17

6 1 0
                                    

Rüzgar gözlerinde öfkenin acının hisseleriyle arabayı kullanıyordu. Ona karşı tek bir kelime edemiyordum. Şu an tek isteğimiz Mithat abiyi bulabilmekti. Sema hanımın söyledikleri asla yenilir yutulur değildi. Ve şimdi belirsizlikler içinde kalan hayatların arasında yaşam mücadelemizi sürdürmeye çalışıyorduk.

-Irmak babamı bir daha arar mısın?

-Tamam arayayım ama telefonu kapalı uzun bir süredir herhalde çünkü ulaşamıyorum.

-Ah babam neredesin Allah aşkına ya? 

-Rüzgar, merak etme bulacağız Mithat abiyi. Annenin söyledik-

-Bana annemden bahsetme Irmak çok sinirliyim. Kimseyi kırmak istemiyorum.

-Anne?

-Efendim oğlum?

-Biz nereye gidiyoruz?

-Eve gideceğiz aşkım ama önce dedeni arıyoruz.

-Dedemi bir an önce bulalım bugün biz çok eğlenmiştik onunla.

-Neler yaptınız anneciğim dedenle?

-Yemek yedik, oyun parkına gittik, bana tam oyuncak alacakken o teyze geldi bağırdı çağırdı. Sonra da o eve gittik. Anne dedemin bulacağız değil mi?

-Tabi ki bulacağız sen üzülme.

-Rüzgar, belki de yalnız kalmaya ihtiyacı vardır. Biz yine arayalım aramayalım demiyorum ama elbet dönüp dolaşıp bize gelecek. Başka nerede kalacak ki zaten?

-Sanırım haklısın. Zaten eve de yaklaştık. Annen evde midir?

-Bilmiyorum ki haberim yok. Olsa da olmasa da fark eder mi?

-Doğru, fark etmez artık. 

İkimiz de o an aynı şeyi düşünmeye başlamıştık. Annem bu duruma bir şey diyemezdi ama oğlumuz buna nasıl adapte olacaktı bilmiyorduk. Sanırım onunla da konuşmamız gerekiyordu bu konuyu. Herkesten önce onunla paylaşmalıydık aslında.

-Poyraz'ım annem bizim seninle bir şey konuşmamız gerekiyor.

-Biz annenle artık hep beraber yaşayacağız. Ben belki senin hayatında uzun bir süredir yokum ama bundan sonra hep seninle olacağım, olacağız.

-Sen artık hep babam mısın?

-Evet hep senin baban olacağım Poyraz.

-Ben seni sevdim baba. Ama beni bir daha bırakmayacaksın değil mi? Annem çok üzülür yoksa.

-Aslan oğlum tabi ki bırakmayacağım. O zaman hadi hep beraber bir akşam yemeği yiyelim mi?

-Olur.

-Bugünkü ikinci dışardan yemeğiniz olacak o yüzden olmaz. Evde ben size  bir mercimek çorbası bir de salçalı makarna yaparım beraber yeriz. Zaten evin önündeyiz.

-Anne ya!

-İtiraz kabul etmiyorum. Hadi herkes eve.

Hepimiz arabadan inip evin basamaklarından yukarı çıktık. Kapı sonuna kadar kitlenmişti demek ki annem evde değildi. İçeriye girdiğimizde her yer fazla düzenli görünüyordu. Eşyalarımızı girişteki dolaba asıp salona doğru geçtik. Zaten salon ve mutfak birdi. Tam ortadaki masanın üzerinde bir not vardı:

"Eminim bir gün beni anlayacaksın kızım. Beni anlayıncaya dek senden uzak duracağım. Umarım hep mutlu olursun Irmak'ım."                             

                                                                                                                                                       Meltem Tekin

TEKRAR EDEN ŞARKIWhere stories live. Discover now