19|after the first kiss

850 97 13
                                    

Zayn'le öpüşmeyi ve hatta daha fazlasını birçok kez zihninde hayal etmişti. Ancak onu gerçekten öpmek asla hayallerindeki gibi değil, çok daha güzeldi. Onu öperken tüm bu olanlara hala inanamıyor ve ayakta kalabilmek için ona tutunuyordu.

Bu öpücüğün hiç kesilmemesini dilerken demir kapıya bir yumruk indirilmesi ile irkilerek dudaklarını ondan ayırmıştı. Zayn ise kapıyı umursamadan Dove'un belinde duran elini kaldırarak kızarmış yanağına yerleştirmiş ve onu tekrar öpmüştü. Kapının arkasındaki Tony'nin "Zayn! On beş dakika kaldı. Son on beş adamım!" diye seslenmesi üzerine bıkkın bir nefes bırakıp Dove'un üzerinden çekilmişti. Masanın üzerinde duran beyaz boks bandajlarından birisini alarak hızlıca sol eline sarmaya başladı. Bunu yaptığı sırada daha da kızarmış bir yüzle onu izleyen Dove'un çekingen gözlerine tekrar bakmış ve sessizliği gülümsemesine neden olmuştu.

"Dövüşü hemen bitireceğim. Sonra buradan gideriz."

"Olur."

Onun dövüşü nasıl hemen bitireceğini anlayamadı. Nereden emin olduğunu bilmiyordu.

"Tony ile konuştum. Yanından ayrılmayacak. Bir şey istersen ona söyleyebilirsin."

Onaylar bir mırıltı çıkarıp başını aşağı yukarı sallayan Dove, Zayn'in yaptığı işi izlemeye devam ediyordu. Sol elini sağlamca bandajladıktan sonra sağ eline geçmişti. Kısa süre içerisinde bu bandajı da hallettiğinde artık hazırdı. Son kez odada gözlerini gezdirirken "Eşyaların burada kalabilir." demişti.

"Burası sana mı ait?"

"Evet, birkaç yıl önce Tony ayarladı."

"Dövüşten sonra seni nasıl bulacağım?"

Kapıya bir kez daha vurulmuştu. "Zayn, zaman kalmadı!"

Onu duymazdan gelerek Dove'a doğru yaklaştığında heyecanla nefesini tutan Dove, gözlerini onun yüzünde tutmak için çabaladı. Vücudu böylesine güzel ve üstelik çıplakken bu çok, çok zordu.

"Tony seni yanıma getirecek." Elini yüzüne doğru kaldırıp baş parmağı ile yanağını okşadı ve ardından önündeki saç tutamını nazikçe geriye doğru çekti. "Gitsek iyi olacak."

"Tamam."

Elini tekrar aşağı indiren Zayn, Dove'un elini tuttu ve kapıya doğru yönlendiler. Kilidi açtıktan sonra anahtarı yerinden çıkardı ve ardından kapıyı da açtı. Tony heyecanlı bakışlarla karşılarında duruyordu. Anahtarı ona doğru fırlatınca havada yakalamış ve Dove ile Zayn koridorda ilerlerken kapıyı hızlıca kilitleyip arkalarından yetişmişti.

"Biliyorsun, Logan uzun zamandır ortalıklarda yoktu. Götün vücudu irileşmiş. Sporla yaptığını söylüyor ama toz kullandığı çok belli adamım. Orospu çoçuğuna iyi para yatıranlar olduğunu duydum. Kazanırsan-"

"Kazanacağım." dedi Zayn.

"Duymadın mı, amcık boz ayıya benzemiş."

"Fark etmez Tony."

Tony ve Zayn atışmaya devam ettiği sırada bakışlarını aşağı indiren Dove, birbirine kenetli ellerine bakmış ve istemsizce gülümsemişti. Zaman zaman ellerine bakarak aşağı kata indiklerinde çevreleri epey kalabalıklaşmıştı. Yürüdükleri koridor oldukça gürültülü ve insan kaynıyordu. Bazıları Zayn'e selam veriyor, ismini neşeyle haykırıyor, rakibine küfürler ediyor, bazıları da -özellikle kadınlar- önce kenetli ellerine ve ardından şaşkınca Dove'a bakıyorlardı.

Dövüşlerin yapıldığı geniş alana girdiklerinde artık yürünemeyecek bir kalabalığın içindeydiler. Şu an kafeste dövüşen adamlar için olan haykırışlar sağır edecek türdendi. Her geçen saniye ise bu durum daha da kötüleşiyordu. O sırada Zayn'in kendisine döndüğünü hissettiğinde ona bakmıştı. Tony de hemen yanlarında duruyordu. Fakat onun varlığını ya da diğer kimsenin varlığını umursamadan ellerini Dove'un sıcak iki yanağına yerleştirdiğinde yüzünü ona yaklaştırıp kısmen alaylı bir tavırla konuştu.

fading flower • zmWhere stories live. Discover now