sourness\an chéad

155 12 1
                                    

''Yaşam hastaydı artık; daha doğrusu hasta ve dayanılmaz bir şey olmuştu. Ben evrende yaralı bir varlıktım. ''

48 SAAT SONRA
2 gündür hiçbir türlü uyuyamamalarımın  sonucunda nihayet gözlerim pes etmiş ve bütün haklarını uykunun parmaklarına bırakmıştı.Kendimi, doktorun ağır bir ameliyat sonrası yoğun bakımın önünde bekleyen hasta yakınlarına 'bundan sonraki 24 saat çok kritik her şeye hazırlıklı olmalıyız.' cümlesindeki kritik olan 24 saati atlatmış ve dünyaya dönmüş gibi hissediyorum. O gece terasta Baekhyun'la göz göze geldiğimiz de hiçbir şeyin toparlanamayacak kadar dağıldığını ikimizde biliyorduk.Dalgaların hemen yanına inşa ettiğimiz her şey, ikimizinde aynı anda dokunmasıyla yıkılmıştı, suçlu olan o ya da ben değildim;suçlu bizdik.
O gece ona,sadece bir müddet bakmaya devam etmiş ve eve gelmiştim.Veda gibiydi,son ve sonsuz gibi.Jooyoung hiç bir şey söylemeden odama gitmeme izin verdiği için ona kocaman ve içten bir sarılma borçluydum.İçeri girer girmez sadece gözleriyle beni anlamış ve anlatmama bile gerek kalmadan her şeyi öğrenmişti,sonrasında da benimle uyumak istediğini söyleyerek odama gelmiş, dolaptan yatacağı malzemeleri alıp uyumam gerektiğini söylemişti..Yapamayacağımı bile bile yatakta uzanmak, her ne kadar güç ve olasılıksız görünse de Jooyoung'a hiçbir şey çaktırmadan uyumuş numarası yapmıştım.Günün diğer saatlerinde ise zoraki yapıştığım yataktan bir türlü kopamamış,sonsuza kadar kapalı kalmasını istediğim gözlerimi açmak istememiştim.Böyle berbat geçen bir günün sabahında uykunun damarları gözlerimin aydınlanan eteklerinde incelirken,bütün bir gece uyumuş olmanın verdiği rahatlık, vücudumu selamlamıştı adeta..İlk defa uykumu böylesine tam alabilmiştim, ki onlar her zaman sakat ve özürlü doğmak için ellerinden geleni yaparlardı.

Gözlerimi açmadan önce burnuma gelen enfes kokular,karnımın içerisinde isyan başlatacak kadar kuvvetliydi.Jooyoung her zamanki gibi bütün hamaratlığıyla mutfaktaydı anlaşılan..,.

''Autumun içine biraz da köri ekle,mmm...nefis kokuyor..'' Biri Autumn mu dedi? Onun mutfakta olması gerekmiyor mu ?Kafamı aniden yastıktan kalkırıp aşağıda yatan kıvırcık saçlıya baktım.Aşağıda yemek yapan o değilse---ıııım? Bir dakika,,.,annem?
''Jooyung-ah uyan.''

''Autmun içine soya da koyd- ımmm mu?''

''Yemeği yapan ben değilim,young.Annem aşağıda uyan çabuk!

Neye uğradığını şaşıran 185'lik kıvırcık,birden doğrulayım derken kafasıyla sevgili white piyanomun karbugalarının incinmesine neden olmuştu, bebeğimin tuşlarından kaçan inilti odayı doldururken ayağımla kafasına bir tane geçirdim.

''Annen neden burda?'' dedi kafasını piyanomun gölgesinden kurtarmaya çalışırken,hala uyku sersemliği yaşıyordu.

''Bilmem,burası kendi evi olduğu için olabilir mi dersin?Saçmalamayı bırak ve bir an önce ayağa kalk,ben duşa gidiyorum.'' dedikten sonra banyoya yönelmişken son olarak çenesini kapalı tutması için ''Sakın anneme bir şeyler çaktırayım deme kıvırcık, yoksa baterinin davullarını patlatırım!!!'' diye çemkirdim.
Banyoda işim bittiğinde karnımın içerisinde ağlayan açlık, dudaklarını büzmüş kendini acındırmaya devam ediyordu.Yaklaşık 1.5 gündür hiçbir şey yemediğimi hesaba katarsak,dudaklarını büzmekte haklıydı.Tamam tamam seni daha fazla görmezden gelemeyeceğim.Hadi gel karnını doyuralım. Saçlarımı daha sonra kuruturum.,.,,Odama girip son olarak beyaz uzun hırkamı alıp merdivenlerden inerken annem ve Jooyoung ve... VE ... V E ..... Baekhyun!?? O da burda!!! Masada!

monacrómachWhere stories live. Discover now