8.Bölüm

49.6K 1.5K 292
                                    

    Araba durunca vakit kaybetmeden arabadan indim.

Karşımda gördüğüm 3 katlı evle içimden "Ben bu evde kaybolurum" dedim. Sonra kulaklarıma Meriç'in sesi dolunca başımı ona çevirdim.

"Merak etme kaybolmazsın. Eğer kaybolursan ben seni hemen bulurum"

Yüzüm kızarırken başımı yere eğdim ve dışımdan söylediğim için kendime birkaç küfür savurdum.

Meriç eve doğru yürümeye başlayınca başım eğik bir şekilde arkasından yürüdüm.  

Evin içine girince turkuaz ve siyah rengi kullanılmış kocaman bir salonla karşılaştım.

Meriç'i beklemeden salona doğru ilerleyip üç kişilik turkuaz koltuğa kendimi attım. Başımı arkaya atıp gözlerimi kapattım.

Bir kaç dakika sonra üzerimde bir karaltı oluşunca yavaşça gözlerimi açtım. Meriç tepemde bana bakıyordu.

Bir süre daha birbirimizin gözlerinin içine baktıktan sonra Meriç "Gel sana odayı göstereyim" dedi. Olumlu anlamda başımı sallayıp ayağa kalkarak Meriç'i takip ettim.

Meriç merdivenlerden çıktıktan sonra sağ taraftan 3. odanın önünde durdu. Sağ elimi kapının kulpuna koyup biraz baskı uygulayarak aşağı indirdim ve kapıyı ittirip odaya baktım. Oda da siyah ve mavi renkleri kullanılmıştı.

Kapının eşiğinin üzerinden geçip odaya girdim. Tam tekrar kapıyı kapatacakken Meriç buna engel olup odaya girdi.

Kaşlarımı çatıp "Neden odama girdin" dedim odama derken vurgu yaparak. Kapıyı kapatıp "Odamıza uyumak için girdim" dedi odamıza kısmına vurgu yaparak.

Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken kendimi duvar ve Meriç arasında buldum.

Meriç başını biraz daha bana yaklaştırıp dudaklarımız arasında çok az bir mesafe bıraktı. Kalbim  tekrardan takımı gol attığında çoşan taraftarlar gibi atmaya başladı. 

Biraz daha bana yaklaşınca içimi bir korku kapladı. Bana dokunmazdı demi?

İçimdeki korku artarken nerdeyse dudaklarının dudaklarıma değeceğini fark ettim. Hızlı bir şekilde başımı çeviridim ve dudaklarının yanağıma değmesini sağladım.

Meriç yanağıma küçük bir öpücük bırakıp dudaklarını kulağımın olduğu yere getirdi ve "Sen istemediğin sürece sana dokunmayacağım" deyip benden uzaklaşarak dolaptan eşofman alıp banyoya girdi.

Bana dokunmayacağını söylemesiyle büyük bir rahatlama yaşarken o gidince içimde büyük bir boşluk oluştu.

Bir kaç dakika daha boş boş etrafa baktıktan sonra kendime geldim ve Meriç banyo yaparken burada giyinebileceğimi düşünüp dolaba doğru yürüdüm.

Dolabın kapağını açıp pijamalarımı aradım. Ama hiçbir yerde pijamalarım yoktu. Oflayarak elimi geceliklere doğru götürüp en kapalısını aldım.

Aldığım geceliği yatağın üzerine bırakıp elimi omzumun üzerinden gelinliğin fermuarına götürdüm.   

Uzun uğraşlar sonucu gelinliğin fermuarının sadece çok az bir kısmını açabilmiştim. Kolum ağrıyınca bu sefer elimi omzumun altından fermuara doğru götürdüm ve açmaya çalıştım. 

Hâlâ daha fermuarı açmaya çalışıyordum. Elimin üstüne bir el konulunca fermuarı açmayı bıraktım. Fermuarı açmaya o kadar odaklanmıştımki su sesinin kesildiğini ve Meriç'in odaya girdiğini anlamamıştım. Meriç'in eli elimi yöneterek fermuardan çekip aşağı indirdi.

Mafyanın AşkıWhere stories live. Discover now