler ve insanlar bizden ne çok şey çalmıştı. Ömrümün son altı senesi beni demir parmaklıklara mahkum etmişti. Belki de hak etmiştim. Ama yine de insan böyle solup gitmeyi istemezdi. Düşüncelerimle daha fazla tartışmadan kapıyı çaldım. Kapıyı Rana açtı:

-BABA!

-KIZIM!

Rana bana sarılarak ağlamaya başlamıştı.  Onun gözyaşları benim ruhuma akıyordu.

TEKRAR EDEN ŞARKIΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα